15.02.2020 03:02
Muhtacım sandım sevgine.--
Aşk insan icadıdır. Her duygu öyledir aslında. Aşkta bir çeşit sevme şekliydi. Belki de içlerindeki en kuvvetlisiydi fakat onu ilahlaştıran bizlerdik. Kimse vazgeçilmez değildi. Kimse özgün değildi. Fakat bize sunulan bu sistemde, aşka gereksiz bir ehemmiyet yüklenmişti. Âşık olmamak ve yalnızlığı bizzat tercih ediyor olmak hoş karşılanmıyordu. Bir kusur sayılıyordu hatta. Özellikle kadınların kanayan bir yarasıydı bu tolum baskısı. Kurban gidiyorduk konu komşu dedikodusuna.
Elbette âşık olup evlenenlere mutluluk ve bir miktar kıskançlıkla bakıyordum. Çok nadir bir durumdu bu. İki insanın birbirine âşık olduğunu görmek güzeldi. Birbirlerine sırf evlenmek için bağlanan iki insanı seyretmek ise acı veriyordu. Derin bir fark vardı ikisinin arasında. Karakterlerin birbirine uyuşması gerektiğini düşünüyordum. Böyle iğrenç bir asırda karakterini gizlemeyen insan sayısı ise oldukça azdı. Fotokopi makinasından çıkmış gibi gördüğümüz her şeyi taklit ediyorduk.
Yanlış bir zamanda yaşıyordum. Bu yetmezmiş gibi sürekli yanlış insanlar ile karşılaşıyordum. Daha dün sessizce biriyle yollarım ayrılmıştı. Mutlu olmam gereken yerde üzerime bıraktığı yük sayesinde huzursuzdum. Hissettiklerimle başa çıkamayışım da işin çabasıydı. Kendimden gizlemeye çalıştığım gerçek soğuk su etkisi yaratmıştı. Göğüs kafesim daralıyordu fakat ben her zamanki gibi elimde bir dosya inceleyip kendimi işime veriyordum. Güçlü profilimi zedelemek istemiyordum fakat masanın altına girip ağlamama çok az kalmıştı.
Yalnızca bir saat sonra işten çıkıp okula geçmeliydim. Dersim öğleden sonraydı ve not isteyebilecek kimsem yoktu. Bu tempoda biraz daha devam edersem kafayı sıyırabilirdim. Bu sebeple Noel'i ve yılbaşını fırsat bilerek bir haftalık boşluğumu kullanacaktım. Bunun için çok çalışıyordum. Aslında başarılı olmak ve bir hedefe ulaşmak için çabalıyordum.
Kendime de güveniyordum. Başarıya giden yol bu aşama ile başlıyor, biliyorum. Fakat hayat adil değil maalesef. İstediğim kadar zeki olayım, öğrenmeye ve çalışmaya aç olayım, istersem bu yolda gençliğimi feda edeyim, nafile. Bazı hedeflere ulaşmak için ne yazık ki kendinizden ödün verip sırtınızı dayayacak insanlar aramak zorunda bırakılıyorsunuz. Bir ağ oluşturmak zorundasınız. Hedefinize yürürken sizin kim olduğunuza ve nasıl bir başarıya imza attığınıza bakmayacaklar. Sizi oluşturduğunuz ağ sayesinde tanımlayıp fiyatınızı biçecekler. Çizdiğiniz yolun ve harcadığınız zamanın kaç dakika içerisinde boşa çıkabileceğini göreceksiniz. Başarıya giden yolda özgüven elbette önemli. Fakat tanıdığınız insanların fiyatı özgüveninizden daha önemli.
Sık sık boşa çabaladığımı, nasıl olsa istediğim bir pozisyona ulaşamayacağımı düşünüyordum. Hayatımda her şey mükemmelmiş gibi bir de bu korku ekleniyordu omuzlarıma. Bunca sene emek verip sonunda sırf bir yerlerde akrabam yok diye işsiz kalmak istemiyordum.
Derin bir soluk alıp elimdeki dosyayı aldığım yere bıraktım. Hızlıca toparlanıp ofisten ayrıldım. Uzun bir günün ardından kendimi yatağıma atmak istiyordum fakat Ahu'nun okulda olduğunu öğrenmemle kahve içme ısrarına dayanamadım. Kafeteryada birer kahve alıp masalardan birine geçtik. Bugün derste başına gelenleri anlatmaya başladı neşeyle. Ne yazık ki benim halim onun enerjisini de düşürmüştü. „Sen iyi misin?"
Onaylasam da kabullenmeyerek inatlaştı. Bir çırpıda söyledim sonunda. „Emre'yle ayrıldık."
Ağzı açık kaldı kısa bir süreliğine. Sessiz olmaya özen gösterse de şaşkınlığı buna engel oluyordu. Masanın üzerinden ellerime uzandı. „Neden? Ne oldu durduk yere?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Salıncağı
RomanceŞimdi yerleştiğin gönül salıncağıma Gözlerim kapalı Nasıl güveneyim Gitmeyeceğine, Beni ömrünün sonuna kadar O salıncakta Çocuklar gibi şen Seveceğine. 30.04.2020 00:42 © Tüm hakları saklıdır