𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔

♡ 12 ♡

Dikkat !
Boolca özlem içerirr 🖤🖤🖤
İyi okumalar :)

   Kulaklarıma patlama sesi dolduğunda aynı anda belimde ki sıcaklığı ardından da ıslanan bedenimi fark ettim.

    Belimi saran eller, vücudumdaki ıslaklık, nefes alışverişim...
Yaşıyor muydum? Gözlerimi tereddütlü bir şekilde araladığımda. Bir çift gözle karşılaştım. Ne de güzellerdi öyle.
Bir dakika.
Ellerimle destek aldığım geniş omuzlara ardından da Jungkook'un suratına baktım.

   Ellerimle onu itmem ve ağzımdan ufak bir çığlık kaçırmam bir oldu. Ondan uzaklaşmıştım ama bir sorun vardı. Ben yüzme bilmiyordum. Sanki bir şey beni ayaklarımdan tutuyor gibi hissetmiştim. Bir süre sonra kendimi güçlükle dışarı çıkarmayı başardığımda aldığım nefesler bana yetmemeye başladı.

   Bacaklarıma ve sırtıma sarılan ellerle yüzeye çıktığımda düzensizleşen nefesimi kontrol etmeye çalıştım. Nefesim düzene girdiğinde gözlerimi tekrar Jungkook'a çevirdim.

" Jennie gözlerini kapat ve bana tutun. Lütfen bu sefer bana güven. Sana zarar vermem. Veremem. "

   Başka seçeneğim var mıydı? Vardı. O da denizde boğulmak. Ama Jungkook denizden kat kat daha güvenilirdi. Sadece denizden değil herşeyden, herkesten.

   Gözlerimi sıkıca kapatıp kollarımı boynuna doladım. Kafamı iyice gömdüğüm göğsünde aynı yatağımda gibi hissediyordum. Hatta her an uyuyabilirdim.

"Hadi in. "

   Jungkook'un fısıltısını duyduğum anda hızla kucağından ayrılıp indim. Çok uzun zamandan sonra ilk kez bir erkeğe bu kadar yakın olmuştum. Çok garip hissettirmişti.

" Jennie iyi misin bir yerinde birşey var mı? "

   Kai telaşla sorduğu soruya " İyiyim " Diyerek cevap verdim. Chaeyoung'un dolan gözlerine baktım. Çok geçmeden gözyaşlarını tutamayıp bana sarıldı.

" Tamam Chaeyoung bak ben iyiyim. "
" Ya sana bir şey olsaydı. Ben ne yapardım? "

   Boğuk çıkan sesiyle konuştuğunda saçlarını okşadım.

" Chaeyoung çekil de az biz sarılalım. "

   Jisoo unnie yine ortamı yumuşatmasını çok iyi biliyordu. Chaeyoung kıkırdayarak bedenimden ayrıldığında kollarımı bu sefer Lisa'ya ve Jisoo unnieye açtım. İkisi birlikte üzerime atladığında hafif sendeledim.

" Keşke önce üzerini kurutsaydık. Islandım. "

   Lisa'nın şakayla söylediği sözü duyduğumda daha yeni fark etmiştim üşüdüğümü. Onlarda bedenimden ayrıldığında omzuma atılan deri cekete kaydı gözlerim. Arkamı döndüğümde Jungkook'un gülümseyen suratıyla karşılaştım.

" Jungkook olmaz böyle sen üşüteceksin bu sefer. "
" Bana birşey olmaz. "

" Artist. "

   Kai'nin fısıltıyla söylediği şeyi Jungkook'un duymamasını umarak Kai'ye dönüp kaş göz işareti yaptım. O da bana tek kaşını kaldırarak 'ne var ? ' der gibi baktı.

" Ona ben veririm montumu merak etme Jen."

   Lisa'nın kendinden iki beden büyük giydiği kıyafetlerinin bir gün işe yarayacağı kimin aklına gelirdi ki?

   Lisa'nın Mor parılıtılı montunu üç kız zar zor giydirmeyi başarmıştık. Ona şöyle bir baktığımda gülmemek için çok büyük çaba sarfetmem gerekmişti ki Kai beklemeden kahkahayı basmıştı bile.