ㅍ 1.0 ㅍ

114 21 50
                                    

Minnie ve korku filmi aşkı, beni çılgına çevirmek için yeterliydi. Neden komedi değildi, veya fantastik? Böyle filmlerden nefret ediyordum. Yine de Minnie'nin o istekli bakışlarıyla susuyor ve kaderime razı oluyordum.

"Yuqi sen buradan istediğin filmi aç. Ben mısırları hazırlacağım."

Yuqi çıkardığı cd kutusunu elime tutuștururken, perdeleri kapatmış ve mutfağa doğru ilerlemişti. Tamamen karanlık olmamıştı ve etraftaki eşyalar net görünüyordu. Ancak Lucas'ın gözlerinin üzerimde olduğunu düşünmek, beni telaşlı bir hale sokuyordu. Fazla izlenilmeyi sevmiyordum.

Elimdeki cd kutusunu masaya bırakarak bir süre cd'lerin kapaklarını inceledim. Kanlı şeylerden nefret ediyordum, veya yüzü garip hale sokulmuş garip yaratıklardan. Korktuğum için değildi, sadece hoşuma gitmiyordu.

İçlerinden en normal kapağa sahip birini seçerek içinden cd'yi çıkardım. O an Lucas'ın ne yaptığını bakmak için başımı kaldırdığımda, koltukta hareketsiz bir şekilde oturarak elimdeki cd'leri izlediğini fark etmiştim. Onunla göz göze gelmek istemediğim için, hızla bakışlarımı cd'ye yönelttim ve bir süre karşımdaki bilgisayara baktım. Bunu nasıl takmam gerekiyordu? Kendimi çok cahil hissetmiştim. Rezil olmak istemiyordum.

Bilgisayarın kenarındaki düğmelere basarken, bir şeyin hareket etmesiyle sıçramıştım. Bilgisayarın cd kısmı olduğunu anladığımda, biraz olsun rahatlamıştım.

Tanrım, lütfen Lucas sıçradığımı fark etmemiş olsun.

Telaşlı bir halde saçlarımı kulağımın arkasına alırken, cd'yi bilgisayara takmayı başarmıştım. Rahatlamış hissediyordum. Ancak açmayı başaramamıştım. Film görünmüyordu. Bilgisayarlardan nefret ediyordum.

"Minnie! Bu cd'lerin çalıştığına emin misin?"

Israrla cd'yi çıkarmak için bilgisayarın yanındaki düğmeye bastım. Ancak birden elimi saran ellerle sıçrayarak geri çekilmiștim. Ancak sırtımın çarptığı engel ile istemeden de olsa yutkunmak zorunda kalmıştım.

Elimi elinin altından çekerek başımı kaldırdığımda da, Lucas'ın tüm dikkatiyle bilgisayara baktığını fark etmiştim. Kalbimin bugün neyi vardı bilmiyordum. Tanımadığım birine bu şekilde bakmamalı ve kendime gelmeliydim. Hızla önüme dönerken, birkaç saniye önce sırtımı yasladığım göğsünden kendimi uzaklaştırmıștım.

Başımı eğerek kollarının arasından kendimi kurtardığımda, artık daha rahat nefes alıyordum. Ondan etkilenmemeliydim. Sadece sorunu çözmek istemişti. Farklı manalara gerek yoktu.

"Bu tarz filmleri sevdiğini bilmiyordum."

Filmi açarak geriye çekildiğinde, Minnie elindeki mısırlarla yanımıza gelmişti. Yerlerimize geçerken de, Minnie kolumdan tutarak beni Lucas'ın yanına oturtmuștu.

Minnie'yi öldürmek istediğimi söylemiş miydim?

"Minnie saçmalamayı keser-"

"Hadi film başlıyor sessiz olun!"

Film başladığında, birkaç saniye sessizlik oluşmuştu. Ne yazık ki açtığım film korku filmi değildi. Nasıl bir durumun içindeydim ben cidden? İçinden en sıradan olanı seçmek isterken aşk filmi açtığıma inanamıyordum.

Minnie kıkırdarken, dizlerimi karnıma çekerek kucağıma yastık aldım. Minnie'yi öldürecektim.

"Minnie, senden nefret ediyorum."

"Korku filmi dolu olan cd kutusundan aşk filmi çıkardığın için ben de seni tebrik etmek istiyorum."

Buna aşk filmi bile denemezdi. Açtığım film Grinin Elli Tonu'ydu. Ve Lucas birkaç saniye önce bana 'Bu tarz filmleri sevdiğini bilmiyordum.' demişti.

Tanrım, çok utanıyordum. İzlemek istemiyordum. Zaten ilk sahnelerde dayanamayarak ayağa kalkmış ve filmi dondurarak cd'yi çıkarmıştım. Kendimi fazla sıktığım için karnımda sinir bozucu bir ağrı vardı. Sanırım bugün hayatımda en çok utandığım gündü.

"Ya Yuqi! Olayın en kilit sahnesinde filmi kapattın resmen!"

Kahretsin ki o an Lucas bana bakıyordu, ancak arkasına yaslandığı için yüz ifadesini net göremiyordum.

"Kapa çeneni Minnie."

Minnie söylenirken onu susturmayı başarmış ve perdeleri açarak odanın tekrar aydınlık olmasını sağlamıștım. Hemen sonrasında da Lucas'ın karşısına geçtim. O an bana bakarak gülümsediğini fark etmiştim.

Neden gülümsüyordu? Komik bir şey olduğunu sanmıyordum.

"Sen gitmeyecek miydin?"

Minnie o an kaşlarını çatarak ayağa kalkmış ve yanıma gelmişti.

"Yuqi, alt üstü bir film. Üstelik filmi seçen de sensin. Sence de kabalașmıyor musun?"

Kahretsin ki Lucas'ın gülümsemesi daha da genişlemişti.

Tam Minnie'ye karşılık verecekken, Lucas ayağa kalmış ve son kez bize bakmıştı.

"Aslında sizinle film izlemek aklımda yoktu. Yine de eğlenceliydi."

Eğlenceli mi? Grinin Elli Tonu eğlenceli bir film miydi? Söyledikleri sinir ve utanç katsayımı daha da artırırken Lucas, en sonunda gözlerini benimle buluşturmuștu.

"Tekrar görüşeceğiz Yuqi, hoşçakal."

"Tekrar mı? Öyle bir niyetim yok?"

Lucas, bir süre hareketsiz bir şekilde beklemiş ve en sonunda tekrar gülümseyerek arkasını dönmüştü. Kapıyı açarak dışarı çıktığında, ruhen darmadağın olduğumu fark etmiştim.

"Ben korku filmi izleyeceğiz diye planlamıștım. O film nereden çıktı cidden Yuqi?"

"Peki senin cd kutunda bu filmin ne aradığını söyler misin?"

"Sorun bende mi yani? O değil de utandığını görmek cidden çok komikti. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Şu an bile yanakların domates gibi."

Sahi, ben Minnie'yi öldürmeyi planlamıștım öyle değil mi? Sanırım artık bunu gerçekleştirebilirdim.

ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ

Filmi bilmeyenler için,
Açıkçası ben de izlemedim ama erotik sahnelerle dolu olduğunu duymuştum. Aslında bu tarz filmlerden nefret ediyorum. İzleyeceğim filmler arasında sondan bile giremez...

BLACK ROSE ㅍ LuQiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin