1.1

816 43 90
                                    

Kim Jennie

Dakikalar sonra araba yavaşlayıp bir evin önünde durmuştuk. Büyük ve güzel bir evdi. Bahçesi vardı. Arabadan inip çantamı omzuma attım. Durumunun iyi olduğunu birkez daha anlamıştım. O da arabadan inip ev'e doğru yürümeye başlamıştı, bende arkasından takip ettim.

Kapının önünde durduğumuzda şifreyi girdi kapıyı açtı. İçeri girip girmem için kenara çekildiğinde tereddüt etmiştim. Tanımadığım bir adamın evine girmelimiydim? Yüzüne baktığımda güven verircesine gülümsüyordu. Yüzüne daha önce hiç bu kadar uzun bakmamıştım ama bana çok tanıdık gelmişti.

Daha fazla bekletmeden evin içine girmiştim. Girişte ayakkabımı çıkartıp dolaba koymuştum. O sırada jongin beni beklemişti. Aynı isim.

"ben odaya gidip getirim sende salona geç otur. Gel gösterim salonu"

İlerlemeye başladığında bende onu takip etmiştim. Arkasından giderken etrafı inceliyordum. Güzel bir zevke sahipti. Salona girdiğimizde önümden çekilip kenara kaymış bana bakmıştı. Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başlamıştım. Ardından gözüm bir şeye takılmıştı. O... Yoksa o

Gözlerimi kısıp krem rengindeki yatan köpeğe baktım. O'ydu. Kai'ydi. Gözlerim dolduğunda buna engel olamamıştım. İstememiştimde.

"kai" fısıldayarak çıkan sesimde jongin'nin duyup duymadığını bilmiyorum ama bana anlamaz bakışlar attığını biliyordum. Yavaş adımlarda kai'nin yanına gitmiştim. Önünde durup çömelmiştim. "kai"

Adı ağzımdan tekrar kaçtığında titrek ellerimi başının üstüne koyup kafasını okşamaya başlamıştım. Yine uyuyordu. Kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Yaşlar gözlerimden akarken o da bana bakıyordu. Beni tanımış olacakki ayağa kalkıp üstüme çıkmıştı ve nadir yaptığı şeyi yapıp yüzümü yalamaya başlamıştı. Bunu ya mutluluktan ya da biri üzgünken, korkmuşken yapardı.

Ön patilerini yüzüme yaklaşmak için gerdanlığıma koymuşken arkama doğru düşmüştüm. Yüzümü yalarken bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordum. Yaşıyordu. Birini daha kaybetmemiştim. Kai üstümden kalkıp yanıma geçtiğinde heyecanla hareketler yapıyordu. Dikleşip oturduğumda kucağıma alıp sıkıca sarılmıştım. Çok özlemiştim onu.

"çok özledim seni kai" bu sefer sesim normal çıkmıştı. Kai'nin yüzünü ellerimin arasına alıp yüzünü öpmüştüm. Onu kaybettim diye çok üzülmüştüm. Ama şimdi kollarım arasındaydı. Fakat neden bu evdeydi?

Bakışlarım jongin'i bulduğunda şaşkın bakışları bizim üstümüzdeydi. Kai ile olan bağımı bilmiyordu bu yüzden şaşırmıştı. Normaldi.

Tekrar bakışlarımı kai'ye çevirmiştim. Alnında öpüp kucağıma alıp ayağa kalkmıştım. Koltuğa geçip oturduğumda jongin hala bize bakıyordu.

"nerden tanıyorsun onu?" en sonunda konuştuğunda bakışlarımı kai'den çekip ona çevirmiştim. Koltuğa doğru adımlayıp yanıma oturmuştu. Neyseki çok yakın değildi.

"kai benim köpeğimdi. Uzun zaman yanımda olmuştu ama 2-3 sene önce evden kaçmıştı. İlan vermeme rağmen onu bulamamıştım. Onuda kaybettim diye korkmuştum ama senin yanındaymış"

"onuda kaybettim diye korktum mu? Daha öncede mi birini kaybettin?"

Onca dediklerim arasında buna takılmasına ufak bir sinir olmuştum. Neden buna dikkat edip soruyorsun ki?

"sen kai'yi nerden buldun?" konu değişsin diye sorduğum soru ile bakışlarımı kucağımda uyuyan kai'den çekmiyor, başını okşamaya devam ediyordum.

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin