Avoid [Styles]

59

Selam asklar. Bu bölümü merak edeceğinizi düşünüyorum.

Alice,

1 hafta geçmişti. Diğerleri her gün gelip benimle konuşuyor bana boş umutlar veriyordu. Hakim ikinci bir duruşma yapma talebini reddetmişti. Axel de her ne kadar yardımcı olmaya çalışsa da suçlamaların altından kalkamamıştım.

"Bak, Harry'nin öldürdüğü kadınları kullanarak ona dava açacağım. Yeterince kanıt toplamayı bekliyorum sadece." Zayn karşımda otururken yüzünde göz gezdirdim.

"O arkasında iz bırakmaz." Dedim umutsuzca başımı iki yana sallarken.

"Bulacağım bir şeyler. Gerekirse olmayan şeyleri olmuş gibi göstereceğim." Söyledikleriyle nefesimi üfledim.

"Neden Zayn?"

"Ne demek neden? Sen buradayken o dışarıda mı gezsin?"

"Sen istediğini yap ancak benim umrumda değil. Burada olduğum sürece umrumda olmayacak. Ve görünüşe göre hep buradayım." Derken ayağa kalktım. Ben bile kabullenmişken Zayn'in kabullenememesi ne kadar hırslı olduğunu gösteriyordu.

"Böyle yapma Alice."

"Ben bir suç işledim, cezamı çekiyorum." Söylediklerimle ne diyeceğini bilemeden sıkkınlıkla nefesini üfledi.

"Hoşçakal." Dedim buruk gülümsememle.

Zayn,

Alice'i oradan çıkaracaktım. Harry'nin gerçek yüzünü görmüştü. Harry onu da bebeğini de istemiyordu. Benimle olmaması için hiçbir neden kalmamıştı artık.

Cezaevinden çıkıp arabama bindim. Çalıştırıp şirkete sürmeye başlarken telefonum çaldığında bakışlarım ekrana döndü. Harry'nin işlediği cinayetleri araştırması için tuttuğum casus arıyordu.

"İyi günler, Bay Malik. Styles'ın önceden takıldığı, şu an hapiste olan 2 kızla görüştüm. Harry adına dava açılırsa Harry aleyhine tanıklık edebileceklerini söylediler." Sevinçle direksiyona vurdum.

"Tamamdır Ronan. İyi iş çıkardın." Telefonu kapatıp hızlandım. Harry'yi bu delillerle tehdit etmeyi düşünüyordum.

Şirkete geldiğimde yüzümde şimdiden bir zafer sırıtışı vardı. Asansöre binip yukarı çıktım. Koridora girip Harry'nin ofisine ilerledim. Çalmadan girdiğimde Harry'nin bakışları bana döndü. Beni görmesiyle nefesini üfledi.

"Ne istiyorsun?" Yüzümdeki sırıtışla içeri girdim.

"Alice'i." Umursamadan bakışlarını bilgisayara çevirdi.

"Onu istiyorsan seni de içeri yollayabilirim." Söyledikerine karşı güldüm.

"Ah Harry, elimdeki kozdan haberin yokken ne kadar cesur konuşabiliyorsun." Nefesini üfledi.

"Git buradan Zayn. Canımı sıkmaya başladın. Bir kız için aramızı bozma." Klavyedeki parmakları oynamaya devam ederken konuştum.

"İçeri attırdığın iki kız, sana açacağım cinayet davalarında aleyhine tanıklık yapacaklar."

"Bana açacağın cinayet davalarında?" Anlamak istercesine sordu.

"Aynen öyle." Dedim keyifle.

"Pekala, şimdi burada ne aradığını söylediğin kısma gel." Umursamaz tavrı beni deli ediyordu.

"Alice'in davasında suçlamaları geri çekmezsen ben de seni içeri gönderirim." Bakışları sonunda bana kaydı.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?" Sonunda sinirlenmişti.