19. Bölüm

8.1K 422 3
                                    

“William ve güzeller güzeli Rosalin! Hoş geldiniz.” Adrian, onları sıcak bir şekilde karşılamıştı. Bu sayede Isabel’de adlarını öğrenmiş olmuştu. William, dostuna sarılıp selamladıktan sonra yanındaki güzel kadına döndü. Bu kadın gerçekten de göz alıcıydı. Onun hep Florence’ten sonra evlenmeyeceğini, mutlu olamayacağını düşünen William yanıldığını fark etmişti.

“Bizi davet etmen büyük incelik, Adrian. Yoksa bunu sana bu mükemmel bayan mı öğretti?” William, arkadaşıyla uğraşmayı seviyordu. Bu gerçekten eğlenceliydi. İkisi bir araya geldiklerinde kavga ediyor ve sürekli gülüyorlardı. Çok neşeli bir arkadaşlıkları vardı.

“Öyle de söylenebilir.” Adrian mırıldandığında, bu gece çok eğlenemeyeceğini biliyordu. En azından Isabel ve William bir olacak ve onunla uğraşacaklardı. William kim bilir neler diyecekti.

“Bu da benim karım, Isabel.” Diye ona sarıldığında William’ın gözlerinde onaylar bir ifade vardı.

“Tanıştığımıza sevindik.” Rosalin, ikisi adına da cevaplamıştı.

“Yemek yemeye geldiniz değil mi? Ayakta durmaya değil.” Isabel’in sıcak tavırları onları sevindirmişti. Yabancı biriymiş gibi davransalar iyi olmazdı.

“Ah, evet.” Çiftler masaya ilerleyip yerlerini aldıklarında Isabel, Rosalin’i inceliyordu. Kadın, açık kahve saçları ve yeşil gözleriyle bir heykel gibiydi. Sanki tablodan fırlamıştı. Tanrı aşkına, bir kadın nasıl bu kadar güzel olurdu ki? William’a bakılırsa, daha çirkin bir kadınla evlenmeyeceği belliydi. Bu adam gerçekten de mükemmeldi.

“William, sana bir şey sormak istiyorum.” Hizmetliler yemekleri koyarken, Isabel konuya girmeye çalışacaktı ama önce hizmetlilerin gitmesini bekleyebilirdi.

“Tabi, sorabilirsin.” William başını salladıktan sonra Adrian araya girmişti.

“Bence buna hiç gerek yok.” Adrian’ın tavrı, onu meraklandırmıştı.

“Eğer bu koca bebek böyle diyorsa, kesinlikle sormalısın.” William ve Isabel, tüm gece onunla uğraşma kararını çoktan almıştı bile.

“Adrian’ın erkek sevgilileriyle başım dertte. Birinin de sen olduğunu söylediler. Ama benim kocama bakmayacak kadar yakışıklı olduğun göz önüne alınırsa yanılmışlar. Başka kim var biliyor musun? Yani isim olarak.” William bu sözlerden sonra kahkahaya boğulmuştu. Rosalin ise gülmemek için öksürmeye çalışıyordu.

“Ah, evet evet. Bunu bilmediğini düşünüyordum. Başka bir William olmalı. Ben karımla mutluyum.” Dediğinde ona dönerek sırıttı.

“Siz ikiniz, ne zaman yalan söylemeyi keseceksiniz?” Adrian bıkkın bir ifadeyle onları izliyordu.

“Seninle uğraşmaktan sıkıldığımızda.” William’ın cevabı açık ve netti. Ki bu cevap, ‘gecenin sonuna kadar’dan farklı bir şey değildi.

“Eğlenin bakalım, tek işiniz bu.” Adrian yemek yemeye başladığında William dudaklarını büzdü ve arkadaşına döndü.

“Bu kadar kolay mı pes edeceksin? Ah, sende gerçekten kayda değer değişikler var.” William’ın lafına iki kadında gülmüştü. Rosalin çok sesini çıkarmasa da olayları büyük bir dikkatle dinliyordu.

“Beni tek bırakmasaydınız olabilirdi. Ama Rosalin benim haklı olduğumu biliyordur değil mi?” Adrian’ın kendine müttefik bulma çabası gerçekten komik sonuçlara yol açmıştı.

“Elbette, haklısın. William hep çocuk gibi, ona aldırma.” Rosalin, kocasına bakıp gülümsedikten sonra bir öpücük yollamıştı.

“O çocuk yatakta da mı öyle?” William’ın lafıyla, Rosalin kıpkırmızı olmuştu. Bu sefer kahkaha atma sırası Adrian ve Isabel’deydi.

Tatlı KurbanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin