Herkese merhaba🖐
Evet yeni bir hikaye ile geldim ve inanın bende yeni bir şeyler yazacağımı tahmin etmemiştim. İçimden yazmak geldi ve sizin karşınıza yeni hayatlara yer vererek çıkıyorum. Gülce ile tanışın lütfen. Onun kendini hapsettiği yalnızlığa hep birlikte tanık olalım.
Yorumlarınızı lütfen belirtin. Benim için çok önemli.❤
Sezen Aksu - Küçüğüm
Keyifli okumalar...
YENİ BÖLÜMLER NAZENDE BİTTİKTEN SONRA GELECEKTİR.
"Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Nereden bilebilirsin hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?"
-Şems-i TebriziÇocukluğumun ve genç kızlığımın geçtiği evde sanki yabancıymış gibi öylece oturuyordum. Bu ev benden gençliğimi, hayallerimi almıştı. Ve birazdan belki de geleceğimi alacaktı. Aynı zamanında annemi aldığı gibi...
Kafamı kaldırıp babama baktığımda belki de içinden konuyu bana nasıl açacağını düşünüyordu. Birkaç dakika sonra babamın benimle konuşacağı konuyu aslında çok iyi biliyordum. Konuşmak istemesem bile benimle konuşacağını çok iyi bildiğim gibi. Oturduğum koltukta iyice gömülmek ve yok olmak ister gibi biraz daha küçüldüm. Belki beni görmez ise konuşmak istemez düşüncesi ne kadar saçma gelse de denemeden bilemezdim. Babam tüm bu düşüncemi boşa çıkarmak ister gibi beş dakika önce ona yaptığım kahveyi içti ve fincanını masaya bırakırken karşısındaki bana baktı.
Bakma bana baba dememek için kendimi zor tuttum. Bakma bana ve görme beni. Görme ki beni konuşmayalım seninle. Ben yine sessizliğimle odada oturayım. O konuşmayı hiç yaşamayalım lütfen demek istiyordum ama diyemiyordum. Diyemezdim...
Babam derin bir nefes alıp kendini konuşmaya hazır hale getirdi. Gülseren annem de benim çaprazımda oturmuş bizi üzgün gözlerle izliyordu.
Gülseren annem...
Belki de hayatın bana yeniden verdiği şansımdı. Kaybettiğim annemin yerine gelen en güzel kişiydi. Bana annelik yapan, yeri geldiğinde arkadaşım ve sırdaşım olan Gülseren annem...
Annem öldüğünde ben ve iki kardeşime sahip çıkan yüce gönüllü kadın. Bir kere bile bize benim çocuklarım değilsiniz demeyen kadın. Şimdi ben bu konuyu ne kadar babamla konuşmak istemiyorsam o da en az benim kadar bu konunun konuşulmasını istemiyordu biliyordum. Ama o da bir şey diyemiyordu. Diyemiyorduk. Babam sanki benim tüm bu düşüncelerimi yok saymak ister gibi ismimi söyledi.
"Gülce, kızım."
İstemediğim konuşma işte şimdi başlıyordu. Kafamı kaldırıp babama baktım.
"Efendim baba."
Babam derin bir nefes alıp arkasına yaslandı.
"Kızım, biliyorum bu konuyu konuşmak istemiyorsun ama konuşmamız lazım artık."
Evet haklıydı istemiyordum. Ama yine haklıydı konuşmamız lazımdı.
"Haklısın baba."
Gülseren anneme bakış atıp babama döndüm.
"Konuşalım artık."
Gülseren annem gözlerini çekti benden. Ağlamak istediğini biliyordum. Bende odama gitsem ağlayacaktım zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLCE(Askıda)
Romantizmİsmimi Gülce koymuşlar ama hiç gülemedim bu hayatta. Kadersizlik peşimi hiç bırakmadı. Daha doğarken yüzümün gülmeyeceği beliymiş benim. Ayağımda olan aksaklık herkesin tuhaf bakışlarına neden olurken adımın anlamı gibi nasıl olurdum ki? Nasıl güler...