Gözlerimi açtığımda önce yatakta gerindim. Camdan süzülen sabahın ışıklarıyla ertesi güne geçtiğimizi fark ettim. Bu zamana kadar uyumak korkutucuydu ama bir nevi hastanedeki uykusuz gecelerimin acısını çıkartmıştım.Yüzümü yıkayıp sabah rutinlerimi hallettikten sonra kızların sesinden mutfakta olduklarını fark edip mutfağa geçtim.
" Günaydın. "
" Günaydın unnie. "
" Ben de seni uyandırmaya geliyordum. Hadi çabucak edelim kahvaltıyı. "Chaeyoung'u onaylayıp kahvaltı masasına geçtim. Sessizce kahvaltımızı ediyorduk. Fakat Eunchae sadece tabağındakilerle oynuyordu. Masadaki elini tuttum, bakışlarını bana çevirdi.
" Yoongi çıktığında seni bitkin halde görse ne yapar sence? "
" Kızar. Ama boğazımdan inmiyor ki. "Sesi epey kısık çıkmıştı. Onun bu halini görmek beni de üzüyordu. Şahsen şahit olmuştum birbirlerini ne kadar çok sevdiklerine.
" Hadi bir şeyler ye lütfen. Yoongi çıkacak söz veriyorum sana. "
" Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim unnie. Senin o kadar derdin varken bir de bunu düşünüyorsun. Çok iyisin. "Gülümsedim ve o da gülümsedi. Onu biraz olsun rahatlatabilmek beni de rahatlatmıştı.
Kahvaltımızı bitirdiğimizde birlikte masayı toparladık. Sonra da direk çalışma masamın başına geçmiştim. Geçen senenin notlarını önüme çıkardım.
Yaklaşık bir buçuk saat sonra kafamı notlardan kaldırdım ve alayla kendi kendime güldüm. Ben kesinlikle salaktım. Bu notlara bakarak sadece ders için kendime bir şeyler katıyordum. Bunlar Yoongi'yi kurtarmazdı ki.
Yüzümü sıvazladım ve kalkıp içeri geçtim. Kızlar dizi izliyorlardı kafalarını dağıtmak için. Yoongi'nin avukatıyla kesinlikle görüşmem lazımdı. Yine beklemeden yerimden kalkıp odaya geçtim. Üzerime bir şeyler giyip çantamı aldım ve kızlara seslenip cevap beklemeden çıktım dışarı.
Taksi beklemenin vakit kaybı olduğunu düşünüp Kai'yi aradım. Kai gelince ona durumu özet geçtim.
" Jennie bu parayı ödeyebiliriz. "
" Biliyorum ama Yoongi'nin bunu kabul edeceğini hiç sanmıyorum. "
" O da doğru. "Stresten dudaklarımı yoluyordum. Vardığımız da arabadan indik ve Kai'yle içeri girip Yoongi'yle bir görüşme istedik. Kai dışarda beklediğini söyledi bende polisin peşinden yönlendirdiği yere gittim.
Duvarın köşesine oturmuş karşıya bakan Yoongi beni fark ettiğinde gülümseyip ayaklandı.
" Jennie? "
" Nasılsın Yoongi? "
" Eh gördüğün gibi işte sen? "
" Ben çok özür dilerim, benim yüzümden burdasın ve - "
" Hey hey özür falan dileme. O herif bunu hak etti. "
" Söz veriyorum çıkacaksın burdan. "
" Sanmam. Ama umarım. Eunchae iyi mi? "
" O iyi merak etme. Senden bir şey isteyeceğim."Kaşlarını soruyu beklercesine çattığında direk konuya girdim.
" Avukatınla görüşmem gerek. "
" Avukatımla mı? "
" Evet, "Önce şaşırsa da bir kaç saniye düşünmek adına duraksayıp bana avukatın ismini ve onu bulabileceğim büro yu söyledi.
Bir iki dakika daha konuşup vakit kaybetmeden avukatı bulmak üzere ayrıldım yanından.
Ellerimi birbirine sürterek bindim arabaya. Hava bayağı soğuktu.
" Eee öğrendin mi avukatı? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔
FanfictionHerkesin dilinde deli diye bilinen Jennie Jungkook'un kalbiyle arınacaktı tüm izlerinden.. * Kitaptaki saçma olayları, yazım yanlışlarını vs. düzeltmeye üşeniyorum. Mazur görün. Başlangıç : 15 Mayıs 2020 Bitiş : 31 Aralık 2020