Jennie :
Bilincim yerine geldiğinde gözlerimi yavaş yavaş araladım ve görüş açıma Jungkook ve tanımadığım bir çocuk girdi. Başım fena ağrıyordu. Etraf karanlığa gömülmeden son hatırladığım o görüntüler birden aklıma geldiğinde içime bir ürperti geldi. Arkası dönük olan Jungkook'u bir kaç dakika izledim. Neden onu her gördüğümde içime güven doluyordu bilmiyorum. Daha yeni tanımamış olmama rağmen ona Chaeyoung'dan bile fazla güvendiğimi , onun yanındayken sanki hiçbir şey olmayacakmış gibi hissettiğimi söyleyebilirdim.
Cılız çıkan sesimle ismini seslendiğimde bana doğru döndü ve yüzünde bariz belli olan endişeyle iyi olup olmadığımı sordu. Cevap vermedim. Ondan yardım isteyecektim. Bundan kesinlikle emindim. Cevap vermediğim için sorarcasına ismimi seslendiğinde konuştum.
"Jungkook sana güvenebilir miyim? "
" Tabiki de güvenebilirsin. Fakat sorun ne? "
"Bunu geniş bir zamanda konuşmak istiyorum. Lütfen bana yardım et. "Hiçbir şey anlamamış gibi baktı bana tam ağzını açacakken doktor odaya girdi. Çıkış işlemlerini başlatabileceğimizi söyledikten sonra geçmiş olsun dileyerek çıktı odadan. Jungkook ve yanındaki çocukta benim giyinebilmem için odayı terkettiklerinde ağır hareketlerle üzerimi giyinip çıktım odadan.
İsmimi ve bilgilerimi aldılar. Jungkook'a yönelip ismini ve soy ismini sorduklarında Jungkook'un verdiği cevap beynimde defalarca yankılandı. 'Jeon Jeon Jeon Jungkook. ' Titremesine engel olamadığım sesimle sordum.
"J-jungkook soy adın Je-jeon mu? "
Olamaz değil mi? Ne saçmalıyorum ben. Dünyada Jeon soy isimli binlerce hatta on binlerce kişi vardı. Ama bu soy isim bana her seferinde hatırlamamam gereken şeyleri hatırlatacaktı.
Kaşları çatıldı ve baktı. Ne diyeceği belliydi. Soracaktı neden böyle saçma bir soru sorduğumu. Onun sormasına izin vermeden devam ettim.
" Sadece merak ettim. "
Yüz ifadesi normale dönerken anladığını belirtircesine başını salladı. Hastane binasından çıktığımızda Jungkook'un yanındaki çocuk yanıma doğru geldi. Bir adım geriledim. Bunu sorun etmeyerek elini uzattı.
" Ben Taehyung. "
Bir süre havadaki eline baktıktan sonra bakışlarımı elinden yüzüne çıkardım ve gülümsedim.
" Bende Jennie. "
Eli hala havadaydı. Jungkook bir süre sonra eliyle Taehyung'un elini indirip yine olaydan sıyrılmamı sağladı.
" Hadi gidelim. "
Bir arabaya doğru ilerliyorlardı ve bende onları takip ediyordum. Arabanın yanına vardığımızda Jungkook arka kapıyı açarak suratıma baktı. Tam binecekken Taehyung konuştu.
" Kook kibarlık yapıp neden Jennie'ye ön koltuğu vermiyorsun. "
Aslında Jungkook şuan tam anlamıyla bana karşı kibarlık yapıyordu.
" Oraya oturamaz Taehyung. Bu güvenli değil. "
" Peki. "Taehyung ikimize de 'deli misiniz? ' bakışları yollarken şoför koltuğuna geçti. Jungkook'u bilmem ama evet ben deliyim. Düşüncelerime kendi kendime gülerken arka koltuğa yerleştim.
Araba hareket ederken ikisi anlamadığım bazı erkek muhabbetlerine girmişlerken ben de kafamı cama yaslayıp olanları değilde olacakları düşünmeye başladım. Zira olanları düşünmeye kalkıştığımda hiç iyi şeyler olacağını düşünmüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔
FanfictionHerkesin dilinde deli diye bilinen Jennie Jungkook'un kalbiyle arınacaktı tüm izlerinden.. * Kitaptaki saçma olayları, yazım yanlışlarını vs. düzeltmeye üşeniyorum. Mazur görün. Başlangıç : 15 Mayıs 2020 Bitiş : 31 Aralık 2020