47

394 27 138
                                    

SELAMMMM

Harry hızlandı ve evin önüne geldiğinde beklemeden arabadan indi. Bir saniye bile düşünmeden yanan evin içine girdi.

"Alice!" Güçlü bir sesle Alice'e seslendi. Alice bayılmak üzereydi. Harry'nin geldiğini fark etmişti ancak cevap bile veremiyordu. Harry en sonunda onu bulduğunda hızlıca ona yöneldi.

"Merak etme güzelim, çıkacağız buradan." İplerini çözmeye başladığı sırada arkasından kapının kapanma sesi geldi. Anlaşılan bu bir tuzaktı. Alice'i iplerden kurtardığında Alice kalkmak için Harry'ye tutundu ve ikisi hızlıca dış kapıya ilerlediler. Harry Kapanan kapıyı açmaya çalıştığında kilitliydi.

"Şurada bir pencere var." İkisinin de dumandan gözleri yanarken Alice'in gösterdiği yere ilerlediler. Harry eline geçirdiği tahta parçasıyla camı kırdı. Ancak pencerede demir parmaklıklar vardı. Harry tüm gücüyle parmaklıklara vurdu, çıkarmaya çalıştı ancak bir türlü çıkmıyordu.

"Acele et, burada öleceğiz!" Alice biraz önce bağlı olduğu sandalyenin yandığını görmesiyle daha da telaşlanmıştı. Alevler hızla ilerliyordu.

"Ölmeyeceğiz, güven bana." Harry tekrar tüm gücüyle demire vurdu. Elleri kanıyordu ancak hala tüm gücüyle vurmaya devam ediyordu. En sonunda demirin bir tarafı çıktığında Harry Alice'i kucakladı ve kaldırıp demirin diğer tarafına geçmesini yani evden çıkmasını sağladı. Ancak demirin açıklığı Harry'nin geçebileceği kadar büyük değildi.

"Harry!" Alice telaşla bağırdı. Harry'nin hemen arkasında ona ilerleyen alevleri görebiliyordu. Alice demiri tuttu ve tüm gücüyle çekti. Harry'nin birkaç vuruşundan sonra demir tamamen çıkmıştı. Harry de dışarı çıktığında yere düşen Alice'i son kalan gücüyle kaldırıp evden uzaklaştırdı. Bu sırada silah sesleri gelmeye başlamıştı. İkisi de neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Harry Alice'in elini tuttu ve birlikte ormana koşmaya başladılar. Silah sesleri Harry'nin arabasının olduğu taraftan geliyordu bu yüzden oraya gitmek tehlikeliydi. Alice bir saniye için arkasına dönüp baktığında onu kaçıran adamlardan ikisinin arkalarından ellerindeki silahlarla koştuğunu görmüştü. Gözleri Harry'nin beline kaydı. Görünüşe göre Harry silahını arabada unutmuştu, ya da evden çıkmaya çalışırken düşürmüştü.

Alice tekrar öne döndüğü sırada Harry koşmayı bıraktı. Önlerinde onu kaçıran adamlardan üçüncüsü duruyordu.

"Hesaplaşma vakti geldi Styles."

"Hesaplaşacaksak borçlu çıkarsın."

"Sana Mabel'ı getirmeni söylemiştim!" Adam silahını sallayarak bağırdı. Alice Mabel'ın bu adamlarla olan bağlantısını pek anlayamamıştı.

"Mabel'a zarar vermenize izin vereceğimi mi düşündünüz gerçekten?"

"Mabel yoksa Alice var Harry." Harry'nin bakışları Alice'e döndü.

"Ona zarar veremezsiniz."

"Bundan nasıl emin oluyorsun?"

"Çünkü ona bir şey olursa kabus gibi üstünüze çökerim, ve bundan korktuğunuzu biliyorum." Harry omuz silkti, söylediklerinde haklıydı. Bu sırada ortamda Harry hariç kimsenin bilmediği kişiler vardı. Zayn, Louis, Niall ve Liam. Harry yarım saat içinde dönmezse onların bu konuma gelmelerini söylemişti. Şimdi ise hepsi ağaçların arkasına saklanmış Harry'nin işaretini bekliyordu.

"Pekala, o halde deneyelim bakalım." Adamlardan biri Alice'e doğru adımladığı sırada Harry işareti verdi ve silahlar patlamaya başladı. Harry Alice'i çekip güvenli bir bölgeye koştu. Çatışmanın ortasında kalmışlardı.

Avoid [Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin