31

488 29 69
                                    

Selam asklar

"Yine mi rüya?" Dedim ağlamaklı sesimle. Evin içinden silah ve bağırışma sesleri yükseliyordu.

"Bitti artık. Gideceğiz buradan." Beni kucağına aldığında bacaklarımı beline doladım. Gecenin bir yarısı aniden gelişen olaylar uyku sersemliğimi üzerimden atmama yetmemişti. Sonuçta bu bir rüya olabilirdi, kendimi yormama ne gerek vardı ki? Başımı omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım. Harry hızla ilerlerken etraftan silah sesleri geliyordu.

"Ben Alice'i arabaya bırakıp geleceğim. Onu bulun, kaçmasın sakın."

"Peki efendim." Adam Harry'ye cevap verdiğinde gözlerimi açtım. O anda bunun bir rüya olmadığını fark etmiştim.

"Harry?" Başımı omzundan kaldırıp yüzüne baktığım sırada dışarı çıkmıştık.

"Sabret güzelim, eve gideceğiz." Kollarımı boynuna sarıp ona sıkıca sarıldım.

"Geleceğini biliyordum. Seni çok özledim." Titrek sesimle konuştuğumda gözlerim de dolmuştu. O resmen buradaydı.

"Burada bekle, hemen döneceğim." Beni arabaya bindirip konuştuğunda kolunu tuttum.

"Hayır gitme, beni burada bırakma."

"Hemen geri geleceğim güzelim." Büyük evden silah ve çığlık sesleri geliyordu. Oraya gitmesini istemiyordum.

"Hayır lütfen."

"Burada bekle, sakın arabadan çıkma." Kapıyı kapatıp arabayı kilitlediğinde cama vurup bağırmaya başladım.

"Harry hayır!" Eve ilerlerken belindeki silahı da çıkardı. Görüş açımdan çıktığında telaşla olacakları beklemeye başladım. Ona bir şey olmaması için her şeyimi verebilirdim.

Aradan 10 dakika geçtiğinde silah sesleri azalmıştı. Stresle beklemeye devam ederken şu 10 dakikada 10 yıl yaşlanmış gibi hissediyordum. Bu sırada içeriden insanlar çıkmaya başladığında karanlıktan yüzlerini göremesem de onları incelemeye devam ettim. Bu sırada Harry de evden çıktı. Yüzünü göremesem de o olduğu her halinden belliydi. Arabaya ilerlediğinde heyecanla bekledim. Kapıyı açtığında ben içeri girmesini beklerken o beni çıkarmıştı. Beni kendine çekip yürümeye başlarken ona ayak uydurdum. Harry'nin arabasını orman patikasında görmemle oraya gittiğimizi anladım. Harry yolda elindeki anahtarı başka bir adama verdi.

"Alice'i götürüyorum, siz Bieber'ı alıp depoya gidin. Sonra geleceğim." Harry diğerlerine seslendiğinde silahlı grupta göz gezdirdim. Tanımadığım yüzler dışında Louis, Niall, Liam ve Zayn de vardı.

Harry'nin arabasına bindiğimizde kemerimi takarken çalıştırdı.

"Senin bir şeyin var mı?" Birkaç saniye için bana dönüp bedenimi süzdüğünde cevapladım.

"Yok. Asıl senin bir şeyin var mı?" Başını iki yana salladı.

"Ne yaptı sana?"

"Hiçbir şey, sadece tehdit edip durdu. Seni tuzağa düşürmekten bahsetti."

"Korktun mu?" Dediğinde başımı iki yana salladım.

"Seni o evde yalnız bırakmak aptallıktı."

"Kendini neden suçluyorsun? Gitmeyi isteyen bendim."

"Sikeyim, izin vermemeliydim." Dediğinde kalbim heyecanla hızlandı. Böyle konuşarak ona olan sevgimin artmasına sebep oluyordu.

"Odaya çık uyu. Sabah burada olurum." Dediğinde ona döndüm.

"Kalamaz mısın?"

"Gitmem gerek. Ama uyandığında burada olacağım." Kapıya adımladığında elini tuttum.

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin