14. Bölüm : Ağlarsam Kabul Etmiş Olurum!

2.8K 252 34
                                    

"Şştt... Sakin ol, Ayaz."

Dedim yumuşak bir sesle. Benden aniden ayrılıp konuştu.

"Anlamıyorsun!"

Kaşlarım en derininden çatıldı.

"İkizim benim kollarımda öldü, Ayaz! Benim elimden ise izlemekten başka bir şey gelmedi! Benim yüzümden öldü! Sence seni anlamıyor muyum?"

Sözlerim karşısında afalladı. Ailesi  hala aynı şaşkınlıkla bizi izlerken duydukları karşısında ikiside dehşete düştü.

Birkaç arkadaşı da duruma şaşırsa da en azından takmıyor gibi davranmaya çalışıyorlardı. Ailesi gibi pür dikkat izlemiyorlardı.

" Özür dilerim. Özür dilerim, Atlas. Ben..."

"Tamam. Boş ver. Özür dilerim alttan almam gerekiyordu. Zaten iyi değilsin bir de ben sana bağırıyorum."

Bu halde üstüne gitmem doğru değildi. Bu hissi biliyordum. Patlayacak yer arıyordu. Karşısına da ilk ben çıkmıştım. Sorun değildi. Benim gibi içine atmasındansa patlasa daha iyiydi.

Omuzlarından tutup onu koltuğa oturttum. Ben de yanına oturdum.

" Bana bak Ayaz..."

Dedim yumuşak bir sesle. Hala durmadan parmaklarını kıtlatıyordu. Çenesinden tutup kendime çevirdim.

"Düzelecek. Beni anlıyor musun, Ayaz? Düzelecek."

Dedim net bir sesle. Düzlecekti. Ne olmuştu bilmiyorum ama düzelmek zorundaydı. Ayaz benim çektiğimi çekmemliydi. Kötü biri değildi o.

Yanağına ufak bir öpücük kondurup ona sarıldım. Kafasını boynuma gömdü. Kokumu içine çekerken midem karıncalanıyordu. Onun yanında olmak iyi hissettiyordu bana. Umarım o da iyi hissediyordur.

Yanında olduğum için...

"Daha önce gelemediğim için özür dilerim."

Dedim sessizce.

"Şimdi buradasın. Gerisi önemsiz..."

Dedi benim gibi sessizce. Sakinleştiğini anlamıştım. Sırtındaki elim saçlarına çıktı. Yavaşça saçları ile oynadım. Mayışırsa belki biraz uyurdu.

Her zaman parlak olan okyanus mavileri solgundu. Kusursuz yüzü çökmüştü. Gözaltları uykusuzluktan morarmıştı.

Parçalanmış ellerini fark ettiğim zaman bir küfür savurup ondan ayrıldım.

"Aptal! Ellerinin haline bak!"

Tahminen duvarı yumruklamıştı. Ve yine tahminen pansuman izin vermiyordu.

"Sorun değil."

Dediği zaman kaşlarım çatıldı.

"Pansuman yapmamız gerek."

"İstemiyorum."

"Sana isteyip istemediğini soran oldu mu?"

Dedim ters bir şekilde. Hemşireyi görünce pansuman için malzemeler istedim.

Malzemeler gelince bir yandan Ayaz'ın elini tuttum. Elini çektiği zaman çatık kaşlarla ona baktım.

"Ver elini beni deli etme, Ayaz!"

Dedim sert bir sesle. Bana boş boş baktığı zaman gözlerimi devirdim. Sertçe pansuman malzemelerini bıraktım.

"İyi o zaman! Kardeşin uyanınca seni böyle görsün bir de ondan trip ye!"

Karanlık Elementler Serisi || Ateş'in Kızı / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin