Korku tüm bedenimi ele geçirmişti. Ellerim, heryerim titriyordu. Elindeki telefonu lavabonun kenarına bırakıp beklemeden kapıyı kilitledim ama bu o manyak adamın kapıyı kıramayacağını göstermiyordu.
Jungkook'a mesaj atmak için telefonu elime aldığımda ellerim deli gibi titriyordu. Aramam gerekiyordu. Arama tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm.
" J-ju-ngk.. "
" Jennie iyi misin sen? "Hıçkırıklarımın arasında konuşmakta zorlanıyordum. Ama Jungkook bir şey olduğunu sezmişti. Telefonu bir kaç saniye kendimden uzaklaştırıp derin bir nefes aldım ve tekrar kulağıma götürdüm.
" L-lütfen lavaboya g-gel. "
Kısık çıkan sesimin hemen ardından telefonu yüzüme kapattı. Gelen yeni mesajı gördüğümde olduğum yere iyice sindim ve gözlerimi sımsıkı yumdum.
Bilinmeyen numara : Aksiyon seviyorsun sanırım. Fazla zekisin kapıyı kilitlemişsin şimdilik kurtuldun aferim ama bakalım sonrasında ne yapacaksın? :)
Kapının zorlanmasıyla telefonu elimden bir kenara atıp çığlık attım.
" JENNİE! İyi misin? aç şu kapıyı lanet olsun!! "
Jungkook'un sesi olduğunu fark ettiğimde elimi kalbimin üzerine koyup nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Titremem az öncekine göre azalsa da hala geçmemişti. Jungkook deli gibi kapıyı zorlarken beklemeden gidip kilidi açtım. İçeri girer girmez kapıyı kapıyı kapatıp sarıldım ona. O da kollarını bana sardı. Ağlamamı durdurmak için suratımı omzuna gömdüm. Beni sakinleştirmek için saçlarımı okşayıp öpüyordu.
" Geçti güzelim geçti. Bak ben burdayım sakin ol. "
Bir süre o şekilde kaldıktan sonra ayrıldım bedeninden.
" Hadi anlat ne oldu? "
Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Az önce elimden attığım telefonu yerden alıp mesajlar kısmını açtım ve telefonu Jungkook'a uzattım. Mesajları okurken ağzından histerik kısa bir gülüş çıktı. Siniri suratının her yerinden belli oluyordu.
Bir şey demeden elimden tutup beni sürüklemeye başladı. Sesimi çıkarmadım. Arka çıkıştan ilerleyip dışarıya çıktık ve arabaya bindik.
Jungkook arabayı çalıştırmadan önce benim telefonumdan Chaeyoung'a işimiz çıktığına dair bir mesaj atmıştı. Telefonu Bana vermeden önce tamamen kilitlemişti.
Eve geldiğimizde Eunchae daha gelmemişti sanırım hala Jimin'lerdeydi. Jungkook koltuğa oturmuş kafasını elleri arasına almış yere bakıyordu. Yol boyu konuşmamıştık, hala konuşmuyorduk.
Nefes vererek oturduğum yerden üzerimi değiştirmek için odama gitmek üzere kalktım. Benim kalkmamla Jungkook'un bakışları beni bulmuştu.
" Nereye gidiyorsun? "
" Üzerimi değiştireceğim. "Bir şey demeden ayağa kalktı ve beni kolumdan tutup kendine çekerek bana sarıldı. Bende bir süre sonra kollarımı ona sardım.
" Seni o pislikten koruyacağım söz veriyorum. "
Geri çekilip ellerimi yanaklarına koydum.
" Biliyorum sevgilim. senin yanında güvendeyim. "
Gülümsedi. Aynı şekilde ben de gülümsedim ve yanağına uzun bir öpücük bırakıp giyinmeye gittim.
Üzerimi hemen değiştirdikten sonra içeriye geçerken kapı çaldı. Kapı tarafına yönelip kapı deliğinden baktım. Eunchae gelmişti. Beklemeden kapıyı açtım ve birlikte içeri geçtik.
![](https://img.wattpad.com/cover/247154277-288-k91090.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔
FanfictionHerkesin dilinde deli diye bilinen Jennie Jungkook'un kalbiyle arınacaktı tüm izlerinden.. * Kitaptaki saçma olayları, yazım yanlışlarını vs. düzeltmeye üşeniyorum. Mazur görün. Başlangıç : 15 Mayıs 2020 Bitiş : 31 Aralık 2020