12

162 9 22
                                    

17.02.2020 23:19
Resmini kalbimin her odasına özenle asmıştım.

--

„Kendine dikkat et."

„Sen de." Bakışlarımı sonunda üzerinden çekip uzaklaşabildim. Beraber bir şehri kısa süreliğine mesken tutmuştuk. O işe gitmiş ben tek başıma yakın çevreyi keşfetmiştim. İşten geldiğinde ise vakit geçirmiştik. Şantiyeye dahi eşlik etmiştim. Kafamızda kasketlerle gülünç bir halde inşaat alanını gezmiştik.

Dört günü yitirdik böyle. Kimliğime kavuştuğumda ayrılmak zorundaydım artık. Bir sürü masraf çıkarmıştım ona da. Mahcuptum, bunun farkındaydı fakat konunun açılmasına dahi müsaade etmiyordu. Bir şekilde bunu telafi edeceğimi bildiğim için ben de fazla üzerinde durmamaya çalıştım.

Şimdi ise iki arkadaş gibi ayrılmıştık. Arkadaşım olmuştu. Ne kadar sürerdi bilmiyorum, fakat buna alışmak zorundaydım. Daha kolay olabilirdi eğer biraz cesur olsaydım.

Onlarca kez ayrılığı ve hasreti tatmıştım artık. Bana kalan bu tecrübe şunu öğretmişti;

Ben gidemem. Ne bir eli tutup peşinden, ne de bir eli bırakıp yanından...
Korkağın tekiydim ve bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum.

Muhtemelen alışmaktan başka çarem yoktu. Nitekim öyle yapmaya çalıştım. İrtibatımız tam anlamıyla kopmuş sayılmazdı. Ben gerekmediği müddetçe yazmasam da o halimi hatırımı sormayı bildi. Bu şekilde devirdim son iki ayımı.

Sınavlarımı verdim, iş yerinden çıkışımı ve belgelerimi aldım. Uçak biletim dahi hazırdı. Özlemiştim topraklarımı, güzel İstanbul'u.

Burada da fazlasıyla anı biriktirmiştim. En başta Ahu dahildi bu güzel anılarıma. Bana yoldaşlık etmişti. Her derdime koşmuş ikinci bir yuvam varmış gibi hissettirmişti. Alışkın değildim çıkarının peşinden koşmayan arkadaşlara. O aksini kanıtlamış, kalbimde kardeşlerimden farksız bir konuma yerleşmişti.

İlk kez uzun uzun düşünmeden, kelimelerimi tartmadan içimi dökebildim. Bu bile onu sevmem için yeterli bir sebepti. Deli dolu genç bir kızdı. „ Fırat'ı görmeye gelirim. Beraber tatile de çıkarız," beraber son kez akşam yemeği yiyorduk. Abisinin evinde, hep beraber.

„Çok takdir ediyorum seni Meva. Umarım her şey gönlünce olur." Ezgi'ye minnettar bakışlar sundum. Onlara hedeflerimden ve gönlümü Fırat'a kaptırmış olmamdan bahsetmiştim. Şaşırsalar da destekleyici tavırlar sergileyerek yardımcı olmuşlardı. Ailemin de bu şekilde karşılamasını çok istiyordum.

„İş buldum sayılır. Bir de ev ayarlayacağım döndüğümde. Gelmenizi çok isterim, bende sizi ağırlamış olurum." Emre sözünü tutmuş staj ayarlamıştı. Son evraklarımı teslim edip ilk fırsatta başlayacaktım. Sonrası için henüz bir plan yapmamıştım. Fakat listemin başında öncelikle mezuniyetim ve ev bulmak vardı. Koruyucu aile olma prosedürünü ise yirmi beş yaşıma ulaşır ulaşmaz başlayacaktım.

Her şey istediğim gibi giderse altı ay sonra yeni bir hayat kurmuş olacaktım.

„Sen merak etme ben seni bol bol rahatsız etmeyi düşünüyorum." Mert abinin kınayıcı bakışlarına aldırış etmeyen Ahu'ya güldüm. İletişimimizin böyle kalacağından emindim, mesafeye rağmen.

Bir vedayı daha gönlüme kazıdıktan sonra kavuştum topraklarıma. Havaalanında Utku tarafından elinde kocaman bir buketle karşılaşmamla gözlerim doldu. „Hoş geldin ablaların en güzeli!" Etrafıma sıkıca sardığı kollardan onun da en az benim kadar özlediğini fark ettim.

Ailenin geri kalanı evde bekliyordu. Taksi ile Utku'nun dedikodularını dinleyerek yolculuk yaptım. Vakti olsa muhtemelen taksiciyle bir çay bahçesine geçip olayları daha detaylı bir biçimde ikimize de anlatacaktı. Ne mutlu ki yolculuğumuz konu bana gelmeden sona ermişti.

Gönül SalıncağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin