19.Bölüm

805 53 10
                                    

Nisa Selin Elidemir

Arzu:B-barış, oğlum!!

Barışa döndüğümde donmuştu sanki, onu sarsarak kendine gelmesini sağladım. Mavileri dolmaya başladığını görünce ortamdan uzaklaştırmam gerektiğini anladım.

Selin:Barış, gel yemekleri koyalım.

Diyerek mutfağa götürdüm ama hala tek kelime etmemişti.

Selin:İyi misin?

Ellerimle yüzünü tutup kendime çevirdiğimde kalbim sıkışmıştı, yutkundum ve başını alıp omzuma koyduğumda sanki bunu bekliyormuş gibi iyiçe boynuma sokuldu. Kollarıyla da belimi sıkı sıkı sarınca kalbim çıkacak gibi atmaya başlamıştı.
Bir süre sonra başını kaldırdığında kolları hala belimi sarıyordu yüzlerimizin o kadar yakındı ki hızlanan nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

Selin:Barış.

Barış:Hıı.

Diyerek, gözleri hala yaşlıyken alnını alnıma dayadı. Benim ellerimde onun boynuna dolanmıştı bile. Gözlerimi anın verdiği huzurla kapatınca, sadece nefes alış verişi kulaklarımı dolduruyordu.
Bir süre sadece öyle durduk gözlerimi açtığımda yeniden kapanmasına neden olan şey dudaklarımda hissettiğim baskıydı sadece öyle duruyordu, öpmüyordu . Dayanamayıp öpmeye başlayan taraf ben oldum dudaklarım hareketlendiği an o da öpmeye başladı sanki incitmekten korkar gibi yavaş yavaş öpüyordu bense sadece karşılık vermeye çalışıyordum.

Ayrıldığımızda alınlarımızı birleştirdi ellerimi yüzüne götürüp artık bağımlısı haline geldiğim ıslak mavilerini sildim.

Barış:Sanırım gitsek iyi olucak.

Fısıltı gibi çıkan sesine karşılık başımı tamam anlamında salladım.

Emir Emre Elidemir

Gelen kadın barışın annesiydi sanırım Selin onu içeri götürdüğün de Mehmet şefte kadına bakıyordu anlamaz gözlerle.

Kadın yanımıza gelip.

Arzu:Nolur barışla konuşayım dinlesin beni bir.

Lale:Kusura bakmayın ama öyle birşeye o istese de ben izin vermem hayatını kararttın onun şimdi gelmiş dinlesin diyorsun, ne hakla!

Emir:Lale tamam. Hanımefendi burda olmanız çok doğru değil eğer biraz barışı düşünüyorsanız lütfen gidin.

Kadını zorla da olsa göndermiştik.

Mehmet şef :Emir?

Derin bir nefes alıp geri yerime oturduğumda laleyi de elinden tutup oturttum.Mehmet şefe dönüp.

Emir:Barışın annesi. Araları iyi değil. Gördüğünüz gibi. Kusura bakmayın böyle birşey şahit olmanızı istemezdim.

Mehmet şef :Olur mu öyle şey ne kusuru.

İçerden Selin ve barış yemeklerle geldiler. Yemekleri dağıttıktan sonra yerlerine oturdular. Seline kaş göz yaparak nasıl olduğunu sorduğumda başını iyi anlamında salladı.
Mehmet şef yemekten biraz yedikten sonra.

Mehmet şef :Barış bey her an size bir teklifle gelebilirim cidden yediğim en lezzetli yemeklerden birisi.

Barış:Çok teşekkür ederim, ama böyle bir teklifle gelseniz bile muhtemelen redderim. Dediğim gibi basketbolda bu kadar ilerlemişken bırakmak istemem.

Mehmet şef:Çok kötü, sizin gibi bir aşçıyı sektörde görmek isterdim ama tabii sizi de anlıyorum, bırakmak istememenizi. Umarım başarılı yerlere gelirsiniz.

 Portakal Çiçeği & MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin