''Biz size en geç yarın döneriz şimdi evinize dönebilirsiniz. ''
''Peki , teşekkür ederim '' diyerek ayaklandı yeni işi için görüşmenin tamamladığını düşünerek.
Danışman kadın hafif tebessüm ederek baş selamı verince o da aynı onun gibi tebessüm edip ufakça üzerini düzeltti ve kapıya doğru adımladı.
İçindeki deli sevinci bastırmaya ve titreyen bacağına söz geçirmeye çalışarak kapıdan çıktı. Yeni mimar olmuştu , başvurduğu şirket Türkiye en iyiler arasında olabilir fakat o da eğitimini birincilikle tamamlayan başarılı biriydi . Tamam beklentisi biraz yüksekti ama denemeden bilmezdi sonuçta ne kadar iyi olduğunu. Başlamadan kendini deforme etmeyecekti .
Kapıdan çıktığı andan danışmanın yanında bulunan koltuklarda oturan insanlara göz gezdirdi hepsi ondan büyük gibi duruyordu ki zaten kendisinin büyük olduğu falanda yoktu henüz yirmi dördünde genç biriydi .
Sonunda çıkışa ulaştığında derin bir nefes aldı ve yüzünde genişce bir tebessümle açık otoparka gidip aracına bindi . Vakit kaybetmeden mesaj yağmuruna tutulan telefonunu da umursamadan evine doğru sürdü...
***
''Lan Karan şu içkileri üst kata çıkarsana. '' diye adeta böğüren arkadaşına ters bakışlarını atmayı unutmadan eline aldığı tepsiyi kimseye çarpmamaya ve dökmemeye özen gösterek merdivenlere ulaşıp üst kata çıktı.
Zaten buranın daimi ve vip müşterileri olan insanlar olduğundan haliyle kime ne vermesi gerektiğinin bilincindeydi ki zorlanmadan herkesin içkisini verip tekrar barmen masasına vardı.
''Kerem biliyorsun değil mi kardeşim işe başladıktan sonra buraya gelip sana yardım edemeyeceğimi '' dedi gözleri fıldır fıldır kız için dönen arkadaşına .
''Ne!? Ne demek gelemeyeceğim? '' diye anında fal taşı gibi açılmış gözlerle ona dönen arkadaşına umursamaz bir bakış attı.
''Abicim farkındasın yani iş kelimesinin ne demek olduğunu biliyorsun değil mi ? '' dedi düz bakışlarıyla.
''Yok abi öğretsene malım ya ben ! Te allam ya .''diye çemkiren arkadaşına kahkaha atarak baktı.
''Hemen açıklaya-'' sözünü bitiremeden masadan gelen sesle oraya döndüler.
Karşılarında hafif esmer pürüzsüz bir cilt ve gündelik sakalları olan kumral saçları ve inci gibi parlayan mavileri -bu Karan ' ın erimesi için yeterli bir sebeb - giydiği beyaz gömleği zorlayan kaslarıyla harika bir şölen sunan tabiri caizse meteor parçasına mal gibi bir iki saniye baka kaldıktan sonra Kerem kendini toplayıp konuşmaya başladı.
''Buyrun ne istemiştiniz efendim ? '' dedi az önce ki laubali halinden sıyrılarak.
''Viski '' dedi meteor parçası düz ve mesefali sesiyle .
Karan hala kendi benliğini arıyordu o sıralarda ve öküzün trene bakması gibi baka kalmıştı adama . Adam yediği tuhaf bakışlar yüzünden 'hayırdır bir sorun mu var ' adlı bakışlarını en az kendi gözleri kadar parlak ve etkileyici olduğunu düşündüğü gözlere atarak .
''Karan bir viski '' deyip arkadaşına döndüğü sırada onun hala bıraktığı gibi durduğunu fark edince kolunu hafifçe dürtüp kendine gelmesini sağladı.
Karan yaşadığı beş on saniyelik transtan anında çıkıp titreyen elleri ve boğazında atan kalbiyle kendine verilen komutu yerine getirmek adına bardakların yanına döndü.
Tamam eşcinsel olabilirdi fakat bu yaşadığı şey daha önce hiç başına gelmemişti e haliyle utangaç bir kişiliğe sahip olmasının getirileriyle pancara dönmüş bir suratla adama bardağını verdi ve tam ona yine bir şeyler söylemek üzere olan arkadaşına bir şey demeden yandaki kapıyı açıp lavaboya girip direkt musluktaki suyu sonuna kadar açıp eliyle yüzünü parçalamak istercesine yıkadı.
Az önce resmen adama rezil olmuştu ve daha işe bile başlamadan yeni tanıştığı insanlarla kuracağı iletişimin ne kadar berbat olacağını görmüş oldu böylelikle ve içinden kendine kısıtlı küfür dağarcığında ki bütün küfürleri ederek eline aldığı peçetelerle yüzünü kurulayıp kendine gelmeye çalıştı.
Cebinde titreyen telefonla olduğu yerde irkilerek çıkarıp şifresini de girerek mesaj kısmına gelen mesajı açtığında adeta kalp krizi geçirmek üzereydi.
İlk kez bir işe başvurmuştu ve o da kabul edilmişti yine kalbi göğüsünü delecek kadar hızlı atmaya başlayınca derin nefesler alarak ve yüzünde silemediği mal sırıtışla şimdiye kadar meraktan çatlamış olan Kerem'in yanına şutladı kendini ve otuz iki diş sırıtmasını bozmadan dudaklarını araladı.
''Yarın işe başlıyorummmm'' dedi sesinde ki neşeyi bastırmadan.
