51

369 24 176
                                    

NABERR KORKUNÇ BİR FİLM SERİSİNDEKİ NABER GİBİ OKUYUN EVET HADİ YAZMAYA GECEYİM BEN.

Haftalar tüm sıradanlığıyla akıp geçerken her gün Harry'nin bebeğimizi neden istemediğini, bebek doğduğunda ona nasıl bakacağını, kapana kısılmış gibi hissedip hissetmediğini düşünmüştüm.

Duvardaki boş bakışlarımı büyümeye başlayan karnıma çevirdim. Ellerimi karnıma koyup sıvazlarken yüzümdeki buruk gülümsemeyle konuştum.

"Anlaşılan baban için beklenmedik bir sürpriz oldun. Onu pek sevindirmedi." Ne söylediğimi hissederse babasının onu istemediğini anlayabilirdi. Kelimeleri cımbızla seçip tekrar konuştum.

"Merak etme bebeğim, sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim." Harry'nin garip ve korkutucu tavırlarının nedeni bu istemediği hamileliğim olabilir miydi? Bunu düşündükçe içim daralıyordu. Ona çok kırgındım ancak belli bile edemiyordum. Onunla bu bebeği gerçekten istemiyorsa hiçbir sorumluluğu almak zorunda olmadığını ve tüm sorumlulukları üzerime alabileceğimi konuşmak istiyordum. Eğer gerçekten istemiyorsa yapacağı babalık da bir şey ifade etmezdi. Bebeğime tek başıma da bakabilirdim.

"Seni hep koruyacağım, çok iyi bir anne olacağım, söz veriyorum."

Bu sırada Harry,

Harry odanın dışında aralık kapıdan yatağında usulca yatıp karnını okşarken konuşan Alice'i izliyordu. Söyledikleri Harry'nin kötü hissetmesini sağlamıştı. Harry bebeği tabii ki istiyordu ancak hayatı tehlike içindeydi. Alice'e ya da karnındaki bebeklerine bir şey olmasından öyle çok korkuyordu ki bu hamileliği konusunda tereddütlere yol açmıştı. Artık koruyup güvende tutması gereken iki can vardı. İkisinden birinin güvende olmaması ihtimali onu dehşete düşürüyordu.

Alice Harry'yi tamamen yanlış anlamıştı. Onun bebeği istemediğini düşünüp kendini harap etmişti. Harry bu sıralar şirkette yoğun çalıştığı için Alice'in bu halini fark edememişti bile ancak şimdi onu gizlice dinlerken duydukları ona yetmişti. Alice'le bunu bir an önce konuşup açıklığa kavuşturması gerekiyordu.

"Bebeklerim." Harry içeri girdiğinde Alice bakışlarını ona çevirdi. Onu şimdi fark etmişti.

"Harry, hoşgeldin." Alice ayağa kalkıp ona sarılmak istemişti ancak Harry önce davranıp Alice'e eğildi ve kalkmasını önleyip dudaklarına bir öpücük bıraktı.

"Hoşbuldum." Dediğinde Alice istemsizce gülümseyip sevgi dolu gözlerle ona baktı. O işteyken onu çok özlüyordu.

"İyi misin bugün?" Birkaç gündür Alice'in midesi fazlasıyla bulandığı için Harry bunu bilmek istemişti.

"İyiyim." Harry yatağın kenarına oturup Alice'in yanağını okşadı.

"Benimle konuşmak istediğin bir şey var mı?" Harry imayla konuştuğunda Alice işkillenmişti. Harry onun kırgın olduğunu nerden anlamıştı?

"Yok." Diye geçiştirdi Alice. Kendini hazır hissetmiyordu. Bu konuyu konuşmaya başlarsa ağlayacağını hissediyordu ve bunun olmasını istemiyordu. Harry'nin karşısında güçsüz görünmek onu korkutuyordu.

"Anlat Alice."

"Anlatacak bir şey yok, her şey yolunda." Alice inanması için bir de gülümsedi. Ancak gülümsemesinin sahteliği fazlasıyla belli oluyordu.

"Konuşmazsak sorun çözülmez. Anlat bana." Harry ona yaklaşıp konuştuğunda Alice bakışlarını kaçırdı.

"Bebeğimizi istemediğini biliyorum. Ona bakmakta zorunlu hissetmemi istemiyorum." Harry'nin gözleri büyüdü.

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin