𝐃𝐞𝐥𝐢 (𝐉𝐞𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤) ✔

♡ 15 ♡

Jennie :

   Sahil kenarında Jungkook'la, Jimin ve Chaeyoung'u bekliyorduk. Ortamda derin fakat huzur verici bir sessizlik vardı. İleriden gelen Chaeyoung ve Jimin'i gördüğümde bizi fark  etmediklerini düşünerek el salladım. Jimin kafasını kaldırıp bana baktığında Chaeyoung'a dönüp bir şeyler dedi ve yanımıza geldiler.

" Eee ne yapıyoruz? "
" Sinemaya gidelim mi? "

   Jungkook'un fikri bana cazip gelmişti ama Chaeyoung ve Jiminin suratı hala beş karıştı.

" Hey sizin neyiniz var? "
" Benim pek keyfim yok eve gitsem iyi olur. Üçünüz gidin en iyisi. "
" Jimin sen iyi misin ? "
" İyiyim. "
" Bende eve gideceğim ders çalışmam gerek. "

    Bunlarda kesin bir şey vardı. En iyisi Chaeyoung'u evde akşam güzel bir sorguya çekmekti. Jungkook'la birbirimize baktık sanırım o da aynı şeyi düşünüyordu.

" Peki madem siz eve gidin biz de Jennie'yle takılırız. "
"İyi eğlenceler. "

   İkisi birden ayaklandığında biz de Jungkook'la kalktık. Jimin ve Chaeyoung durağa doğru ilerlerken bizde sahilde yürümeye koyulduk.

" Bunların neyi var Jungkook. "
" Bilmiyorum ama kesin bir şey olmuş. "

   Kafamı salladım.

" Eee nereye gidelim? "
" Bilmem ki. "

   Telefonum mesaj sesiyle titrediği anda Jungkook derin ve sıkıntılı bir nefes verip cebimden telefonu aldı.

" Aç şu kilidi. "

   Dediğini yapıp telefonu açtığımda mesajın o pislikten geldiğini gördüm. Jungkook elimden telefonu çekip aldığında ekrana bakıp sinirle güldü. Sonra bakışlarını bana çevirip elindeki telefonu gözlerini benden ayırmadan denize fırlattı.

" Jungkook! "
" Efendim? "
" Sen ne yaptığını sanıyorsun? "
"O herifin seni rahatsız etmesini engelliyorum. "
" Bu şekilde daha da hırslanacak farkında mısın? "

   Yüzündeki alaylı sırıtış bir anlığına söndü.

" Jennie şuan O herifle değil benimle ilgilen. Birlikte vakit geçireceğiz. Günümüzü mahvetme. "

   Sadece baktım bir şey diyemedim. korkuyordum... Fazlasıyla. Hem kendim için hem de Jungkook için. O akıl hastasının ne yapacağı belli değildi.

   Jungkook'un yüzüne tekrar gülümseme yayıldı. Ama bu az öncekinden farklıydı. Alay ve sinir yerine sevimlilik hakimdi.

" Lunapark sever misin? "
" Dokuz yaşımdan beri gitmedim O yüzden bilmiyorum. "
" Ciddi misin? O zaman lunaparka gidiyoruz. "

   Jungkook birden elimi tuttuğunda kala kalmıştım. Elimi tutan eline baktım. Bana dönüp o da ellerimize bakıp elini geri çekti.

" Şey üzgünüm izin almalıydım. "

   Bir süre suratına bakıp ardından güldüm. Elini birden tuttum.

" Ne izni şapşal? Hadi lunaparka. "

   Bir an şaşırıp kalsa da onu çekiştirdiğimde kendine geldi ve O da otuz iki diş gülerek peşimden geldi.

...

" Jennie ben pamuk şeker istiyorum. "
" Ne? "

   Lunaparkın girişindeyken Jungkook parmağıyla pamuk şekerciyi göstererek benden pamuk şeker istiyordu. Bunu isteyen taraf ben olmalıydım sanıyordum.