Gözlerim mum ışığıyla parıldarken, gülümsemiș ve küçük keki elime almıştım. Bugün sıradan bir gün değildi. Hem doğum günüm, hem de reşit olduğum gündü. Yıllardır biriktirdiğim parayla farklı bir hayata adım atacaktım. Belki sürekli çıkmazlara girmem, yıllar önce bir tabutun içinde uyanmış olmamdan dolayıydı, emin değildim.
"Hadi üfle artık."
Ancak bu yaşadıklarımdan, şu an bana heyecanla bakan Minnie'ye bahsetmemiștim. Sanırım sonsuza kadar geçmişteki sorunlarımı saklayacaktım. Artık eskisi gibi değildim. Çok daha güçlü ve özgürdüm. Küçük planlarım vardı ancak tam olarak hangisinden başlayacağımı bilmiyordum.
Derin bir nefes aldım ve keki bankın üzerine bırakarak ellerimi birleştirdim ve gözlerimi kapattım. Dilediğim şeyin gerçekleşmesi, çok uçuk bir ihtimaldi. Yine de kararımı değiştirmemiș ve dileğimi tekrarlayarak mumu üflemek için eğilmiştim. Hemen sonrasında da doğrularak Minnie'nin beni alkışlamasını izledim.
"Yuqi, sanırım biri bizi izliyor."
Gece yarısıydı ve Minnie doğum günümü ilk dakikada kutlamak için beni dışarı çağırmıştı.
"Kimse görünmüyor Minnie, yine beni korkutmaya çalışıyorsun değil mi?"
Minnie bir süre hareketsiz bir şekilde arkama bakmıştı. Ben de merak ederek arkamı döndüğümde, hiçbir şey görememiş ve kaşlarımı çatmıştım. Neler oluyordu? Yavaş yavaş korkmaya başlamıștım.
Tam da o sırada, Minnie kahkahalarla sırtıma vurmuştu. Ne yazık ki bu tarz şakaları seven biriydi. Tam bir korku filmi aşığıydı.
"Minnie... Çok kötüsün."
Ellerimle kalbime bastırırken, Minnie gülmeye devam ediyordu. Zamanında yaptığı bu şakaların çoğunu yaşadığımı bilseydi, nasıl bir tepki verirdi merak ediyordum.
"Eşyaların hazır mı? Bugün harika bir başlangıç yapacağız."
O an Minnie heyecanla gülümseyerek bana bakıyordu. Aslında onun hayatı oldukça sakindi. Yine de benimle gelmek istemişti. Bu konuda ona minnettardım.
"Yoksa eşyalarını getirmedin mi?"
"Getirdim Minnie."
Bankın yanına bıraktığım çantayı gösterdiğimde heyecanlı bir şekilde ellerini birleştirdi.
"Bugün sana öyle güzel bir sürpriz hazırladım ki!"
"Korku filmi mi izleyeceğiz?"
"Olabilir, ama bundan sonra korku filmlerini kendi evimizde izleyeceğiz."
Minnie, çantasındaki anahtarı çıkararak önümde salladığında, birkaç saniye afallamıștım.
"Bu ne?"
"Yeni evimizin anahtarı."
Şaka yapıyor olmalıydı. Daha parayı bile tam anlamıyla tamamlayamamıștık. Üstelik daha ev bakmaya bile çıkmamıştık.
"Minnie, şaka mı yapıyorsun? Eğer öyleyse bu seferki gerçekten hiç komik değil."
"Şaka değil tatlım. Ev sahibi para için aceleci olmamamızı, hatta bugün bile kalabileceğimizi söyledi."
Böyle bir şey mümkün müydü? Birden böyle bir evin çıkması ve bize para için acele etmememizi söyleyen bir sahibinin olmasını oldukça garipsemiștim.
"Peki eşyalar? Birden böyle gitmemiz uygun olur mu ki? Ben kampa falan gitmek istediğini o yüzden eşyalarını yanına al dediğini sanmıştım."
"Bana güvenmiyor musun?"
"O yüzden değil Minnie..."
"O zaman hadi! Yıllardır bugün için bekliyoruz. Hadi Yuqi~"
Minnie'nin bu kadar heyecanlı olmasını izlerken, ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum. Bu kadar hızlı ev bulacağımızı tahmin edememiştim.
