Avoid [Styles]

42

Selammm

Evime geldiğimde valizi odama bırakıp Zayn'in beni bırakırken yolda aldığı yiyecekleri buzdolabına yerleştirdim. Karnımı doyurup biraz odama geçtim ve yatağıma girip düşünmeye başladım. Harry'nin sözleri aklımda dolanıp duruyordu. Belki de gerçekten Mabel'a karşı hisleri yoktu ancak o ikilinin benden bir şeyler sakladığı kesindi. 

Mabel benim gözümde Louis ile eşit. Louis Harry'nin gözünde nasıl bir konumdaydı ki? Harry'nin Louis'ye diğerlerinden daha yakın olduğunu biliyordum. Ona çok güveniyordu. Mabel'a da mı aynı şekilde güveniyordu yani? Belki de Louis'yi arayıp onunla bu konu hakkında konuşmalıydım.

Aramayı yarına bırakıp derin bir uykuya daldım.

-

Sabah çalan kapı zilinin sesiyle gözlerimi açtım ve uyuşuk adımlarla dış kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Harry duruyordu.

"Ne istiyorsun?" Dedim gözlerimi açık tutmaya çalışırken. Uyku sersemliği yaşıyordum.

"Konuşmak."

"Konuşacak bir şeyimiz yok." Kapıyı suratına kapatacağım sırada eliyle kapıyı tuttu ve itip açılmasını sağladı.

"Burada kalarak hayatını tehlikeye atıyorsun."

"Siktir git." Dedim uykulu sesimle.

"Konuşmazsak bir çözüm bulamayacağız ve ben daha durum çözülmeden seni omzuma atıp eve götürmek zorunda kalacağım. İstediğin bu mu?"

"Axel'i aramadan kaybol buradan." Bedenimdeki ellerini ittim.

"Alice yeter, konuşmak istiyorum."

"Konuş, ben dinlemiyor olacağım." Onu orada bırakıp odama ilerledim ve girip yatağıma yattım.

"Burada tehlikedesin." Peşimden gelip bacaklarımın yanına oturdu ve elini saçlarıma getirip okşamaya başladı.

"Seni özledim." Aslında ben de özlemiştim. Onu değil de, kokusunu.

"Bittiyse defolup gidebilirsin." Dediğimde derin bir nefes alıp ayağa kalktı.

"Pekala birkaç işim var. Louis'yi çağırdım birazdan burada olur. Akşam işim biterse gelirim."

"Gelme Harry, gerçekten umrumda değilsin."

"Pekala, ben gidiyorum." Bana doğru eğildiğinde öpeceğini anlayıp elimle onu durdurdum. Elimi tutup engelledikten sonra dudaklarını dudaklarımın kenarına bastırdı.

"Bırak." Dediğimde dudaklarını çekti ve daha sonra dudaklarımın tam üstüne bastırdı. Sikik herif kendini 1 gecede özletmişti. Biraz sonra doğrulup üzerimdeki yorganı düzeltti.

"Pislik." Gözlerimi kısıp konuşurken kapıya ilerledi.

"Görüşürüz karıcığım." Kapının kapanma sesiyle beraber arkasından bağırdım.

"Ben senin karın falan değilim!" 2 sözüyle beni delirtmeyi başarabiliyordu. Tekrar uyuya kaldıktan dakikalar sonra kapı ziliyle gözlerimi açtım. Oflayarak sıcacık yatağımdan kalktım ve sinirli adımlarla dış kapıya ilerledim. Kolu çevirip kapıyı açtığımda Louis elindeki poşetlerle bana bakıyordu.

"Naber Alice?" İçeri girerken konuştuğunda kapıyı kapattım ve cevapladım.

"Fena değilim."

"Sana yiyecek bir şeyler getirdim." Poşetlerle mutfağa ilerledi ve masaya bırakıp bana döndü.

"Aç mısın?" Başımı aşağı yukarı salladığımda poşetleri karıştırıp 2 pizza kutusu çıkardı. Kutuları bana uzattıktan sonra diğer poşetleri karıştırıp 2 soda çıkardı. Masadakileri kaldırıp sandalyelere oturduk ve yemeğe başladık.