"Affedersin. Evren'e bakmaya gelmiştim de." derken Yunan Tanrılarının gerçek olduğunu düşünüyordum. Siyah dağınık saçlarından bir tutam alnına düşmüştü. İrisleri simsiyahtı ama içindeki kırmızı hareleri seçebiliyordum. Keskin yüz hatları ve beyaz bir teni vardı. Uzun boylu ve kaslıydı. Üzerine daha yeni geçirdiği haki renginde bir tişört ve siyah bir eşofman altı vardı.
"Evren!" dedi odaya bağırıp. Evren hızla gelirken sırıtmaya başladı. "Bilgisayarın bendeymiş, ikiz." deyip bilgisayar çantamı verdi. O sırada ateş lideri çoktan odaya dönmüştü. "Karıştırmadın umarım." dedim Evren'e gözlerimi kısarak bakarken.
"Yok. Henüz ölmek istemiyorum." dedi benim tehdidime karşılık. Gülerek gözlerimi devirdim. "Öyle olsun, ikiz."
Oradan ayrılıp odama doğru yol aldım.Bilgisayarım benim her şeyim ama her şeyimdi. Yatağıma oturdum ve laptopumu açtım. Hızla bilgisayarı telefonumun internetine bağladım. En azından telefonum şarj almıştı da şimdi bilgisayarı şarja takabiliyordum.
On parmak klavye kullanmak büyük bir şanstı açıkçası. Akademinin internetimde sızmaya çalışıyordum. Babam telefon çekmiyor demişti. Ama kendi internetleri gayet de güzel çekiyordu. Parmaklarım klavyede uçuşurken o kadar da zor gelmemişti. Birkaç dakika içinde ben ve Evren'in telefonu akademinin internetine bağlanmıştı.
Azıcık hackerlikten zarar gelmezdi bence. Birkaç tuşa daha bastıktan sonra bir sürü sekme art arda açılıp kapandı. Başkaları için anlamsız gelen harf ve sayı dizlerine bakıp sırıttım. An itibari ile su liderleri Lale ve Jason'un telefonuna bağlıydım. Onların gördüklerini görecektim. Gerekirse de görüşlerini kesecektim.
Gözüm tutmamıştı onları. Dikkatli olmam gerekiyordu. "Ne ya-" Pıyorsun demelerine izin vermeden bilgisayar ekranını kapatmıştım. "Bir sorun mu var?" dedim tek kaşım havada.
"Ne yapıyorsun? Neden kapattın?" diyen Olga'ya ağır ağır gözlerimi devirdim. "Bilgisayarım özelimdir." dedim sert bir sesle. Bilgisayarım her şeyimdi. Bir şey demeden kafası ile onayladı. "Yemek hazır. Aşağıdayız."
Kafamla onay verdikten sonra yataktan kalktım. Ne ara akşam olmuştu ya? Daha hiçbir şey yapamadan gün bitmişti. Bilgisayarımın güvende olduğundan emin olduktan sonra aşağı indim. Yemek dedikleri herkese bir tane sandviçti. Bu gülmeme sebep oldu. Aman ne güzel bir yemek.
Herkes ile birlikte ben de masaya oturdum. Bir yanımda Evren vardı. Diğer yanım boştu. Sekiz kişilik masanın bir başında ateş lideri vardı. Onun tam karşısı boştu.
"Eee..." dedim ağzımdakini yutup. Erkeklere bakarak "İsimleriniz ne?" diye sordum. "Adım Josh." dedi kıvırcık saçlı siyahi. "Ben de Rafael." Bu kez konuşan bir sarışın klasiğiydi. Bakışlarımı ateş liderine çevirdim. Bana bakıp gözlerini devirdi.
"İsmini bize bahşedecek misin artık? Ateş lideri demekten sıkıldım."
"Hakkımda konuştuğunu duymadım."
"Çünkü konuşmadım. Ama düşüncelerimi kısıtlayamazsın, değil mi?"
"Bundan beni düşündüğünü mü anlamam gerek?"
Sinirle bir soluk aldım.
"Adını söylemekten çekinen yalnız ateş lideri belki hatırlamak istersin diye söylüyorum, insanlar düşünür. Her canlı düşünür. Ve bu düşünceler her şey olabilir, tamam mı? Kendine yorma yalnızca. Uzatmadan adını söyle işte."
Umursamazca yemeğine geri döndü. Hayır yani ne gerek vardı ki buna. Cidden saçma salak davranıyordu şu anda. "Ha, diyorsun illaki gizem yaratacağım ben kendim de bulurum adını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Elementler Serisi || Ateş'in Kızı / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK
Fantasy#Elementler 1. Sırada #Fantastik 19. Sırada #Aksiyon 35. Sırada *** Karanlık Elementler Serisi 1. Kitap Ateş'in Kızı... Karanlık Elementler Serisi 2. Kitap Su'yun Kızı... *** Karanlık içlerinde dolanırken onu fark etmediler ve çarpışma anı geli...