Multimedia: GülperiŞaşkınca Gülperi'ye bakarken dudaklarından çıkan kelimeleri hazmetmeye çalışıyordum. Korhan Bey'in bir kızı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Ya da evli olabileceğine ihtimal vermemiştim, bilemiyorum. Gülperi'ye baktığımda onun gerçekten Korhan Bey'e benzediğini görebiliyordum. Kocaman siyah gözleri, esmer teni, simsiyah saçları, küçük burnu, her şeyiyle Korhan Bey'e benziyordu.
Gülperi'nin tekrardan bacağıma dokunmasıyla gözlerimi kaçırarak karşımdaki adamlara baktım. Biri tepkilerimi izlerken diğeri de telefonuyla ilgileniyordu. Tekrardan gözlerimi Gülperi'ye çevirdiğimde ne yapacağımı düşünüyordum. O ise hala dolu dolu gözleriyle bana bakmaya devam ediyordu.
''Lütfen...'' Dediğinde gözlerinden bir damla kendini bıraktı. Elimdeki telefonu açıp Korhan Bey'in ismini aramaya başladım. İsmini bulup üzerine bastım ve kulağıma götürdüm. Diğer yandan da gözlerimle karşımdaki izbandutları izliyordum. Bir hamle yapmamışlardı ama gözleriyle onlarda beni izliyorlardı. Telefon çaldı, çaldı, çaldı.
''Efendim?'' Dediğinde ne diyeceğimi bilmeyerek gözlerimi tekrardan Gülperi'ye çevirdim. Ne demeliydim, kızını zorla götürüyorlar mı demem lazımdı? Ya da kızın yanımda her gün buralara gelip seni arıyor mu demem lazımdı? Veya da neden kızınla görüşmüyorsun diyerek hesap mı sormam lazımdı?
''Korhan Bey, acil şi-'' Elimden telefonun çekilmesiyle kaşlarımı çatarak gözlerimi telefonumu alan kişiye çevirdim. Sarışın, mavi gözlü, oldukça alımlı bir kadın duruyordu karşımda. Ve elinde de telefonum... Bir yerden tanıdık geliyordu, ama henüz nereden tanıdığımı çıkaramamıştım.
''Ne cüretle elimdeki telefonu çekip alabiliyorsunuz?'' Dediğimde gözlerini Gülperi'den çekip bana çevirdi. Yalandan bir kahkaha atarak telefonuma baktı ve aramayı sonlandırdı.
''Ne cüretle kızımı bana vermemezlik yapabiliyorsun?'' Diyerek bir adım daha yaklaştı.
''Ve ne cüretle beni müstakbel eşime şikayet etme girişiminde bulunabiliyorsun?'' Dediğinde şaşkınca karşımdaki kadına bakmaya başladım. Hatırlamıştım, o gün mutfakta Korhan Bey ile tartışan kadındı bu. Kaşlarımı kaldırarak kadının yüzünü incelemeye başladım. Ah evet, oldukça güzel bir kadındı. Neden bu benim bu kadar canımı sıkmıştı ki?
''Şirketin yöneticisi olarak sizi Korhan Bey'e şikayet ediyorum. Ve yine şirketin yöneticisi olarak zorla götürülmek istenen bir kızı karşımdaki adamlara vermiyorum.'' Diyerek bir adımda ben yaklaştım. Yine o iğrenç kahkahasını attığında suratımı buruşturmamak için zor tuttum kendimi.
''Ne zamandan beri eski yöneticilere bu kadar sorumluluk yükleniyor?'' Dediğinde gülümseyerek kollarımı birleştirdim.
''Korhan Bey burada olmadığı için tüm yetki bende. Sanırım eşiniz size bu durumdan bahsetmemiş.'' Dediğimde suratındaki gülümsemesini soldurup bakışlarını tekrardan Gülperi'ye çevirdi. Elini uzatıp yanına çağırdı. Gülperi annesinin elini tutarken gözlerini bana çevirdi. Burukça gülümseyip bakışlarını annesine çevirdi. Gitmek istemediğine yemin edebilirdim.
''Aslında bakarsak bugün senin paçanı kurtardım.'' Deyip yine bir adım daha yaklaştı. Ve önlüğümün cebine telefonumu koydu.
''Korhan'a burada olan durumdan bahsetmiş olsaydın eğer, bugün son günün olurdu.'' Deyip yine yalandan bir gülümsemeyle arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra asansörün düğmesine basıp kapıları kapattım. Çalan telefonumu cebimden çıkardığımda Korhan Bey'in ismini ekranda gördüm. Telefonu meşgule atıp açılan asansörden inip mutfağa doğru ilerledim. Odama geldiğimde kapıyı örtüp biraz soluklandım. Neden karışıyordum ki? Bana neydi? Beni ilgilendiren şey neydi? Kızını görmek istemiyorsa onun sorumsuzluğuydu. Aile işlerine neden karışıyordum ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ BAHAR
Teen Fictionİşine fazlasıyla düşkün bir Şef, işine fazlasıyla düşkün bir Mühendis. Karşılaşmaları işte böyle başladı. İkisi de işi için en iyisini isterken hedefleri bir noktada buluştu. Bu sadece hedeflerin buluşması mıydı yoksa hayatların mı?