"Minnie, güvenilir insanlar olduğuna emin misin?"
"Eminim diyorum. Güven bana."
Ve Minnie elimden tutarak beni durağa kadar sürüklemiști. Yanlış bir şey yapıyoruz gibi hissediyordum. Ancak kaldığım yerde de güvende olduğum söylenemezdi. Neredeyse her gün sayısız erkek girip çıkıyordu. Belki de gideceğimiz yer, şu an kaldığımız yerden çok daha güvenliydi.
Minnie'nin ısrarı sonucu, otobüse binmiş ve yeni eve doğru ilerliyorduk. Arada Minnie'nin heyecanlı yüzüne bakıyor ve gülümsüyordum. Gerçekten çok mutlu görünüyordu. Eğer böyle durgun olursam onu rahatsız edebilirdim. Bu yüzden ben de gülümseyerek onun bu ruh haline ayak uydurmuștum.
Otobüsten indiğimizde, sokak lambalarının aydınlattığı karanlık sokağa doğru yönelmiştik. Minnie'nin sırtında da benimki gibi büyük bir çanta vardı. Ağır olsa da Minnie için hiçbir sorun yok gibi görünüyordu.
"Yuqi, bugün gerçekten çok mutluyum! Sonunda dileğimiz gerçekleşiyor.
Minnie'nin bu hali beni güldürürken, bana doğru uzattığı elini tutmuştum. O kadar heyecanlıydı ki, arada sırtında taşıdığı ağır çantasına rağmen olduğu yerde zıplıyordu.
"Yuqi, eve erkek atabilir miyim? Nasıl bir duygu olduğunu merak ediyorum."
"Saçmalama Minnie."
Gülümsediğine bakılırsa, yine şaka yapmıştı. Keşke bu kadar fazla şaka yapmasaydı.
"İşte burası!"
Gösterdiği evin merdivenlerinden çıkarken, sebepsizce kalbim korkuyla atmaya başlamıştı.
"Minnie, bu evin uygun fiyatta olduğuna emin misin? Oldukça büyük görünüyor."
"Evet, sahibi fiyat konusunu sıkıntı yapmayın dedi. O kadar tatlı biriydi ki!"
Minnie elindeki anahtarla kapıyı açarak içeriye doğru adım attı ve lambayı açtı. O an adeta olduğum yerde donakalmıștım. Yerdeki siyah gül yapraklarını görmem, nefes almamı zorlaştırmaya başlamıştı.
"Ne kadar tatlılar! Bizim için hazırlık bile yapmışlar! Hadi gel seni odana götüreceğim."
Minnie, bulunduğum hali görmezden gelerek, belki de heyecandan olduğunu sanarak elimden tuttu ve beni içeri doğru sürükledi. Hemen sonrasında da beni merdivenlerden çıkarmıș ve odamın kapısını açmıştı.
"Sence de çok hoş değil mi? Aslında bu odayı ben alacaktım ama bugün doğum günün olduğu için sana vermeye karar verdim."
Odamda da siyah gül yaprakları vardı. Bu gerçek olamazdı. Belki de Minnie yine bana şaka yapıyordu. Yatağıma kadar yere serilmiş olan siyah gül yapraklarına bakarken, içeri doğru korkuyla adım atmıştım. Birer birer yaprakların üzerine basan ayaklarım, en sonunda beni yatağa ulaştırmıștı.
Ve yine o günkü gibi yorganın üzerinde siyah bir gül ve küçük bir not vardı.
ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ
Doğum günün kutlu olsun
Song Yuqi.Sevgilerle, Black Rose.
ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ
ㅍ Hazırladığım videoyu ㅍ
izlemeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK ROSE ㅍ LuQi
FanfictionYuqi, siyah gül yapraklarıyla dolu tabutun içine uzanmış ve gözlerini kapatmıştı. Tek dileği kurtulmaktı, ve öyle de olmuştu. Yaşadığı değişim, onu farklı bir yaşama sürüklemiști. ㅇㅇㅇ Smut yoktur. Korku hikayesi değildir. Bar ve içki gibi temalar me...