26

498 28 113
                                    

Selam asklar Mads'in yeni albümü Life Support çıktı benim en sevdiğim şarkılar Blue, Follow the White Rabbit ve Effortlessly. Size de dinlemenizi öneririm multiye bıraktım. Bu arada bölüm geciktiği için üzgünüm ama hiç ilham yoktu. Neyse ki şimdi toparladım hadi iyi okumalar.

Alice,

Eve geldiğimizde Harry beklemeden anahtarla kapıyı açtı ve hızla içeri girdi. Peşinden girip kenara geçerek beklemeye başladım. Harry yukarı çıkacakken Kendall'ın mutfaktan gelen sesiyle durdu.

"Harry, hoşgeldin." Başına geleceklerden haberi yoktu. Harry ona yöneldi.

"Ne haltlar yediğini anlat Kendall." Boğazına elini sardığında yutkundum. Kendall yüzündeki şok olmuş ifadeyle Harry'nin elini boğazından itmeye çalıştı.

"Ben hiçbir şey yapmadım." Zorlanarak konuştuğunda Harry onu iterek boğazını bıraktı.

"Öyle mi? Telefon kayıtlarını da mı yalanlıyorsun?"

"Beni zorladılar! Öldürmekle tehdit ettiler!" Kendall hızla gerileyerek telaşla bağırdı.

"Buna mı inandıracaksın beni?" Harry hırsla konuştu.

"Yemin ederim, gece kulübünde gösteri yaparken bir anda o ve adamları geldi. İşi anlattılar kabul etmeyince tehdit ettiler." Harry onu dinlemeden kolundan tutup dış kapıya sürükledi.

"Harry bırak lütfen! Yemin ederim benim bir suçum yok!"

"Alice arabaya bin." Dediğinde ne yapacağımı bilemez halde göğsümde bağladığım kollarımı açıp olduğum yerde durdum. Kendall'dan nefret ediyordum ancak söylediklerinin doğru olabilme ihtimali vardı.

"Ne bekliyorsun? Bin arabaya."

"Harry lütfen inan bana." Kendall yaşlı gözleriyle yalvarıyordu ancak Harry onu pek umursamıyordu. Çok acımasızca davranıyordu. Yanlarına ulaşıp dışarı çıktım ve arabaya adımladım.

Harry Kendall'ın ellerini bagajdan çıkardığı halatla bağladı. Daha sonra Kendall'ı arka koltuğa oturtup kapıyı kapattı. Ön kapıyı açıp oturdu ve arabayı çalıştırdı. Kendall ağlayarak yalvarmaya devam ederken onu duymak istemediğimi fark edip kulaklığımı taktım ve şarkı dinlemeye başladım.

İçimden bir ses bunun yanlış olduğunu söylüyordu. Kendall ölmeyi hak edecek şeyler yapmamıştı. Ya Malcolm? O da ölmesini gerektirecek kadar kötü değildi. Annem ve babam bu yaptıklarımı görüp onaylayacaklar mıydı sanki? Onların yüzünü kara çıkartıyordum. Bakışlarımı Harry'e çevirdiğimde yüzünde sinirli bir ifade vardı. Ailemin hala Harry'nin yanında olduğum için bile bana çok sinirli olduklarına emindim. Haklılardı. Bu adamın yanında yanlış şeyler yapıyordum.

Malcolm'un öldüğü binaya geldiğimizde Harry arabadan inip Kendall'ı da indirdi. Kendall ağlayarak yalvarmaya devam ediyordu. Arabadan inip peşlerinden içeri girdim.

"Ölmeyi hak eden ben değilim Harry, lütfen yapma." Bakışlarımı Kendall'a çıkardığımda göz göze geldik. Hala bana meydan okuyabiliyordu.

"Sesini kes artık." Harry en sonunda konuştuğunda gergince nefesimi üfledim. Kendall'ı sandalyeye bağlayıp yanıma geldi. Belindeki silahı alıp çevirdi ve bana uzattı.

"Sen yap." Sessizce konuşup gözlerimi kaçırdığımda nazikçe çenemi tutup kendine çevirdi.

"Anlaşmıştık."

"Yapamam."

"Alice Kendall'ı bile öldüremeyeceksen neden uğraşıyoruz?"

"Kendall doğru söylüyor olabilir."

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin