75

102 9 41
                                    

7 Yıl Sonra,

"Bunu giyinmek istiyorum." Darly yanıma gelip siyah elbisesini bana uzattı.

"Pekala." Gülümseyerek elbiseyi aldım ve üzerindeki pijamaları çıkarıp elbiseyi giydirdim. Koşarak aynaya gitti ve kendine baktı.

"Babam bu elbiseyi çok beğenecek." Başını bana çevirdi. "Değil mi anne?" Kalbimde oluşan sızıyla buruk bir şekilde gülümsedim.

"Evet bebeğim."

Bugün Harry'nin 7. ölüm yıldönümüydü. 7 yıl boyunca o kadar zorlanmıştım ki. Ona çok ihtiyacım olmuştu hep. Gecelerce ağlayıp kendime zarar vermiştim. Rüyalarımda onu görüp duruyordum. Bu kadar erken gittiği için ona çok kızgındım. Beni ve kızını yapayalnız bırakıp gitmişti.

"Saçlarımı da bağlar mısın anneciğim?" Darly yanıma gelip tatlı gülümsemesiyle konuştuğunda elindeki tokayı aldım.

"Nasıl bağlayalım?"

"İki tane." Dediğinde saçlarını iki yandan topladım. Tekrar koşarak aynaya gitti. Gözlerim saate kaydığında konuştum.

"Hadi artık çıkalım." Oturduğum koltuktan kalktım ve boy aynasına ilerledim. Üzerimdeki düz siyah elbisede göz gezdirdim. Bunu yıllar önce Harry almıştı bana. Bu yüzden onun yanına giderken hep bu elbiseyi giyiyordum.

"Merak etme, babam seni de beğenecek." Darly gülümseyerek konuştu. Böyle konuşması gözlerimin dolmasına sebep oluyordu.

"Babanı daha fazla bekletmeyelim." Onu kapıya yönlendirdim. Ayakkabılarımızı giyip evden çıktık. Darly'yi arkaya oturtup kemerini taktım. Kendim de sürücü koltuğuna geçip kemerimi taktım ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.

Mezarlığa geldiğimizde Darly'yi arabadan indirdim. Birlikte Harry'nin mezarına ilerlediğimizde diğerlerinin orada olduğunu fark ettim. Anında gözlerim dolmuştu. Ben Darly ile başka bir eve geçtiğim için diğerlerini pek fazla göremiyordum. Şimdi hepsi bir aradaydı.

"Niall amca!" Darly koşarak Niall'a giderken Lottie buruk bir gülümsemeyle bana sarıldı.

"Nasılsın?" Cevap verememiştim. Konuşursam ağlayacağımı biliyordum çünkü. Lottie'den sonra Megan da sarıldı bana. "Sen harika bir kadınsın." Ayrıldığımızda ona gülümsedim.

"Merhaba babacığım. Sen yokken çok büyüdüm değil mi?" Darly mezarın başında konuşurken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Diğerleri de benden farklı değillerdi.

"Merak etme, sen yokken çok ağlamıyorum. Çünkü annem bir gün tekrar buluşacağımızı söylüyor. Ama o çok ağlıyor baba. Seni çok özlüyor." En sonunda hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Buna dayanamıyordum.

"Seni seviyorum babacığım." Darly mezar taşına bir öpücük bıraktı.

"Şimdi anneyi babayla yalnız bırakalım, olur mu?" Axel Darly'nin elini tutup konuştuğunda Darly başını salladı. Herkes mezarın başından ayrılırken Louis kolumu sıvazladı. Harry ile baş başa kaldığımızda gözyaşlarımı sildim. Mezarın dibinde yere çöktüm.

"7 yıl oldu Hazz, ama inan hiç geçmiyor." Tekrar ağlamaya başlamıştım. "Hiçbir şey güldürmüyor yüzümü, her an senin yokluğunu iliklerime kadar hissediyorum. Sensiz yapamıyorum, çok zor. Biliyorum Darly için dayanmak zorundayım ama kalbim acıyor." Ağlamaktan nefesim kesildiğinde derin nefesler aldım.

"Keşke çıksan bir yerlerden, ben buradayım geri geldim desen. Tekrar duysam kokunu, tekrar hissetsem kollarını, tekrar dinlesem sesini, tekrar baksam gözlerine, tekrar aşık olsam.." Gözyaşlarımı silip devam ettim.

