"Kızım uyan hadi!" Annemin sesiyle gözlerimi açıp etrafa baktım. "Ne oldu ?" Dedim "Bugün yeni okulunda ilk günün!" Dedi
"Ahh anne şu konu mu ? Ben eski okulumu istiyorum tüm arkadaşlarım orda Nayeon, Chanyeol, Jiwoo, Somin" Dedim dudak büzerek "Tamam bebeğim burada da arkadaş bulursun kendine" Sırf babam öldü diye Seul'den Busan'a taşınmıştık ne gerek varsa ?!
"Hadi çabuk abin birazdan çıkacak seni de okula bıraksın" Dedi "Tamam" Diyerek yataktan çıkıp dolaptaki formalarımı çıkarttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çantama da gerekli eşyalarımı doldurduktan sonra odamın kapısı açıldı.
"Prenses hazır mısın ?" Gülerek abime döndüm "Evet abi hazırım ama hemen mi çıkacağız ?" Dedim "Evet" Dedi
"Ama kahvaltıı" Dedim dudak büzerek "Hiç dudak büzme küçük hanım seni beş defa kaldırmaya geldim ama beşinde de beni tekmeledin o yüzden iyi oldu sana" Dedi "Senin omzun nasıl oldu ?" Dedim
Omzunu oynatarak güldü. "Daha iyiyim, hadi geç kalacağız çabuk aşağıya" Dedi bende çantamı alarak peşinden yürümeye başladım. "Anne biz çıkıyoruz" Dedi abim "Yoongi iş dönüşü Rose'yi de al" Dedi annem
"Tamam anne 15 defa uyardın o buraları bilmez diye" "Ee ne yapayım oğlum ? Kız sonuçta" Dedi annem gülerek "Anne biz geç kalıyoruz" Diyerek annemi öptü abim, arkasından bende öperek evden çıktım.
Abimle birlikte arabaya binince kemerimi bağlayıp kafamı koltuğa yasladım. "Heyecanlı mısın ?" Dedi abim güldüm "Abi ilkokulda değilim!" Dedim "Olsun sen benim için hâlâ ilkokula giden saçı örgülü prensesimsin" Demesiyle tekrar güldüm.
Abim telefonu çalınca açıp konuşmaya başladı. Babam öldükten sonra tüm işler herşey abimin üstüne kalmıştı. Son zamanlarda çok yoruluyordu. Tabii babam bile şirketin başına 39 yaşında geçmiş abim daha 28 yaşında fazla genç bir şirket yönetmek için...
+Ne demek toplantı 5 dakika sonra ? Yarın yapılacaktı!
Dedi abim telefondaki kişiye, aldığı cevaptan sonra elini direksiyona vurdu.
+Tamam yetişmeye çalışacağım
Diyerek kulağındaki kulaklığı çıkartıp kenara attı. "Abi okula yaklaştık zaten ben yürüyebilirim" Dedim
"Olmaz! Toplantı umrumda bile değil" Dedi "Abi lütfen çocuk değilim" Dedim "Asla olmaz küçük hanım"
"Abi ya bebek değilim bak ayaklarım var" Dedim ayaklarımı gösterirken abim ayaklarıma baktı. "Doğru, o eteğin boyunu sana evde soracağım" Diyerek bacağıma yavaşça vurdu. "Konumuz bu değil" Dedim
"Olmaz Rose" "Abi yalvarıyorum bak" Dedim "Tamam okul sokağına geldik zaten gerisinde kaybolmazsın" Dedi, gülerek yanağını öptüm ve indim.
Abim gidene kadar bekledim gittikten sonra okula doğru yürümeye başladım. Okula yaklaşmışken kafama yediğim çantayla yere düştüm. Kafam çok açımıştı biri tam yanıma atlayınca kafamı kaldırıp karşıdaki kişiye baktım.
Güneş hemen arkasında olduğu için sadece erkek olduğunu anlamıştım ve sanırım okuldan kaçıyordu. Sinirle yerden kalktım. "Birdahakine çantanı attığın yere dikkat et!" Dedim karşımdaki çocuğa
Bana göz devirip arkasını döndü. "Hey çocuklar jennie'ye çıkarken yardım edin ama bakanı öldürürüm özelliklede sen Taehyung" Çocuk arkadaşlarına bağırınca sinirle güldüm, o odun az önce dediğimi takmamış mıydı ?!
"Bana bak, sana söyledim!" Dedim sinirle, bana döndü. "Kimsin sen ?" Dedi, kollarımı göğsümde bağladım. "Park Chaeyoung" Dedim "Tamam bende Park Jimin ve sana tavsiyem Chaeyoung benden uzak dur" Diyip yine arkasını döndü.
Okulun duvarından bir kız atlayıp jimin'in yanına geldi. Sanırım az önce bahsettiği jennie olmalıydı. "Kime bulaşıp bulaşmayacağımı sana sormayacağım bay ukala!" Dedim ikisi de bana döndü. Jimin denen odun sırıtarak elleri cebinde bir şekilde yanıma geldi.
"Burası benim çöplüğüm Park Chaeyoung bastığın yere bile dikkat edeceksin" Dediğiyle güldüm. "O zaman bazı çöpleri dökme vaktin gelmiş Park Jimin" Dedim saçımı savurarak okula girdim.
