Multimedia: Bahar Vural
Hepimiz şaşkınca televizyona bakarken gözlerim bir yandan da Elif ile Berkan'ın tepkilerini de ölçüyordu. Televizyonda bir kamera kaydı vardı. Bu kayıt Arda'nın oturma odasını gösteriyordu. Ve sonrasında da Elif ile Arda'nın samimi görüntülerine yer veriyordu. Başımı Umay'a çevirdiğimde dolu gözlerle ekrana bakıyordu. Görüntüleri daha fazla izlemek istemeyen Elif yerinden hışımla kalkıp televizyonu kapattı.
''Montaj bunlar. Benim Arda ile ne işim olabilir ki? Berkan bak lütfen be-''
''İşin olmadığı birinin ismini nereden biliyorsun peki?'' Dediğimde gözleriyle öldürmek istermiş gibi bana bakmaya başladı.
''Berkan Bey sanırım Arda'nın kız arkadaşı olduğumu bilimiyor. Pardon, Elif ile boynuzlamadan önce kız arkadaşıydım.'' Diyen Umay'a baktığımda gülümseyerek olanları izliyordu. Berkan ise gergin bir şekilde Elif'e bakıyordu. Ağzını açıp tek bir kelime etmemişti. Sadece yaptığı tek şey bakmaktı. Oysaki gözleriyle ne çok şey anlatıyordu. Dilinin söylemeye cesaret edemediği şeyleri gözleri söylüyordu sanki. Ayağa kalkıp koltuğun başına bıraktığı ceketini alıp ilerlemeye başladı.
''İyi akşamlar.'' Deyip evden çıktığında Elif'te hemen peşine takılmıştı. Ortamda bir sessizlik peydah olunca müsaade isteyerek ayaklandım. Evdekilerle vedalaşmadan önce Korhan Bey'e döndüm.
''Size vermem gereken birkaç evrak vardı. Dönüşte uğrarsanız sevinirim. Bir alt kattayım.'' Dediğimde başıyla onaylayarak Emir'den ceketini istedi.
''Bende kalkacaktım zaten. Beraber çıkalım.'' Dediğinde başımla onayladığımda evdekilerle vedalaştım. Evden çıktığımızda Umay'dan almış olduğum anahtarla kapıyı açarken Korhan Bey ise arkamda beni bekliyordu.
''Bekliyorum burada.'' Dediğinde eve davet edip etmemekle kararsız kalmıştım. Sanırım davet etmem gerekiyordu. Bizim eve Emre ve Akın'dan başka kimse gelmediği için bu konularda ne yapacağımı pek bilmiyordum.
''Evde beklersiniz, gelin lütfen.'' Dediğimde yanlış bir şey söylemişim gibi bana bakmaya başlayınca kaşlarımı kaldırdım. Eve girip koltuğa oturduğunda bir yandan da evi inceliyordu.
''Evi siz mi dizayn ettiniz Bahar Hanım?'' Dediğinde başımla onayladım. Umay ile tanışmadan önce başka bir evde oturduğum için eşyaların çoğu kısmı bana aitti. O yüzden dizaynın çoğu kısmını ben halletmiştim.
''Belli oluyor. Fazlasıyla sıkıcı ve bunaltıcı.'' Dediğinde şaşkınlıkla gözlerimi büyülterek Korhan Bey'e bakmaya devam ettim. Bir misafir olarak fazla mı açık sözlüydü ya da bana mı öyle geliyordu?
''Sizi kapıda bekletmediğim için pişman olmak üzereyim, Korhan Bey.'' Deyip gülümsediğimde bakışlarını mutfağa çevirdi.
''Evinize geldiğime göre bir kahvenizi içerim.'' Dediğinde başımla onaylayarak mutfağa ilerlemiştim. Sevgili patronuma kahve yaparken gözlerim bir yandan da üzerindeydi. O ise hala evi incelemekle meşguldü. Evi inceleyip bana sokacağı lafları düşünüyordur. Evi bahane edip resmen bana sıkıcı demişti. Kaşlarımı çatıp kahve bardaklarını ayarlamaya başladığımda gür sesi tekrardan kulaklarımı doldurdu.
''Kaşlarınızı sürekli böyle çatmaya devam ederseniz erken yaşlanacaksınız.'' Dediğinde dolabın kapağını örtüp gözlerimizi buluşturduğumda istemsizce çattığım kaşlarımı düzeltmiştim.
''Son 1 aydır yaşlandım yaşlanacağım kadar.'' Dediğimde gülerek bana bakmaya devam etti. Kahveleri bardaklara boşaltıp tepsiye koydum. Oturma odasına doğru ilerlediğimde tepsiyi masaya koyarak bardakları dağıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ BAHAR
Ficção Adolescenteİşine fazlasıyla düşkün bir Şef, işine fazlasıyla düşkün bir Mühendis. Karşılaşmaları işte böyle başladı. İkisi de işi için en iyisini isterken hedefleri bir noktada buluştu. Bu sadece hedeflerin buluşması mıydı yoksa hayatların mı?