"Darly senin sesini bilmiyor Harry." Ağlayışım şiddetlendi. Hıçkırıklarım tüm mezarlıkta yankılanıyordu. "Senin sesini merak ediyor, bakışlarını, sarıp sarmalayışını, öpüşünü merak ediyor, ama sen yoksun. Neden gittin Harry? Bizi nasıl bıraktın? Yapayalnız kaldık. Sen yokken güçsüzüm. Darly olmasaydı dayanamazdım biliyorum, o olduğu için hayattayım." Gözyaşlarım toprağı ıslatmıştı.

"Yanına gelmek istiyorum, tekrar seninle olmak istiyorum, burayı istemiyorum ben. Seni istiyorum." Ağlamaktan konuşamadığımda kendime birkaç dakika verdim. Ona söyleyeceğim o kadar çok şey vardı ki. Kalbim ağrıyor, hıçkırıklarım nefesimi kesiyor konuşmamı zorlaştırıyordu.

"Herkesi kaybettim Harry. Sevdiğim herkes gitmişken sen benimleydin. Sadece sen vardın, ama her şey harikaydı. Şimdi sen de yoksun. Kimsem kalmadı. Bir tek Darly'yi bıraktın bana. Seninle yaptığımız her şeyi özledim. Kavgalarımızı bile deli gibi özledim. Ama şimdi olmuyor Harry. Dayanamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Geçer sandım ama geçmiyor. Her geçen gün daha da özlüyorum seni." Kalbimdeki acı nefesimi kestiğinde elimi kalbime götürüp derin nefesler aldım. Buraya her geldiğimde ciğerlerin acıyıncaya kadar ağlıyordum.

"Affet beni Harry. Güçlü duramıyorum. Sen yanımda yokken olmuyor, yapamıyorum. Seni çok seviyorum Styles. Hep seveceğim." Zorlanarak ayağa kalktım ve üzerimdeki toprakları elimle sirkeledim.

"Hoşçakal sevgilim."

-

Alice bu gece her yıldönümde olduğu gibi yalnız kalmak istediği için Darly'yi çocuklara bırakmıştı.

Salonda bir elinde kadeh diğer elinde Harry'nin bıraktığı mektup, karşısındaki resim çerçevesine bakıyordu. Üzerinde Harry'nin bir resmi vardı. Ağlamaktan yorgun düşmüş, halsiz kalmıştı.

"Sen gördüğüm en güçlü adamsın." Kısılmış sesiyle mırıldandı fotoğrafa karşı. Kalbinde şiddetli bir ağrı vardı.

"Yenilmezsin sen, nasıl yenildin?" Gözleri tekrar yaşlandı. Ancak kalbindeki ağrı gittikçe artıyordu. Elindeki mektubu defalarca okumuştu o gittiğinden beri. Belki sadece bu gece yüz kere okumuştu aynı satırları.

"Keşke bakabileceğim daha fazla fotoğraf bıraksaydın bana." Elindeki kadehte kalan bir yudum şarabı da bitirdi.

"Keşke bu kadar çabuk gitmeseydin." Göğsündeki acı nefes almasını gittikçe güçleştiriyordu. Alice soğuk terler akıtıyordu, ancak haberi yoktu ki, genç kadın kalp krizi geçiriyordu.

"Keşke tanrı beni de alsaydı." Bu sözlerinden saniyeler sonra Alice'in kalbi durmuştu. Sevgilisinin ölümünden tam 7 yıl sonra acısına dayanamayarak o da gözlerini kapatmıştı hayata. Böyle bir aşk yüz yılda bir gelirdi başa. Onlar bu aşkı kısa bir sürede sonuna kadar yaşamışlardı. Taa ki özlemin acısından ölene kadar..

Bu kitap gerçekten benim için en özel kitaplardan biri. Bu yüzden finali biraz daha uzatmak istedim. Aslında bu kitap bitsin hiç istemiyordum ancak buraya kadar gelebilmiştim. Artık bir noktadan sonra finale girmem gerekiyordu.

Umarım bu kitabı severek okumuşsunuzdur. Ve umarım bir gün değerlenir.

Hepinizi çok seviyorummm öptümm

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin