𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔

♡ 25 ♡

Jimin :

Kucağıma yığılan bedenle yutkunarak araladım gözlerimi. Kollarımda ki bedenle birlikte yere çöküp gelmekte olan göz yaşlarımdan bulanıklaşan suratına bakıp yüzünü avuçlarım arasına aldım.

" C-chaeyoung? "

Önüme atlamıştı... Elim ayağım kitlenmiş gibiydi. Herkes telaş içerisinde bağırışlar , çağırışlar, yakarışlar ama hiçbirini durmuyordu kulaklarım.

" Lütfen... Benim sana söyleyeceklerim var daha. Gitme. "

Kısık çıkan sesimle sanki duyuyormuş gibi konuşuyordum. Yanımda beliren ambulans görevlisi Chaeyoung'u kucağımdan alıp sedyeye aldı.

İkinci sedyeyle götürülen bedene baktığımda da Kjun'un kıvrandığını gördüm. Tam o pisliğin sonunu getirmek için hareket ettiğimde Yoongi durdurdu beni.

" Jimin... Tanrı aşkına o hakettiği yeri buldu. Polislere teslim edilecek. "

Bir süre Yoongi'nin suratına baktım. Ardından gözlerim elindeki silaha kaydı. Kjun'u o mu vurmuştu?

" Hadi yürü hastaneye gidiyoruz polislere orda ifade vereceğiz. "

Bir kaç saniye daha pisliğin kıvranışını izleyip beklemeden çıktım oradan.

...

Ameliyathanedeydi..
Yaklaşık bir buçuk saat olmuştu. Hala yoktu. Kjun'un işi kısa sürmüş karakola götürülmüştü. Bir kaç güne mahkemeye çıkarılacaktı. Yoongi hyung'da bir kaç gün göz altında tutulacaktı.

Jennie de ağır kriz geçirmiş tedaviye alınmıştı. Jungkook perişan haldeydi. Herifin biri dağıtmıştı bizi. Onu öldürmek istiyordum.

Taehyung ve Jin hyung beni yalnız bırakmamış benimle birlikte bekliyorlardı. Önüme uzatılan kahveyle kafamı kaldırdım.

" Hadi bir şeyler iç Jimin bayılacak kalacaksın. "

Kafamı iki yana salladım olumsuzca.

" O iyi olacak merak et-"
" O kahveyi hemen içmezsen ayıcıklı donuna içiririm! "

Kocaman açtığım gözlerimle önce Jin hyunga ardından etrafa baktım ve hemen kahveyi Taehyung'un elinden aldım. Umarım kimse duymamıştı ve Jin hyungun böyle bir pislik yapabileceğini adım gibi biliyordum.

Ameliyathaneden çıkan doktorla kahveyi kenara bırakıp doktorun yanına koştum.

" O iyi normal odaya alacağız. Muhtemelen iki güne taburcu olur.

Doktorun ardından çıkarılan sedyede yatan Chaeyoung'a baktım. Baygındı. Tekrar doktora döndüm.

" Odada görebilir miyiz? "
" Biraz dinlensin yarım saate girebilirsiniz. "
" Teşekkürler. "

.....

Doktorun izniyle yarım saat sonra odaya girmiştim. Hala uyuyordu. Yatağının kenarına oturdum.

" Beni duyuyor musun bilmiyorum ama... Ben çok korktum Chaeyoung. Çok... "

Hala gelmekte olan göz yaşlarım konuşmamı büyük ölçüde etkiliyordu. Kısık bir sesle söylendim.

" Seni seviyorum. "

İlk defa annemden başka bir kıza bu iki kelimeyi içtenlikle söylüyordum. Ellerimi saçlarına götürdüm.

" Jennie iyi merak etme. O da yarına iyileşmiş olur. Lütfen hemen uyan, aramıza dön. "

Odanın kapısının açılmasıyla hemen göz yaşlarımı ellerimle silip ayağa kalktım. Jennie ve Chaeyoung'un arkadaşları gelmişti. Lisa ve Jisoo'du sanırım. Jisoo hemen Chaeyoung'un yanına endişeyle koşarken Lisa'da beni garip bir şekilde baştan aşağı süzdü.