~PARK KOLEJİ~

2.3

Park Jimin:

Gülerek jungkook'la birlikte arabaya bindik.
"Sence araları iyi olmuş mudur ?"
Dedi jungkook
"Bilmiyorum Jungkook birazdan öğreneceğiz"
Dedim arabayı hızla sürmeye başlarken

Uzun bir yoldan sonra uçurumun kenarındaki terkedilmiş kulübeye geldik. Çocuklarla her zaman içmeye buraya gelirdik. Manzarası çok güzel Jungkook'la arabadan inip kulubeye doğru yürümeye başladık.

Kulubenin kapısı kırıktı. Korkuyla içeri koştum.
"Rose! Jennie!"
Kızlar yoktu.
"Onlar nerde ?"
Dedi jungkook
"Bilmiyorum"
Dedim korkuyla
"Belki kaçmışlardır."
Ona döndüm.

"O kapıyı iki kız nasıl kırsınlar ? Hem gitseler okul çantalarını alırlardı herhalde"
Dedim
"Jimin!"

Jungkook'un sesiyle ona döndüm. Yere bakıyordu. Bende yere bakınca yerdeki kanı gördüm.
"Lanet olsun kızlar kaçırılmış!"
Dedi jungkook

Şaşkınca ona bakarken Rose'nin çantasındaki telefonu çalmaya başladı. Telefonu elime alarak arayana baktım. Abisi arıyordu, korkuyla telefonu açıp kulağıma götürdüm.

-Alo Rose nerdesin ? Onlar burdalar, buldular bizi hemen eve gel!

+H-hyung

-Sen kimsin ?

+Ben jimin

-Rose nerde lan ?!

+O-o kaçırıldı.

-Ne ?! Nasıl oldu bu ? O s*ktiğimin okulunda nasıl kaçırıldı ?!

+O okulda değildi

-Ne demek değildi ? Ben bıraktım onu okula!

+Herşeyi anlatacağım

•••••

Yüzüme yediğim yumrukla yere düştüm.
"Nasıl onu okuldan çıkardın ? Neden o ıssız yere götürdün ? Niye onu seul'e götürdün ? Ne güzel sessiz sakin bir hayata yaşayacaktık!"
Yoongi hyung hâlâ bana vururken ben sadece bana vurmasına izin veriyordum.

Jin hyung bizi ayırdı.
"Şimdi onları bulmalıyız kavgayı kesin!"
Dedi sinirle
"Hayır siz özelliklede sen!"
Diyerek bana tekme attı.
"Kız kardeşimden uzak durun!"
Dedi

"Saçmalama tek başına bulamazsın hem de bizim de arkadaşımızı kaçırdılar."
"Polis katsak"
Dedi Taehyung, yavaşça yerden kalkıp burnumdan akan kanı sildim.
"Bana bak Park Jimin kız kardeşimden uzak dur!"
Diye bağırdı.

"Onu seviyorum"
Dedim zorla, karnıma tekme atarak yere düşmemi sağladı.
"Sahte aşkını alıp s*ktir git!"
Dedi
"Sahte değil"
Dedim, dediğimi kendim bile duyamamıştım. Jungkook yanına gelip beni kolumdan kaldırdı.

"Jimin git elini yüzünü yıka"
Dedi
"Jungkook zamanında kötü olduğum için kimse bana inanmıyor"
Dedim, hızla bana sarıldı.
"Ben sana inanıyorum kardeşim"
Dedi
"Ben onu çok seviyorum"
Dedim ağlayarak

"Biliyorum biliyorum"
Dedi sırtıma yavaşça vurarak, bir süre sonra jungkook beni kaldırıp elimi yüzümü yıkadı Taehyung'da yaralarımla ilgilendi.

Son olarak kaşıma da küçük bir yara bandı taktıktan sonra ayağa kalktım.
"Jimin nereye ?"
Dedi jin hyung
"Rose'yle jennie'yi bulmaya gidiyorum"
Dedim

"Saçmalama tek gidemezsin hele ki bu halde"
Dedi Taehyung, bir anda yoongi hyung'un bağırmasıyla ona döndüm.

+Uzak dur kardeşimden!

Koşarak yanına gittim. Sanırım kaçıran adamlarla konuşuyordu.

+Tamam geleceğim ama ona birşey olsun varya sizi mahvederim anladınız mı lan beni !?

-.....

+Seul'deki eski depo mu ?

-.....

+Biliyorum orayı, Birazdana ordayım bence kaç!

Telefonu kapatıp cebine soktu.
"Hyung bizde gelelim"
Dedi jungkook
"Hayır sizin bu konuyla alakanız yok kalın"
Dedi giderken
"Jennie'de onların elinde"
Dedi Taehyung

"Asla olmaz burda kalın"
Diyerek hızla arabasına binip gitti. Sinirle dişlerimi sıktım.
"O adamı bulmalıyım"
Dedim
"Seul'de ki bir eski depodalarmış."
Dedi jungkook

"Hangisi olduğunu bilmiyoruz nasıl bulacağız ?"
Dedi Taehyung
"Gerekirse hepsini gezerim ama onları bulmak zorundayım"
Dedim, hemen Taehyung'un evinden çıkıp arabama binip seul'e doğru sürmeye başladım.

"Jimin nasıl bulacağız ? Taehyung haklı zor olur"
Dedi jin hyung
"Ne kadar zor olduğu umrumda değil onları bulmak zorundayım."
Dedim
"Bence biraz sakin ol"
Dedi Taehyung

Daha çok gaza bastım. Yanımda oturan jin hyung hemen kemerini bağladı ve kenarı tuttu.
"Onları bulmak zorundayım"
Dedim sessizce