~PARK KOLEJİ~

1.0

"Senden nefret ediyorum jimin"
Dedim kapının önünde beklerken
"Ben sana bayılıyorum ya"
Dedi, kapı açılınca gülerek karşıma baktım orta yaşlı bir kadın vardı.

Saygıyla eğildim.
"Merhaba Bayan Park ben Park Chae..."
Jimin yandan gülünce sinirle ona bakıp Bayan Park'a geri döndüm.
"...Chaeyoung jimin'in arkadaş-"
"Rose o bizim hizmetlimiz annem içerdedir"
Diyince hızla jimin'e döndüm.

Karşımdaki kadın alttan alttan gülerken içimden kendime saydırmaya başladım. Jimin beni çekerek içeri soktu.
"Anne biz geldik"
Bayan Park kahvesini bırakarak koşarak yanımıza geldi.

"Hoşgeldiniz"
Dedi, jimin'e döndüm.
"Eminsin bu annen dimi ?"
Dememle gizlice gülüp kafa sallayınca saygıyla eğildim.
"Ben Park Chaeyoung"
Dedim
"Memnun oldum Chaeyoung, Jimin'e ders çalıştırmayı başardığında göre onun için önemli olmalısın"
Diyince gözlerim büyüdü.

"Anne saçmalama onunla ders çalışıp notlarımı düzeltmezsem babam arabama el koyacağını ve kredi kartlarımı kapatacağını söyledi"
Diyip koltuğa oturan jimin'i onayladım.
"Baban işte, başarılı ol diye uğraşıyor."
Dedi

"Her neyse biz odadayız ders çalışacağız"
Dedi jimin, annesi onaylayınca merdivenlerden  çıkan jimin'i takip etmeye koyuldum.

Odaya girince etrafı incelemeye başladım.
"Ne o şaşırdın ?"
Dedi jimin
"Yani beklediğim oda böyle değildi dağınık, duvarda kadın resimleri falan"
Dememle güldü.

"Hey hadi ama bir kadına ihtiyacım olsa anında bulurum. Resme ihtiyac-"
"Koreceyle başlayalım sonra matematik çözeriz"
Dedim

Kitaplarımı çıkarıp masanın üstüne koydum. Telefonum çalınca cebimden çıkarıp arayana baktım. Chanyeol, büyük ihtimalle merak etmişti.

+Efendim chanyeol

-Nerde kaldın ?

+Hâlâ çalışıyoruz

-Kafeye geldim ama yoksunuz.

+Senin kafede ne işin var ? Eve git.

-Asla! Siz nerdesiniz ?

+Ş-şey biz başka bir yerde çalışmaya karar verdik. Orası sesli

-Yalan söyleme

+Gerçekten yalan söylemiyorum

-Rose

+C-chanyeol çekmiyor kapatıyorum.

-Ro-

Chanyeol'u dinlemeden telefonu Kapattım. Yarın okulda bittim ben!
"Hadi başlayalım"
Dedi jimin, kafa sallayarak ona anlatmaya başladım. Telefonu çalınca cebinden çıkardı. Bir tane kız arıyordu.

Hızla telefonu elinden alıp uçak moduna aldım.
"Hey ne yapıyorsun ?"
"İstersen başka bir kız bulursun o yüzen boşver şimdi odaklan işim var benim!"
Dedim sinirle

"Jimin~shii!"
Jungkook'un sesi gelince hızla jimin'le birbirimize baktık.
Jimin ayağa kalktı.
"Seni burda görürlerse ben biterim"
Dedi hızla ayağa kalktım.

"Ne yapacağım ?"
Dedim korkuyla
"Dolaba gir"
Dedi, bende ayağa kalkıp dolaba girdim. Jimin çantamı bana verip dolabı kapatmasıyla kapı açıldı.

"Biz geldik!"
Dedi jennie gülerek
"Ne iyi ettiniz"
Dedi jimin gülerek, bir süre ses gelmeyince sessizce nefes aldım.

Elimi cebime atıp cebimdeki telefonu çıkarttım. Bu jimin'in telefonuydu! Sessizce bir küfür mırıldandım. Benim telefonun masanın üstünde kaldı!
"Lan jimin bu senin telefonun mu ?"
Dedi Taehyung, işte şimdi bittik!

"E-evet"
Dedi jimin gülerek
"İyi al bakalım pembe kılıflı telefonunu"
Dedi gülerek
"Ooo jimin eve kız mı attın ?"
Dedi jungkook
"Salak salak konuşma lan jennie burda"
Dedi jimin

"Evet beyinsizler yarın doğum günüm"
Dedi jennie, bunların kalkmaya niyeti yoktu. Jimin'in telefonundan saate baktım 9 olmuştu.

Benim telefonum çalınca gözlerimi kapattım. Umarım abim değildir dolabın kapağını yarım açıp jimin'e baktım. Diğerleri koyu bir sohbete başlamışlardı.

Jimin gizlice telefonu bana döndürdü. Abim arıyordu işte şimdi bittin Rose! Ağzımı oynatarak 'Sakın açma' dedim.
"Jimin açmayacak mısın telefonu ? Yarım saattir çalıyor."
Dedi jennie
"Yoo böyle iyi"
Dedi jimin

"Kim arıyor ?"
Dedi jennie, pardon da ona ne ?
"Ş-şey eski sevgililerimden biri, kız yapıştı çıkmıyor."
Dedi
"Ver ben konuşurum"
Diyerek telefonu jimin'in elinden aldı. Korkuyla gözlerimi açtım. Lanet olsun!