1

2.5K 68 120
                                    

İyi okumalar.

Kalabalık bara girip Dylan'ın yönlendirmesiyle boş bir tabureye oturdum. Dylan yanıma otururken barmenden 2 içecek istedi.

"Somurtmayı bırak, çok eğleneceğiz." Söylediği şeyle ona bakıp gülümsemeye çalıştım. Sakin bir akşam yemeği beklerken beni gürültülü bir bara getirmişti.

"Al bakalım." Barmenin uzattığı şişeyi alıp elime tutuşturduğunda yutkundum.

"Ben, istemiyorum." Şişeyi önümdeki rafa koyduğumda dudaklarını büzdü.

"Neden bebeğim? Başka bir şey mi istiyorsun?" Elini belime koyduğunda istemsizce gülümsedim. Beni mutlu etmeyi minik bir hareketiyle bile başarabilen tek kişiydi.

"Başka bir zaman içelim." Bu geceyi hatırlamak istiyordum çünkü bana çok yakın davranıyordu ve bir şekilde bugün özel bir şeylerin yaşanacağını hissediyordum.

"Tamam canım. İzninle içeceğim?"

"Keyfine bak." Dedim tatlı gülümsemesini izlerken. Elindeki şişeyi dudaklarına dayarken etraftaki ağır kokuya rağmen derin bir nefes aldım. Papyonundan anladığım kadarıyla burada çalışan bir adam barmenin yanında durup kulağına bir şeyler söylediğinde onları izlemeyi kestim.

"Dans edelim mi?" Dylan gülümseyerek konuştuğunda onu kırmak istemediğim için başımı aşağı yukarı salladım. Taburesinden kalkıp kalkmamı beklediğinde yüksek yerden zorlanarak kalktım. Belimi tutup beni dans eden insanların arasına sokarken bir anda durup arkasına döndüğünde ben de durdum.

"Bay Styles sizinle tanışmak istediğini söyledi. Kendisi bu barın sahibi." Barmen Dylan'a bir şeyler söylediğinde duymadığım için Dylan'a bakmakla yetindim.

"Gidelim mi?" Dylan bana dönüp sesli müzikten dolayı bağırarak konuştuğunda nereden bahsettiğini bile bilmiyordum ancak gözlerime beklentiyle baktığını görebilmiştim. Kabul etmemi bekliyordu.

"Gidelim." Dediğimde beni çıkışa yönlendirmesini beklerken barmen'in peşinden gitmeye başladığında onu takip ediyordum. Kırmızı halı serilmiş merdivenlere ulaştığımızda bu bara daha önce de birçok kez geldiğimiz için yukarısının VIP bölümü olduğunu biliyordum. Nereye gidiyorduk ki?

Yukarı çıkıp bir koridora girdiğimizde aşağıdan gelen müzik sesi kesilmişti. Barmen bizi siyah sade bir kapıya yönlendirdiğinde içeride göz gezdirdim. Büyük kırmızı koltuklarda oturan birkaç kişi vardı.

"Kızı koridora çıkar." Kıvırcık saçlı adam konuştuğunda onda göz gezdirdim. Siyah gömleğinin üzerinde siyah takımı vardı. Yanında ise mavi düşük göz kapaklarıyla beni süzen bir adam oturuyordu. Diğerlerine de bakacakken görevli beni dışarı çıkarmaya yeltendiğinde kaşlarımı çatarak kolumu ondan çektim.

"Bırak beni." Görevli kolumu daha sıkı tutup beni dışarı çıkardığında ne olduğunu anlamadan bağırmaya başladım.

"Dylan! Ona zarar mı verecekler?" Kolumu tutan görevliye sorduğumda düz suratını bana çevirdi ve cevap vermeden tekrar önüne döndü.

"Bırak beni! Dylan iyi misin? Ne istiyorlar senden?" Bağırmaya devam ederken kapı açıldığında sarışın takım elbiseli bir adam bana bakıp derin bir nefes aldı.

"Susmazsan Harry sinirlenip sevgilini öldürecek."

"Harry kim?" Dehşet içinde bağırdığımda içeri girip kapıyı kapattı. Ne oluyordu burada?

"Bırak beni! Dylan'a zarar verirseniz-" Görevli elini ağzıma koyup susmamı sağladığında bir elimi ondan kurtarmayı başarıp dirseğimi karnına geçirdim. Elini de sertçe ısırdığımda beni bırakmak zorunda kalmıştı. Koşarak gidip kapıyı açtığımda kıvırcık adam Dylan'la tokalaşıyordu. Bakışlar bana kaydığında Dylan'a baktım. Mutlu görünüyordu.

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin