20.BÖLÜM

840 41 7
                                    




Merhabalaar. Bölümü bırakıp kaçıyorum . Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruum. Unutmayın ki her yorumunuzu okuyup ciddiye alıyorum :) İyi okumalar...

MULTİMEDİA: Bahar Vural


Açık perdeden içeri sızmaya başaran güneş, kapalı gözlerimi rahatsız edip huzurlu uykuma veda edebilmemi sağlamıştı. Güneşi umursamamaya çalışarak zorla açmıştım gözlerimi. Karşımda Korhan'ı uyurken gördüğümde kocaman gülümsemiştim. Elimi başımın altına alıp Korhan'ı izlemeye devam ettim. Uyurken çok daha farklı görünüyordu. Kaşlarını hafiften çatıp dudaklarını büzdüğünde bilinçaltı ona rahatsız olacağı şeyler sunduğunu anlayabilmiştim. Elimi başımdan çekmeyerek Korhan'a biraz yaklaşmıştım. 

Bir süre daha uyumaya devam etmelisin, Korhan...

Büzdüğü dudaklarıyla dudaklarımın arasında bir nefes kadar fark vardı. Güzel yüzünü incelemeye devam ederken kafamı yasladığım kolum ani bir hareketle çekilince aradaki bir nefeslik fark ortadan kalkmıştı. Dudaklarım dudaklarıyla buluştuğunda gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. Sanki bu anı bekliyormuş gibi dudakları, dudaklarımı hemen karşılamıştı. Belime sarmaladığı kollarıyla beni kendisine çekmişti iyice. 

Kalbim atıyordu.

Kalbim son anlarını yaşıyormuşçasına hızla atıyordu.

Ve ben kalbimin hep böyle atmasını istiyordum.

Son anlarını yaşıyormuşçasına....

Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp burnumun üzerine bir öpücük kondurmuştu. Kalkmama müsaade etmeyerek beni iyice göğsüne çekti. Gözlerimi kapayıp gülümsemeye devam ettim.

''Günaydın, Korhan Bey.'' dedim, gülümseyerek. Onunda gülümsediğini hissediyordum. 

''Günaydın, Bahar Hanım. Ve sabah öpücüğü için teşekkürler.'' deyip gülmeye başladığında kaşlarımı çatarak olduğum yerde doğruldum. ''Çatma kaşlarını, erkenden kırışacaksın.'' deyip kaşlarımı düzeltti.

''Öpmek gibi bir fikrim olduğunu nereden çıkardın? Kolumu çeken sendin.'' dediğimde tek kolunu kaldırdığı başının altına koyarak gözlerini gözlerime çevirdi.

''Bana cesaretten bahseden kıza bak.'' deyip burnuma yavaşça vurdu. ''Galiba nefes alıp almadığımı kontrol etmek için o kadar yakınlaştın?'' deyip bıyıkaltı gülmeye başlamıştı. Gözlerimi kısarak karşımdaki sahtekar adama baktım.

''Tüm gece yanında benim gibi biriyle uyuduğun için nefesinin kesildiğini düşünmüş olabilirim.'' dediğimde gülmeye başlamıştı. Kafasının altındaki kolunu çekip ayağa kalkıp etrafa kısaca göz attı. Aradığını bulamamış olacak ki dolabını açıp asılı olan bir sabahlık çıkardı. Yarıçıplak olan bedenini umursamadan yanıma gelerek elindeki sabahlığı üzerime geçirerek çıplak bedenimi örttü.

''Hem nefesimi kestin hemde nefesim oldun. Nasıl bir şeysin sen?''  diye fısıldadı, kulağıma. Belimden tutup yataktan çıkardığında kulağımın arkasına kısa bir öpücük kondurmuştu. ''Lale Hanım kahvaltıyı hazırlamıştır. İnelim hadi.'' deyip üzerine bir tişört geçirmişti. Lale Hanım'ın evde olması bir hayli rahatsız etmişti beni. Böyle görünmek istemiyordum. Berkan'ın ya da evin diğer bireylerinin kulağına gitme ihtimali artacaktı.

''Suratın düştüğüne göre aklından geçenleri tahmin ediyorum az çok. O zaman ilk ben iniyorum. Sende üzerini giyinip geliyorsun.'' dediğinde başımla onaylayarak kıyafetlerime doğru yöneldim. Korhan'ın odadan çıkmasıyla gerginliğim iyice artmıştı. Burada ilk kez kalmıyordum ama öncesinde bu kadar gerilmemiştim.

İKİNCİ BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin