Sabah güneşinin ışıklarıyla araladım gözlerimi. Gece Jungkook gittikten sonra aklımda ne demeye çalıştığını çözmeye çalıştım ve bir yarım saat daha orda kalıp eve geçmiştim. Chaeyoung benden önce gelmiş içerdeki koltukta uyuyakalmıştı.
Bugün öğleden sonra dersim vardı. Hiç gidesim yoktu ama mecbur gidecektim. Ailemi sorunlu olmam sebebiyle zaten yeterince üzüyordum. En azından avukat olup onları biraz olsun gururlandırmalıydım.
Midemin kazındığını hissettiğim anda yataktan kalkıp sabah rutinlerimi hallettim. İçeri girdiğimde Chaeyoung'un hala koltukta uyuduğunu gördüm. Kesin dün gece çok içmişti. Koltuktaki yastığı alıp uyanması için Chaeyoung'un kafasına fırlattım.
"Aağhh jennie? "
Gözlerini açmak için büyük çaba sarfediyormuşçasına bana baktı.
"Kalk senin dersin yok mu ya? Hiç okula gitmiyorsun. Seni teyzeme söylerim bak. "
Oflayarak koltuktan doğruldu. Ayağa kalkıp sendeleyerek banyoya doğru yol aldı. Bende o sırada kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. Birkaç şey hazırlayıp masayı kurup Chaeyoung'u beklemeye başladım.
Uzun bekleyişin ardından Chaeyoung sonunda teşrif edebilmişti.
" Gelmeseydin Chae ben daha beklerdim. "
" Dün çok yorulmuşum ya. Zar zor kendime geldim. "Sessiz bir kahvaltı geçirdik. Kahvaltıdan sonra Chaeyoung okula gitti. Ben uyarmasam hiç gitmeyecekmiş demekki okula. Chaeyoung gidince bende masayı toparlayıp bugünkü ders konularına biraz göz gezdirmiştim.
Ders saatinin yaklaştığını fark ettiğimde hemen üzerimi değiştirip çantamı alıp çıktım evden. Acaba Jungkook'un dersi var mıydı ? Okula onunla gitsem çok iyi olurdu. Çünkü büyük ihtimalle Jaehyun'la ders saatlerimiz aynıydı. Geçen yıldan beri ders saatlerimizin aynı olmaması için dua ediyordum ama bu şimdiye kadar altı veya yedi kez denk gelmişti.
Okula varana kadar içimden Jaehyun'a denk gelmemeyi istedim. İçeri girdiğimde Jaehyun'u göremedim. İçim biraz olsun rahatlamıştı. Kampüse doğru yol alırken duyduğum lanet ses içimin rahatlığını anında yok ederken üstüne içime korku doldurmuştu. Sesi duyar duymaz adımlarımı hızlandırdım.
" Hey jennie beklesene. Bugün oyun oynamadık. Geçen günde o velet arkadaşın yüzünden oyunumuz bozulmuştu. Bunu telafi etmeliyiz. "
Tam umudumu kaybetmişken karşıdan gelen Chaeyoung içime tekrar rahatlık dolmasını sağladı. Jaehyun Chaeyoung'dan hoşlanıyordu ve o olduğu zaman beni rahat bırakıp 'Chaeyoung'un hatrı için ' olduğunu söylüyordu. Chaeyoung'un böyle yaptıkça ondan nefret ettiğini bile bile beni rahatsız etmeye devam etmesi de ayrı aptallıktı.
"Jaehyun senden bir kez daha nefret ettim. Tam bir pisliksin. "
"Ama Chaeyoung... "
"Ama ne? Kuzenime zarar vererek mi beni etkileyeceksin? "
" Benim olursan onunla uğraşmayı keserim. "
"Beni tehdit edemezsin. "Jaehyun Chaeyoung'un kolunu tuttuğu anda ona sıkı bir tokat yapıştırmak istemiştim ama lanet olsun ki yapamadım. O pislik Chaeyoung'un kolunu sıkıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum lanet olsun!
" O elini kaybetmek istemiyosan bırak o kolu. "
Sesin olduğu tarafa baktığımda Jungkook'un bu tarafa doğru geldiğini gördüm ve bakışları hiç de iyiye işaret gibi görünmüyordu. Jaehyun Chaeyoung'un kolunu kaldırıp Jungkook'a gösterdikten sonra ;
"Bırakmazsam ne olur ha? "
Jungkook Jaehyun'un yakalarını kavradıktan sonra " Bu olur " diyerek Jaehyun'a kafa attı. Jaehyun anında yere serilirken Jungkook onu tekmelemeye başladı. Jungkook'u tutmak istiyordum ama yine yapamıyordum. Jaehyun'u öldüresiye dövüyordu. Sonunda Chaeyoung Jungkook'a arkadan sarılarak Jungkook'u çekiştirdi ve diğerlerinin de yardımıyla onları ayırdı. O an gerçekten Chaeyoung'un yerinde olmak istemiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔
FanfictionHerkesin dilinde deli diye bilinen Jennie Jungkook'un kalbiyle arınacaktı tüm izlerinden.. * Kitaptaki saçma olayları, yazım yanlışlarını vs. düzeltmeye üşeniyorum. Mazur görün. Başlangıç : 15 Mayıs 2020 Bitiş : 31 Aralık 2020