𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔

♡ 13 ♡

Jennie :

   Saatime bir kez daha baktım. Ne süslü insandı bu böyle. Ama o da haklıydı. O kadar güzel bir surata, vücuda, kokuya, saçlara vs. Sahip olmak için insanın saatlerce bakım yapması gerekirdi.

   Ben böyle sapık düşünceler için kendime kızarken Jungkook sonunda çıkmayı başarabilmişti.

   Ona elimdeki ceketi uzatırken aynı zamanda da sitem etmeyi ihmal etmemiştim.

" Sonunda çıkabildiniz bayım. "
" Senin yanına gelirken kendimi milyon kez kontrol etmem gerekiyor. "
" Hm? "

   Ben şaşkınlıkla yerimde çakılıp kalmışken bana o mükemmel dişleriyle bir gülümseme sunup " Şakaydı." diyerek yürümeye devam etti.

" Jennie ? "
" Efendim. "
" Bugünkü dersin önemli mi? "
" Bugün tekrar var neden sordun? "
" Okulu mu assak? "
" Haha tanrı aşkına Jungkook. Liseli ergenler gibi okulu asmak da ne? "

   Şakadan asmış olduğu suratıyla bana dönüp geri geri yürüyerek konuşmaya başladı.

" Yha ama biz lisede birlikte değildik. Ben seninle okulu asmak istiyorum. "
" Ha sen ciddisin yani? "

   Onaylar anlamda kafasını salladığında ben bir süre düşünür gibi yaptıktan sonra onu onayladım.

" Tamam. "
" Ne? Gerçekten mi? Sana şuan sarılmak istiyorum jennie. "

   Gülerek şakayla söylediği söze burukça gülümsedim. Bende sana sarılmak istiyorum. Elini ensesine götürüp sıkıntılı bir hale büründü.

" Yanlış bir şey söyledim sanırım. "

   Derin bir nefes aldım. Ardından gözlerimi kapatıp büyük bir cesaret gösterip kollarımı Jungkook'un beline sardım.

" J-jennie ? "

   Fısıltıyla söylediği şeyden şaşırdığı belli oluyordu. Kollarımı ondan ayırıp gülerek yüzüne baktım. Bu benim için çok çok büyük bir adımdı.

" Sen... bana dokundun. "
" Sarılmak istediğini söyledin. "
" E-evet ama. Bu çok büyük bir şey Jennie. "

   Heyecanla konuşması beni de heyecanlandırıyordu.

" Jungkook tamam kapatalım konuyu. Sana karşı koyamıyorum sadece . "
" Ne? "
" Şakaydı. "

   Kesinlikle kısasa kıssas yapmamıştım. Gülerek önden yürümeye başladığımda o da hızlı adımlarla yanıma yetişmişti.

" Yani sana istediğim zaman dokunabilir miyim?"
" Olmaz. Yani henüz bu tramvayı tam olarak atlatamadım. "
" Ah peki. Nereye gitmek istersin? "
" Bana farketmez. "
" Tamam sahile gidelim o zaman. "
" Olur. "

   Sahile vardığımızda Kayalıkların en ucuna gidip oturduk. Denizin sesi, hafiften soğuk olan hava, Jungkook hepsi insana huzur veriyordu. Bu erken saatlerde pek insanın olmaması da ortamı sessiz kılarak daha da huzur verici oluyordu.

" Bomba olayını konuşacaktık. "
" Bu güzel ortamı bozmayalım. Sanki seninle her gün sahile geliyoruz. "
" Eğer istersen her gün gelelim Jungkook. "
" Cidden mi? "
" Evet ciddiyim ama asıl konu şu bomba işi. Gerçekten bu kadar önemli olmasa bu ortamı bozmayı bende istemem. "
" O zaman yapan kişiyi biliyorsun? "

   Derince nefes alıp onu kafamla onayladım.

" Beni bu hale getiren kişi bunu yapan. Sana bana mesajlar gönderdiğini söylemiştim. Bomba patlamadan önce seni tekneden çıkarmam gerektiğini söyledi. Sanırım o seni tanıyor Jungkook."