Gürültülü Rock Konseri

2.4K 231 122
                                    

- Lalisa -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Lalisa -

İtiş kakıştan kesinlikle nefret ederdim. İnsanların nefeslerini dibimde hissetmekten de.

"Jersey soğudu ve bana söylediğin her şeyin yalan olduğundan ölesiye korktuğumu bilmeni isterim."

Tabii her zaman değilmiş demek, biraz içki iç ve Dünya geçici süreliğine şenlensin.

"Şimdi daha güçlü olmayı umuyorum, beni biraz daha uzun tut, iyi olacağım..."

Rose hiç çekinmeden kalabalığa karışmıştı ve ben de yerimde zıplayıp, bağırarak şarkıya eşlik ediyordum. İçmiştim ama hayır, sarhoş falan değildim.

Lise'yi bitirdiğimden beri hiç Rock konserine gelmemiştim, ayrıca buraya gelirken annemi göz önüne almam gerekmişti, bunca çileye katlanmayı kabul ettiysem şimdi sadece uyum sağlayıp eğlenecektim.

"Ve ben senin her şeyin olmalıydım, şimdi sonsuzluğumun sonundayım."

Rol yapıyordum. Mutlu falan değildim ve şimdi de şarkı söyleyerek her şeyi unutmaya çalışıyordum.

Daha büyük dertlerim vardı. Mesela bana bir yabancıymışım, sanki aramızda hiçbir şey geçmemiş gibi davranan Jungkook bunlardan bir tanesiydi. Buluştuğumuzdan bu yana hiçbir diyaloğa girmemiştik, girmediğimiz daha iyi olmuştu çünkü her sözü batmaya başlamıştı.

Şu an Hoseok, Jennie ve Yoongi gibi biraz zekamı kullanıp ışıklandırmaya çıkmış olmayı dilerdim. İnsanlar terlemişti ve ortam o kadar baskındı ki, aslında bir dakika bile kalmak istemiyordum. En azından sağdan soldan sürekli itilmezdim ya da kulağımın dibinde kimse bağırmazdı.

Tanrıya şükür arkamda Jungkook duruyordu. Netçe hissettirmese de üzerimdeki ceketin uçlarından tutmuştu. Kafamın hemen arkasındaki yüzü ile nefesleri saçlarımın arasından tenime işlese de, bu diğerlerinden farklıydı. İçimdeki kafamı göğsüne yatırma düşüncesi tüm beynimi ele geçirse de hiçbir harekette bulunmamakta ısrarcıydım.

Sonlarına gelen şarkı sözleri ile insanların bir kısmı sessizleşip, kendilerine içecek almak için insan yığınını deşmeye çalışırken, diğer bir kısmı bir kez daha gümbür gümbür şarkıya eşlik etmeye başlamıştı. Sanki gidenlerin yerini doldurmak için yükselen sese artı olarak Rose'un çığlığa benzer sesi eklenmişti.

"Biz içecek alıp geliyoruz!" Belli belirsiz kafa bile sallayamadan koşarak yanımızdan uçtuklarında, buradan ayrılan ve arka taraftaki standa giden insanlarla çarpışmaya başlamıştım. Jungkook'un boşalmaya başlayan alanın rahatlığı ile ellerini ceketimden çekeceğin sıra hızla ona dönüp, onun ceketine tutundum.

Rose ve Jimin'in gidişini izleyen bakışları bana döndüğünde, yüzümdeki tedirginliği hissetmiş olmalı ki elini sırtıma koyup bulunduğumuz ortamdan uzaklaştırmaya başlamıştı. Daha sakin bir yere geçecek olmamız düşüncesi biraz olsun içimdeki anlamsız endişeyi düşürmüştü.

Joke's On You | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin