Avoid [Styles]

62

SELAM HOŞGELDİNİZ SİZİ BÖLÜME YOLLUYORUM
Bölümün yarısı silindiği için üzgün ve sinirliyim??!!!

Otel odasının balkonunda kahvemi yudumlarken kapıdan gelen sesle bakışlarım odaya kaydı. Sonunda Harry gelmişti. Kapı dışarıdan zorlanırken açamadığını düşünerek kapıya adımladım ve açtım. Harry bir eli karnında zorlanarak nefes alıyordu. Gözlerimi karnına çevirdiğimde beyaz gömleğinin kan içinde olduğunu fark etmiştim. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken ellerim dudaklarıma gitti.

"Tanrım, ne oldu?" İçeri girmesine yardım ederken konuştum.

"Tanrı vücudumda delinmemiş tek bir yerin bile kalmasını istemiyor sanırım." İçeri girdiğinde kapıyı kapatıp onu yatağa bıraktım.

"Ne oldu Hazz?!" Dehşet içinde bir yüzüne bir de karnındaki yaraya bakıyordum.

"Bıçaklandım."

"Hastaneye gitmeliyiz!"

"Ordan da karakola geçip her yerde bizi arayan polislerle kahve içeriz."

"Polisleri sikeyim! Öleceksin!" Derken gömleğini sıyırdım ve yarasına daha dikkatli baktım.

"Yardım etmezsen evet, burada geberip gideceğim."

"Ben nasıl yardım edeceğim? Buna dikiş gerekiyor!"

"Ne gerekiyorsa yap." Dediğinde gözlerine baktım.

"Saçmalama, nasıl dikebilirim?!" Gözlerime bakarken güldü.

"Dikiş dikmeyi bilmiyor musun?"

"Dalga geçmeyi kes, ikisi bir mi!"

"Fazla zamanımız olduğunu sanmıyorum, Tedy'den gereken malzemeleri izledim birazdan burada olur. Sen yarayı temizlemeye başla."

"Yapamam, saçmalıyorsun." Geriye doğru birkaç açım attım.

"Yapmak zorundasın. Soğukkanlı ol biraz." Kolumu tutup çektiğinde üstüne düşmek üzereyken kendimi son anda yatağa yönlendirebilmiştim.

"Ne yapıyorsun?" Sinirle kolumu ittiğimde o umursamadan çenemi tuttu.

"Sakin ol, sadece bir kesik."

"Karnını deşmişler ahmak herif!"

"Öp geçer." Çenesini yakınlaştırdığında uzaklaşıp yanından kalktım.

"Delirdin mi sen?!" Bu sırada kapı açıldı ve elindeki poşetlerle içeri Tedy girdi.

"Daha temizlemediniz mi?" Harry'yle ikimizde göz gezdirdi. Kimseden cevap gelmediğinde derin bir nefes alarak Harry'nin yanına adımladı. O yarasını temizlemeye başlarken Harry eğlenerek beni izliyordu.

"Derin saplamış puşt."

"Tırtıklıydı, çakıyı zor çıkardım." Harry Tedy'ye cevap verirken başımın döndüğünü hissedip koltuğa oturdum ve onları izlemeyi kestim.

"Alice dikecek." Harry'den gelen sesle bakışlarımı ona çevirdim. Dalga geçiyor gibiydi. Bu denli önemli bir konuda böyle dalgacı davranması beni sinirlendiriyordu.

"Alice, hadi." Tedy de konuştuğunda sakinleşmeye çalışırcasına derin bir nefes aldım.

"Yapamam."

"Bölgeyi uyuşturdum, Harry'nin canı yanmayacak bile. " Şaşkınca ona baktım.

"Siz delirmişsiniz!"

"Alice, gel buraya bebeğim.," Harry konuşurken her ne kadar istemesem de masum sesi beni kendine çekmişti.

"Hayatımın sonuna kadar bu olayları yaşamaya devam edeceğim. Bana yardım etmek zorundasın." Sözleriyle çaresizce yarasına baktım. Korkunç görünüyordu.