4. Bölüm

1K 155 328
                                    

Selamlar! Bugün yepyeni bir bölümle geldiim! Bu bölüm tamamen farklı birinin bölümü. Bu sefer bizim grubu değil onların savaştığı Merkez'in neler yaptığınızı göreceğiz! Ben yazarken gerçekten çok keyif aldım, umarım siz de okurken öyle olursunuz.

Ve bu bölümle beraber olaylara giriyoruuuz!

Oylamayı ve düşüncelerinizi, eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3

Keyifli okumalar dilerim^^

🌁

MERKEZ"Yasaklar normal durumlar içindir Asil, bunu hâlâ öğrenemedin mi? Şu anda bulunduğumuz durumsa tamamen olağanüstü bir hal!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MERKEZ
"Yasaklar normal durumlar içindir Asil, bunu hâlâ öğrenemedin mi? Şu anda bulunduğumuz durumsa tamamen olağanüstü bir hal!"

MS 3042


Merkez'i oluşturan on yöneticiden biri olan Asil, teknolojinin doruk noktasındaki genişçe odasına sıralanmış onlarca ekranda geziniyordu. Bakışları önce bir tanesine odaklanıyor, ardından aradığı bilgiyi bulamayınca bir diğerine geçiyordu. Bu döngü dakikalardır tekrar ediyor, Asil bunu bir türlü sonlandıramıyordu. Belki sonlandırabilseydi olanlar yalın bir şekle bürünebilirdi.

Yıllardır çok büyük bir güce sahip olan Merkez o gün ilk defa kendi gücünden şüphe edecek kadar karmakarışıktı.

Asil'in çatılan kaşları, dikkatli bakışları ve dişlerinin arasına aldığı dudakları ile birleşince ortaya gergin bir adam portresi çıkmıştı. Öfkeyle bir küfür savururken bileğindeki tuştan yardımcısını çağırdı. İstemsizce parmakları ağzına gitti ve tek tek baş parmağının altına aldığını parmaklarını çıtlattı.

Saniyeler içinde odaya giren yardımcı, "Buyrun, Meyö Asil." diye fısıldarken oldukça gergindi. Asil'in öfkesini kendisinden çıkaracağınız bilecek kadar tanıyordu onu. Yıllarca yanında çalışmış, pek çok kez öfkeli anına tanıklık etmişti. Genelde eşi ile tartıştığında veya oğlu Barkın ile ilgili bir durum olduğunda böyle olurdu. İşi ile ilgili sıkıntıları hep ikinci planda olmuştu.

Oysa bu kez durumlar çok farklıydı. Bu kez öfkeli gördüğü diğer anlardan çok farklıydı Asil. Üzerindeki gergin hava her yere sıçramış, odaya girerken tecrübe ettiği üzere koridorda bile hissedilir olmuştu.

"Hâlâ gelmedi mi kamera kayıtları?" dedi yüksek bir sesle.

Yardımcısı çekingen bir tavırla, "Gelmek üzere Meyö Asil." dedi.

"Ne demek gelmek üzere?! Ne kadar oldu farkında mısın sen? Toplantı başlayacak neredeyse!" Asil endişe ve korku içindeydi ve bunu dışa vurumu acımasız bir öfke şeklindeydi.

Zihninde çalan arama tonuyla gözlerini kapatarak yumruklarını sıktı. Diğer Meyö'lardan biriydi arayan. Asil, mümkün olduğu kadar kendini sakinleştirirken aramayı cevapladı: "Meyö Akay?"

2494 (Zaman Yöneticisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin