2.8

394 17 52
                                    

"seni sevdiğim kadar seni istiyorum jennie"

Göz devirip güldüm "ne zaman sarhoş olsak bunu diyorsun jongin"

"çünkü öyle"

Bardağımdan bir yudum aldım. Sadece bardağıma bakarken jongin bardağındaki içkinin tamamını içip masaya bıraktı. Ayağa kalkıp bana doğru ilerledi. Elimdeli bardağı alıp onuda kafasına dikip masaya koydu ve kolumdan tutup ayağa kaldırıp beni öpmeye başladı. İstemsizce gülerken kollarımı boynuna dolayıp ensesindeki saçlarla oynamaya başladım. Jonginde kollarını belime dolamış beni kendine çekmişti.

"seni istiyorum jennie" diye fısıldadı

"al o zaman" diye fısıldadım ve duduklarımızı birleştirdim. Jongin ileri doğru yürürken bende geri geri yürüyordum. Böyle ilerleyemeyeceğimizi anlayınca jongin bir elini bacağıma koydu, bende bacaklarımı beline doladım. Jonginde beni sıkıca tutmuştu.

Seri adımlar ile odaya ilerledi. Kai'de arkamızdan geliyordu. Odaya girdiğimizde jongin ayağı ile kapıyı kapatmış, kai'yi dışarda bırakmıştı. Kai havlarken jongin ve benim bu pek umrumuzda değildi. Jongin beni yere bırakınca dudaklarımızı ayırmıştım. İkimizde nefes nefeseyken ellerimi jongin'nin t-shirt'ünün eteğine götürüp tuttum. Yukarı doğru kaldırırken jongin bana kolaylık yapıp kollarını havaya kaldırdı. T-shirt'ü bir kenara atarken bu seferde jonginin elleri gömleğimin düğmelerine gitmişti en üstten başlayıp sonuna kadar açtıktan sonra gömleğin yakalarını tutup beni çekti ve dudaklarımızı birleştirdi. Sonra gömleği kollarımdan çıkardı.

Beni yatağa yatırırken bir kere daha onun olmuştum.

Ve bir kere daha anlamıştım ben jongin'e aittim.

• • •

Gözlerimi aralayıp bir kaç defa kırpıştırdıktan sonra gözlerimi yanımdaki bedene çevirmiştim. Dağınık saçları ile karşımda uyuyordu. Bir süre onu izledikten sonra kahvaltı hazırlamak için yataktan dikkatlice çıktım. Gözüm yerdeki jongin'nin t-shirt'üne kayınca ilerleyip onu elime aldım ve üstüme geçirdim. Oda'nın içindeki tuvalete girip sessizce işlerimi halletip dağınık saçlarımı taradım.

Odadan çıkıp çıplak ayaklarım ile merdiveni indim ve mutfağa girdim. Önce kai'nin mamasını koydum. Sonra bizim için kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Kahvaltıyı hazırlarken merdivenden ayak sesleri duydum. Başımı mutfağın girişine çevirdim. Bir kaç saniye sonra üstünde sadece pantolonu ile jongin gözüktü. Gülümsedim;

"Günaydın"

Yanıma geldi ve arkamdan sarılıp saçlarımı öptü "Günaydın güzelim"

"başın ağrıyor mu?"

"çok"

"ağrı kesici var çekmecede, iç"

"içerim"

Başını bana yaslayıp hala sarılmaya devam ederken salatayı yapıyordum. T-shirt'ün arkasından jongin'nin sıcak bedenini hissediyordum ve hoşuma gidiyordu.

"niye üstüne birşey giymedin? T-shirt'ünü mü bulamadın?" dedim gülümseyerek. Jongin'ninde güldüğünü duydum.

"küçük bir kedi t-shirt'ümü çaldığı için bulamadım"

"çalmak demeyelim biz ona"

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin