Geçmişten gelen bir özlem vardı isimlerinde, Ölüm ya da hasret belki de. Babaları yakın arkadaş ve aynı zamanda asker olduğu için bir birleri ile güzel bir çocukluk geçiren Sadi ve Songül korkunç bir olay yüzünden yollarını ayırır. Halbuki onların dünyası yabancıların asla giremeyeceği özel bir dünya iken Herkesin olacağını bildiği fakat bu düşünceyi savmak için kırk takla attığı o olay olmuştu. Metin ve Eren şehit olmuştu. Yolları bu şekilde ayrılan iki çocuk yirmi sene sonra artık o güçsüz Okyanus ve Yosun olarak değil, birer mesleği olan Sadi ve Songül olarak karşı karşıyalardı. **** "Gördüm o masum çocuklar yoktu karşımda"