𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔

♡ 21 ♡

   Ben mesaja bakakalmışken Jungkook'un elimden aldığı telefonla kendime geldim. Kaşlarını çatarak bir süre telefona baktıktan sonra bana döndü bakışları.

" Biz Jennie'yle biraz dışarı çıkacağız. "

   Diğerleri onaylarcasına bir kaç ses çıkardıktan sonra bende ayaklanan Jungkook'un peşinden ayaklandım ve çıktık. Dışarı çıkana kadar tek kelime etmemiştik. Jungkook'un kasılmış olan çenesinden dişlerini sıktığını anlayabiliyordum. Korkuyor muydum? Evet.

   Sitedeki çardaklardan birine oturduğumuzda Jungkook direk lafa daldı.

" Bana neden söylemedin? "

   Hadi amaa konumuz cidden bu muydu? Deli herifin teki bizi ölümle tehdit ediyor, Jungkook'un düşündüğü şeye bak.

" Ne zamandır atıyor mesaj!? "
" Telefon aldığım günün ertesi gününden beri. "
" Ve sen bana bunu yeni söylüyorsun. Hatta sen de söylemiyorsun ben görüyorum. "
" Jungkook takıldığın tek konu bu mu? "
" Ya ben bunları öğrenmeden gelip sana bir şey yapsaydı? "
" Özür dilerim. "

   Jungkook bir kaç saniye gözlerini suratımda gezdirdikten sonra ayağa kalktı ve sıkıntılı bir nefes verdi.

" Kesin aklında bir şeyler var bir boklar karıştırıyor. "

   Bakışları tekrar beni bulduğunda bende gözlerimi ona çevirdim. Ne diyeceğimi ne yapacağımı hiç bir şey bilmiyordum.

" Bir süre okula gitme. "
" Olmaz yarına teslim etmem gereken proje var."
" Tamam o zaman amfinin önüne kadar gelip bekleyeceğim seni. "

   İçim biraz olsun rahatlamıştı ama Jungkook için korkuyordum. ' başımızdan atarız ' demişti. Ona bir şey olacak diye içim içimi yiyordu.

" Eee şimdi ne yapacağız? "
" Yarın okul saatine kadar hiç biriniz dışarıya adımınızı atmayın. Kapıyı kimseye açmayın. "

   Kafamı onaylar şekilde salladım. Çalan telefonumla ikimizde dikkatimizi telefona yönelttik. Neyse ki Kai arıyordu. Jungkook aramayı gördüğünde göz devirmişti. Şunların arasını da bir an önce düzeltsem iyi olurdu. Daha fazla beklemeden telefonu açıp kulağıma götürdüm.

Jennie : Efendim.

Kai : Alo nasılsın jen?

Jennie : İyiyim Kai sen nasılsın?

   Jungkook telefonu alıp sesi hoparlöre verip geri elime verdiğinde bu sefer göz deviren kişi ben olmuştum.

Kai : Ben de iyiyim şey bu akşam restorantta bir yemek ayarladık da sizi Yura'yla tanıştıracağım. Geleceksin değil mi?

   Jungkook'a baktığımda kaşlarını olumsuz anlamda kaldırıp indirdi ve ben tabiki de gidecektim. Çünkü bizim için özel bir yemekti. Kaçıramazdım.

Jennie : tabii ki geleceğim zaman ve konumu atarsın.

Kai : Tamam akşam görüşürüz o zaman.

Jennie : görüşürüz.

" Ya ben sana dışarı adımını atma diyorum sen ne yapıyorsun? "
" Yah Jungkook bu bizim için özel bir yemek kai'nin yanında olmak istiyorum. "
" Ben de geleceğim o zaman. "
" Tamam sende gel. "

   Sonra kollarımı sıkıca Jungkook'un boynuna doladım o da bana sarılmıştı. İkisi de inatçının tekiydi kavga çıkma ihtimali yüksekti ama en azından gitmeme izin vermişti. Hiç gidememekten iyidir.