54

384 21 133
                                    

SELAMMMMM BRICE'I SEVDİNİZ Mİ?

Alice,

Harry ile Brice'ın ayarladığı buluşma yeri olan restorana gelmiştik. Ayırttığımız masaya geçip beklemeye başladık. Bakışlarımı Harry'e çevirdim ve çaktırmadan onu izlemeye başladım. Gergin görünüyordu.

"Kalmak istediğine emin misin? Seni eve bırakabilirim." Bana dönüp konuştuğunda rahatlatmak istercesine gülümsedim.

"Yanında olmak istiyorum." Bu onun için hiç kolay değildi. Böyle zor anlarında yanında olduğumu ve olacağımı bilmesini istiyordum.

"Pekala." Tekrar önüne döndü. Garson isteklerimizi sorarken ona birini beklediğimizi söyleyip geri göndermiştik. Dakikalar sonra Harry tekrar bana döndü.

"Gerçekten kalmak istiyor musun? Seni hala eve götürebilirim, sadece söyle." Söylediklerini dinlerken gözüm bize doğru gülümseyen bir yüz ifadesiyle gelen Brice'a kaydı. Harry'e benzemesinden ve gülümseyerek bize ilerlemesinden o olduğunu anlamıştım.

"Çok geç." Derken ayağa kalktığımda Harry önce bana sonra baktığım yere baktı. Brice'ı gördüğünde o da ayağa kalktı.

"Merhaba." Brice ve Harry soğuk bir tavırla tokalaştıklarında Brice bana döndü.

"Ben Brice."

"Alice." Dedim ve uzattığı elini tutup tokalaştım. Harry'nin karşısına oturduğunda biz de oturduk. Harry masanın altında ayağını aşağı yukarı gergince sallarken elimi dizine koyup onu durdurdum. Bakışları bana kaydığında dizini okşadım.

"Çok bekletmedim umarım. Son anda bir işim çıktı." Harry cevap vermediğinde onun yerine konuştum.

"Sorun yok."

"Nasılsınız?" Brice gülümseyen bir ifadeyle konuştu.

"Gayet iyi." Dediğimde Harry başını salladı.

"İyiyiz." Dedikten sonra yutkundu ve devam etti. "Sen nasılsın?" Sürekli gözlerini Brice'dan kaçırıyordu.

"Fena değilim." Garson tekrar geldiğinde bu sefer siparişlerimizi vermiştik.

"Ee, kaç aylık?" Brice'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"4 ay oldu." Dedim elim karnıma giderken.

"Cinsiyeti ne?"

"Sürpriz olsun istiyoruz."

"Peki, evli misiniz?"

"Henüz değil." Dediğimde Brice başını salladı. Bakışlarımı Harry'e çevirdiğimde kolundaki saatiyle oynuyordu. Ne yapacağını bilemez bir hali vardı.

"Sen Harry, hala peri hikayelerinden korkuyor musun?" Brice şakacı bir tavırla konuştuğunda Harry istemsizce güldü. Daha sonra kendini durdurdu.

"Korktuğum şeyin hikayelerin olduğunu düşünüyordun değil mi?" Harry alaycıl bir tavırla konuştuğunda merakla devamını bekledim.

"Saçma hikayelerinden değil, senden korkuyordum Brice. Senin iftiraların yüzünden babamın benden acı çıkarmasından korkuyordum." Brice'ın anında yüzü düştü. Birkaç saniye ne diyeceğini bilemeden gözlerini kaçırdı.

"Küçüktüm-" Harry sözünü kesti.

"Ben de küçüktüm, vücudumda ezikler varken senden de küçüktüm."

"Özür dilerim, Harry. İnan bana böyle olmasını hiç istemedim. Annem beni senin annen ve sen hakkında dolduruyordu. Babamı bizden çaldığınızı söylüyordu. Küçüktüm, kandım. Aklımca senden intikam aldım. Affet beni."

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin