Tozlu Kütüphane Köşesi

3.2K 236 157
                                    

Bölüm içerisinde +18 cinsel içerik barındırıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm içerisinde +18 cinsel içerik barındırıyor. Rahatsız olacakların ve kaldıramayacak kişilerin okumasını önermeyiz.

- Lalisa -

Her şey yolundaydı, en azından annemin dün gece neredeydin baskısı, Jimin ve Rose'un edepsiz 'seks yaptınız mı?' muhabbetini ucuz atlatmıştım. Aslında atlatalı bir gün geçmişti ve dönem sonu projemi bitirmediğimi daha yarım saat önce fark etmiştim. Oysaki bugün Jungkook'la farklı planlarımız vardı.

Bugün annesinin zoru ile kardeşini evlerinin çevresindeki parka getirecekti ve onlara eşlik edecektim fakat kitaplarımı karıştırırken notlarımın arasında proje ödevi görmüş ve gelemeyeceğini söylediğinde Jungkook krizi fırsata çevirip, park işini yatırmıştı. Annesine proje ödevi olduğunu söyleyerek peşime katılmıştı.

Sonuç, kütüphanedeydik ve Jungkook yattığımız günden beri eline koluna sahip olamıyordu!

"Jungkook rahat dur!" Eteğimin altında duran elini, tutup karnıma sardım. En azından karnım, kalçamdan daha az aklımı karıştırıyordu.

Tekrar önümdeki kitaplığa odaklandım. Aradığım boktan bir dünya tarihi kitabıydı. Aslında internetten araştırmıştım ama çoğu kitabın doğru anlatmadığı falan filan yorumlarını çok görmüştüm. Bu yüzden birkaç dakikadır aval aval kitaplara bakıyordum.

Aslında kenarda duran üç basamaklı merdivene çıkıp üst raflara da bakmak istiyordum ama Jungkook hormonları azmış ergenler gibi davrandığı için, merdiven kullanmaya çekiniyordum. Aslına bakarsak bu tavırları hoşuma birazcık gidiyor olabilir. Birazcık.

Jungkook iki kolunu da belime sarıp kafasını arkamdan boynuma gömüp, öpücükler kondurmaya başladığında istemsizce kıkırdayıp, huylanarak onu ittirmeye çalıştım. Tanrım! Biri görse rezil olurdum.

Belimdeki ellerinden birini tekrar eteğime kaydırdığında, bedenimi ona döndürdüm. Aramızdaki mesafeyi sıfırlayıp kollarımı boynuna doladığımda yüzüm ısınmaya başlamıştı. Bu utandığımda olurdu fakat bu utanmaktan daha farklı bir şeydi. Birini her anlamda istiyordum ve şu an ona sahiptim. Dudakları hemen birkaç santim ötemdeydi, istersem onu öpebilirdim.

"Böyle bakmaya devam edersen, kütüphanede sevişmekten ülkedeki tüm kütüphanelerden yasak yiyeceğiz."

Dudağımın kenarını dişlerim arasına alıp bakışlarını dudağıma topladığımda, dudaklarımdan "Hımm?" tadında bir mırıltı çıkardım. Parmak uçlarımda yükselerek burnumu burnuna sürtüğünde her şey o kadar ani gerçekleşmişti ki. Beni kucağına alışı, bacaklarımı beline dolamam, sırtımı devasa kitaplığa dayadıktan sonra öldürücü dudaklarının dudaklarımda buluşması...

Bedenim saniyeler içerisinde alev almıştı. Her yer bulanıklaşmıştı o beni her öpüşünde derin nefesler bırakır olmuştum. Tüm bu olanlara rağmen ses çıkarmamaya çalışmamız adrenalinimizi arttırmıştı.

Joke's On You | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin