Bölüm sonundaki uzuuuun yazıda mutlaka görüşelim efenim... ♡
(Part-2)
❄
18 Ağustos 2021
Baray çalan alarmı kapattıktan sonra telefonunu komodinin üstüne bıraktı ve yataktan çıkıp gözlerini ovuşturarak pencereye yöneldi. Perdeyi sonuna kadar açtıktan sonra pencereyi de açıp kafasını hafifçe dışarı çıkararak derin bir nefes çekti ciğerlerine ve tüm ihtişamıyla gözlerini kamaştıran Güneş'e içten bir gülümsemeyle "Günaydın..." dedi.
Birkaç dakika öylece durduktan sonra pencereyi açık bırakarak odadan çıktı ve doğruca banyoya yöneldi. Acele etmeden tıraş olup duş aldıktan sonra üstünü giydi. Kendine kahvaltı hazırlamadan önce Umut ile Uğur'a mamalarını verdi. Herkes kahvaltısını bitirdikten sonra da ortalığı toparladı. Artık işe gitmeye hazırdı.
Dün gece seçip kenara ayırdığı şiir kitabını gitar çantasının önüne koydu. Gitarını omzuna asıp evin anahtarlarını ve telefonunu da cebine attı. Umut'u kucağına, Uğur'un tasmasını da diğer eline aldıktan sonra son kez eve göz gezdirip kapıyı ardından çekti.
Apartmandan çıktığında Aysel teyzeyi yine balkonunda nevresim asarken gördü.
"Günaydın Aysel teyze. Nasılsın bu sabah?"
"Günaydın oğlum, günaydın. Nasıl olayım görüyorsun işte halimi yine ev işlerinden kaldıramıyorum kafamı. Maşallah sen iyi yetişiyorsun her şeye. Gerçi Emine Hanım arada sırada geliyor yardıma, görüyorum ama olsun, onun yetişemediği yerde bir ihtiyacın olursa mutlaka haber ver bana."
"Tamam Aysel teyze, teşekkür ederim."
"Hep böyle diyorsun daha bir kere şuna ihtiyacım var demedin. Çamaşır makinasını nasıl kullanacağını bile bir kere gösterdim ondan sonra bir daha sormadın. Pek çabuk öğreniyorsun."
"Elimden geleni yapıyorum işte Aysel teyze."
"Yok yok hiç öyle deme. Yetiyorsun vallahi her şeye. Şu iki yavrucuğa da gözün gibi bakıyorsun. Baksana nasıl da keyifliler."
Baray kucağında kıpırdanan Umut'a ve ayaklarına dolanan Uğur'a kısaca baktıktan sonra yeniden Aysel teyzeye döndü.
"Artık gitmem gerekiyor Aysel teyze. Bir istediğin var mı benden?"
"Yok oğlum, sağ olasın. Kolay gelsin sana. Dikkatlice git dikkatlice gel. Allah'a emanet ol."
"Sağ ol Aysel teyze. Sana da kolay gelsin."
Baray, Umut'la Uğur'u arabanın arka koltuğuna yerleştirdikten sonra gitarını da koltukların arasına dik şekilde bırakıp, sürücü koltuğuna yerleşti. Emniyet kemerini taktıktan sonra aynalarını kontrol edip arabayı kontrollü şekilde yola çıkardı.
❄
Bundan altı ay önce Kerem vasıtasıyla tanıştığı Tuncer abinin, şehrin göbeğinde bir müzik okulu vardı. Baray son beş aydır burada hem eğitim alıyor hem de dünyanın en güzel gülüşlerinin sahibi olan çocuklara şarkılar söyleyip, onlara da şarkı söylemeyi ve çeşitli müzik aletlerini çalmayı öğreterek öğretmenlik yapıyordu.
Başlarda çocuklarla anlaşamayacağını düşündüğü için derslere girerken kendini tedirgin hissettiyse bile zamanla, bunun bir önyargıdan ibaret olduğunu kabul etmiş, aldığı eğitimle birlikte yaptığı işe de dört elle sarılır olmuştu. Şimdiye dek öğrencileriyle arasında hiçbir sorun yaşamadığı gibi velilerden gelen dönütler de olumlu oldukça, kendisine olan güveni iyice pekişmişti. Üstelik yaptığı işi de gerçekten seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
30 Şubat (TAMAMLANDI)
General FictionGelmesi imkansız olan bir gün, ölümsüz yapar mı insanı? Ölüm kendisini arzulayanın değil, kendisinden kaçanın peşine düşermiş. Kaçsan kurtulamaz, takılır yine önüne düşermişsin! Takıldı iki insan birbirine: Biri sonsuza düştü, diğeri asla gerçekleşe...