Kim Jongin

984 54 147
                                    

Yaş=9

Dışarda arkadaşlarımla top oynuyordum. Futbolu çok seviyordum, akşama kadar evin önünde oynardım ve çok eğlenirdim.

"jongin hemen eve gel!"

Annemin sesini duyunca topumu alıp eve gitmiştim ne kadar istemesemde. Çünkü sonunda ne olacağını biliyordum. Eve girip ayakkabılarımı çıkarttım. Salona annemin yanına gittiğimde sinirli gözlerle bana bakıyordu. Ne yaptığımı bilmiyorum ama elinde defterim vardı.

"bu ne bu?! Nasıl bir yazı bu?! O kadar korkunç yazıki jongin okuyamıyorum! Derhal odana çıkıp yazılarını düzelt! Bir daha böyle görmicem defterini!"

Elimdeki topa vurup düşmesini sağlarken elime defterimi sıkıştırmış omuzlarımla odama doğru itmişti. Odama girip masaya oturdum ve yazımı düzeltmeye çalıştım. Akşama kadar çalışmıştım düzeltmek için ama annem arada geliyor kötü olduğunu söyleyip gidiyordu. En sonunda ağlamıştım. Neden yapamıyordum? Neden güzel olmuyordu? Çok mu beceriksizdim ben?

Akşam yemeğinden sonra odama geri dönmüş, sandalyeme oturmuş ve defterimi açıp çalışmaya devam etmiştim. Kaç saat çalıştım bilmiyorum ama orda uyuya kalmıştım.

Sabah annemin dürtmeleri ve bağırmaları ile uyanmıştım.

"yatağın dururken burda mı uyuyorsun sen. Şimdi oram ağrıyor diye başımın etini yiyceksin. Uğraşamam ben senle. Bir daha orda yattığını görmicem!. Kalk git elini yüzüne yıka okul var okul!

Diyerek kapımı çarparak çıkmıştı, dediğini yapıp yüzümü yıkamıştım. Okul formamıda giyip masaya geçtim.

Babam başta oturuyordu, sol tarafında annem, annemin yanında küçük ablam vardı. Babamın sağ tarafında büyük ablam vardı. Büyük ablamın yanına oturdum.

Büyük ablam 18 yaşındaydı, küçük ablamda 14. İkiside benle ilgilenirdi ama büyük ablam daha ilgili ve korumacıydı. Dün evde olsaydı anneme karşı korurdu beni ama kütüphanede ders çalışmıştı. Küçük ablamda okuldaydı.

Kahvaltı bittikten sonra büyük ablam beni ve ablamı okula bırakmıştı. Sınıfa geçince defterimi açmıştım. Eski yazılarıma baktım. Okuyabiliyordum ben yazımı. Son sayfayı açıp hocamızın gelmesini bekledim.

Teneffüste arkadaşlarımla bahçede oynarken yere düşmüştüm. Dizim sürttüğü için kanamıştı. Öğretmenlerim pansuman yapmışlardı.

Okul çıkışı eve giderken yavaş yavaş gidiyordum. Hemen gidip azar işitmek istemiyordum. Evin önünde durup eve baktım. Yutkunup zile bastım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldığında içeri girmiştim. Tam odama giderken annemin sesi ile durmak zorunda kaldım.

"o dizinin hali ne!?"

Arkama dönüp anneme korkakça baktım. Ellerini beline koymuş çatık kaşlarla bana bakıyordu. Bakışları altında eziliyor gibi hissediyordum.

"okulda düştüm"

Diyebilmiştim sadece. Hızla yanıma gelip kolumdan tutup beni sarsarken bağırıyorduda.

"ya sen ne biçim bi çocuksun!? Başıma belamısın sen!? Biz seninle uğraşmak zorundamıyız ha!? Keşke sonki ablanda dursaydık! İki kız neyimize yetmiyorki bize!. Senin gibi çocuğumuz olacağına hiç olmasa daha iyiydi ama geçti artık iş işten geçti!. Başımıza yük kaldın sen bizim!. Git napıyorsan yap uğraşamam ben senle!"

Kolumu itip bıraktığında yere düşmüştüm. Ayağa kalkıp odama gitmiştim. Üstümü değiştirip yatağıma oturduğumda ağlamaya başladım. Neden böyleydik? Benim yüzünden mi? Gerçekten yükmüydüm onlara?

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin