16.BÖLÜM

918 48 1
                                    

İyi okumalaar.

Multimedia; Gülperi Yıldırım


Duştan çıkıp saçlarımı havluya sarmaladım. Kendimi koltuğun üzerine atıp derin bir nefes verdim. Bornozumun cebindeki telefonumu çıkardığımda ne bir arama ne de bir mesaj olduğunu gördüm.

Ne bekliyordun Bahar? Bir gece evinde kaldığın için adamın seni sürekli arayacağını mı düşünmüştün?

Odama yöneldiğimde saat 9'u çeyrek geçiyordu. Dün işlerimin çoğunu bitirip bugüne az iş bıraktığım için kendimi uyumakla ödüllendirmiştim. Dolabımdan siyah bir takım çıkarıp yatağımın üzerine koydum. Korhan'a giderken Umay yüzünden giyemediğim takımı bugün giyecektim. Telefonumun çalma sesini duyunca hızlı adımlarla salona doğru ilerlemeye başladım. İlerlerken kolumu kapıya çarpınca acıyla suratımı buruşturdum.

''Umarım önemli biri arıyordur!'' deyip ceylan gibi sekerek telefonuma ulaştım. Arayan kişinin Akın olduğunu görünce gözlerimi devirip aramayı meşgule attım. Dün için Umay ve Akın'a çok sinirliydim. Konuşmak dahi istemiyordum. Tekrar aramaya başlayınca telefonumu uçak moduna alarak odama doğru ilerledim. Üzerime geçirdiğim siyah takımın ardından saçlarımı düzleştirmeye başladım. Düzleşen saçlarımı alttan toplayıp günlük makyajımı yaptım. Evden çıkıp arabama doğru ilerlerken birinin kolumu tutmasıyla duraksadım. Arkamı döndüğümde görmeyi beklemediğim kişiyi görünce şaşkınlıkla gözlerim açıldı.

''Senin ne işin var burada?'' dediğimde kolumu bırakıp gergin yüzüyle bana cevap verdi.

''Umayla görüşmek istiyorum. Ama ulaşamıyorum kendisine bir türlü. Bana yardım edersin diye düşünmüştüm.'' diyen Arda'ya gülmeye başlayınca kaşlarını çatmıştı.

''Sana yardım edeceğimi düşündüren ne?'' deyip çantama yönelerek arabamın anahtarını çıkardım. Arda'yı dinlemeyi hiç düşünmüyordum.

''Etmek zorundasın Bahar! Aramızı sen bozdun!'' dediğinde bakışlarım şaşkınlıkla bir kez daha açıldı.

''Ardacığım, naneleri yerken bana mı sordun?'' deyip yalandan gülümseyerek arabama doğru ilerlemeye devam ettim. Kolumdan bir kez daha tuttuğunda sinirle kaşlarımı çattım.

''Bana bir kez daha dokunursan arabamın camına yapıştırırım seni. Yeni yıkattığım için böyle bir şeyi yapmak hiç istemiyorum, zorlama beni!'' deyip kolumu kurtardığımda sinirle gülmeye başladı.

''Aramızı düzelteceksin!'' diye bağırarak bir adımla bana yaklaştı. ''Bu sana son uyarım.'' dedi, fısıldayarak. Sağımdan gelen sert bir tekmeyle yere kapaklanan Arda'ya bakıp şaşırarak tekmeyi savuran kişiye döndüm. Emir, Arda'yı yere serdikten sonra dizlerini bükerek eğilmişti.

''Bir daha seni Umay'ın ya da Bahar'ın yanında görürsem kedinin fareyle oynadığı gibi oynarım seninle.'' deyip ayağa kalktığında Arda'nın karnına sertçe bir tekme daha geçirdi. ''Bu sana ilk ve son uyarım.'' diye fısıldadığında Arda sinirle bana ve Emir'e bir kez daha bakıp usulca uzaklaşmaya başladı.

-

Restorana geldiğimde herkesle günaydınlaşarak -günaydınlaşma saati geçmiş olsa bile- odama ilerledim. Çantamı masamın üzerine koyup askıdan önlüğümü alacağım sırada kapıyı tıklatarak odama Akın ve Umay girdi.

''Girin dediğimi hatırlamıyorum.'' dediğim sırada ikisi de gözlerini devirerek odadan çıkıp tekrar kapıya vurdular. Benden bir cevap beklediklerini bildiğim için susup askıdan önlüğümü aldım. Odaya girdiklerinde Umay kaşlarını çatarak kollarını birleştirdi.

''Canım, dalga mı geçiyorsun?'' dediğinde ceketimi çıkarıp askıya astım.

''Bende aynısını sana soracaktım.'' dediğimde suratını buruşturarak sustu. Akın'ın yanına oturduğunda bakışlarım Akın'a döndü. Gözlerini kısarak bana bakıyordu.

İKİNCİ BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin