2.4

1.4K 111 111
                                    

5 tane depoya gitmiştik ama hiçbirinde yoktu. Akşam olmuştu geldiğimiz deponun önüne baktım Yoongi hyung'un arabasını görünce güldüm.

"Buldum onları"
Diyerek arabadan indim. Tam içeri girecekken jungkook kolumdan beni yan tarafa çekti.
"İçerde kaç kişi var bilmiyoruz. Polisler bir gelsin yoldadırlar Taehyung arad-"
Kolumu çekerek kenarda ki büyük odunu aldım ve içeri girdim.

Sayıları bizden çoktu. Kızlar kenarda sandalyeye bağlıydılar bir kişi yoongi hyung'un boynunu kırmak için tutuyordu. Koşarak o kişinin kafasına tüm gücümle vurdum. Adamın yere düşmesiyle yoongi hyung bana döndü.

Elimi uzattım ama tutmadan ayağa kalktı. Bize doğru gelen adama yumruk attı. Sırtıma yediğim şeyle acıyla yere düştüm. Biri bana demir sopayla vurmuştu.

Rose'ye bakıp zoraki bir şekilde güldüm. Bir anda ayağa kalkıp adamın elimdeki demir sopayı aldım ve diz kapağına vurdum.

Diğerleri de gelmişti. Önümdeki adama tekme atarak düşmesini sağladım. Biri jungkook'u yere yatırmış vuruyordu. Yanına giderek demir sopayla kafasına vurdum.

Jungkook kalkarak beni itti ve arkamdaki birine yumruk attı.
"Taehyung kızları çözüp çık burdan"
Dedim, Taehyung onaylayarak gitti. İlgim dağılmasıyla biri bana yumruk atıp yere düşürdü.

Üstüme çıkıp vurmaya devam ederken biri onu üstümden itti. Taehyung'a baktım kızları çözüyordu. Jin hyung'un uzattığı elini tutarak kalktım. Önüne gelen her adama vurarak Taehyung'un yanına gitmeye çalışıyordum.

Biri uzaktan Rose'ye bakarak elini beline atınca silah çıkaracağını anladım yoongi hyung'da o adama bakıyordu. Adam silahı çıkartmadan koşarak Rose'nin önüne geçtim.

Sırtımda hissettiğim acıyla Rose'ye bakarak gülümsedim. Elimi yanağına koydum
"B-bak geldim"
Dedim ve bir anda Rose'nin kucağına yıkıldım.

Park Chaeyoung:

Jimin'in kucağıma düşmesiyle göz yaşlarım daha da hızlandı. Dışarıdan polis sirenleri gelirken abime baktım. Koşarak yanıma geldi.

Kucağımda hareketsiz bir şekilde yatan Jimin'in nabzını kontrol etti. Korkudan kıpırdayamıyordum bile
"A-abi o ölecek mi ?"
Dedim korkuyla
"Dur sakin ol"
Dedi

Yanımıza hızla jennie gelip jimin'in yanına çöktü.
"Jimin kalk hadi çok uyudun Bayan Park kızacak kalk!"
Dedi ağlarken gözümden akan yaş jimin'in yanağına düştü. Polisler herkesi götürürken ambulans geldi.

Jimin'i benden alıp sedyeye bindirdiler abime döndüm jennie'ye sarılıyordu. Onları boşverip hızla ambulansa bindim. Yolda giderken acil müdahale yapıyorlardı.
"O ölmez değil mi ?"
Dedim korkuyla hemşireye

"Emin değilim kalbi yavaş, nabzı yok denilecek kadar az"
Diyince jimin'in ellerimin içindeki elini öptüm. Ölme jimin yalvarırım ölme
"Daha ne kadar var hastaneye ?"
Dedim
"Az birşey kaldı sakin olun"
Dedi

Sakin falan olamam ben! Ambulans durunca hızla etrafa baktım. Biri ambulansın kapısını açtı. Önce sedyeyle jimin indi arkasından da ben indim. Koşarak hastaneye girdik
"Çabuk olun kalbi durdu."
Diyince korkuyla hemşireye baktım.

Bir yandan da koşuyordum.
"Durmamıştır bir daha bakın"
Dedim ameliyathaneye girince bende girmeye kalktım ama beni durdurdular. Sıkıntıyla koltuğa oturdum. Koşarak gelen abim ve diğerlerini gördüm.

"Rose ona ne ol-"
Hızla jennie'ye sarıldım.
"J-jennie onun kalbi durdu"
Dedim ağlayarak içeriden biri çıktı. Jennie'den ayrılıp çıkan hemşireye döndüm.

"Neler oluyor ?"
Dedi jungkook
"Kendinizi herşeye hazırlayın özelliklede negatif tarafa"
Diyince bir anda gözlerim karardı.

•••••

Gözlerimi açıp etrafa baktım. Abim yanımdaydı. Hızla ayağa kalkıp kolumdaki serumu çıkarttım.
"Abi o nerde ?"
"Rose bir dur"
Abimi dinlemeden odadan çıktım. Ameliyathanenin önüne gelince herkesi perişan bir halde gördüm.

"O nerde ?"
Dedim, jungkook dolu gözleriyle arkamı işaret etti. Kurtulmuş muydu ? Gülerek arkamı döndüm. Bir hemşire jimin'in bembeyaz olmuş yüzünü beyaz çarşafla kapattı.

Koşarak yanına gidip jimin'in yüzündeki çarşafı çektim.
"Ne yapıyorsun ? O ölmedi!"
Dedim
"Hanım efendi o artık öl-"
Kadın bir anda susunca arkamı döndüm.
"Biraz zaman verin vedalaşsın"
Dedi abim

Kadın geri çekilince jimin'in yüzüne dokundum. Buz gibiydi saçları dağılmıştı. Elimle saçlarını düzeltip yanağını öptüm.
"Bu halinle bile çok yakışıklısın"
Dedim gülerek, gözüm mosmor olmuş dudaklarına kaydı.

Buz gibi soğuk elini tuttum diğer elimi de artık benim için atamayan kalbine koydum.
"Senin kalbin artık benim için atamayabilir ama..."
Dedim durdum onun buz gibi elini alıp kendi kalbimin üstüne koydum.

"...benim kalbim ikimizin sevgisi için atmaya devam edecek. Ne zaman bu kalp duracak işte o zaman buluşacağız sevgilim beni orda bekle tamam mı ?"
Diyerek dudaklarını öptüm gözümden akan yaş onun yanağına düşerken üstünü kapatıp götürdüler.

~PARK KOLEJİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin