1.4

710 36 188
                                    

Kim Jongin

;Aklın hep havada
:derslerinde iyi olmayan çocuk neye yararki?
;tam bir yüksün jongin
;hep seninle uğraşmak zorundayız
;faydan yoksa en azından zararında olmasın ama o nerde
;oyun oynamayı bırak ve derslerine çalış kim jongin!!
;bıktım senden gereksiz şey
;sadece bir sorunsun
;neden diğer çocuklar gibi değilsin, bak onlara ne kadar çalışkan ve sorumluluk sahibiler, peki ya sen? Aklı bir karış havada tembelin tekisin
;senden gurur değil utanç duyuyoruz jongin

Aklıma gelen sözler ve sesler geri dönme nedenimdi ama artık eski jongin değildim. Değişmiştim, büyümüştüm. Artık ondan korkmama gerek yoktu ama hala korktuğumu hissediyordum. Geri mi gitmem gerekiyordu yoksa ilerlemem mi? Ne kadar korksamda geri gitmicektim. Ne olursa olsun ilerlicektim. Çünkü artık eskisi gibi değildim.

Önünde durduğum kapıya ne zamandır elimi yumruk yapıp sıktığımı bilmediğim elimle 3 kez tıklatıp elimi indirdim ve serbest bıraktım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldığında ablam beni görünce gülümsemişti.

"jongin" öne gelip kollarını boynuma dolandığında benden kısa olduğu için eğilmem gerekmişti. Eğilip kollarımı beline dolamıştım. Çenemi omzuna koyduğumda kokusu burnuma gelmişti. O yüzünden bu eve çok gelmiyordum, o yüzündende ablam dışarı çok çıkamıyordu. Çok huysuzdu o. Birbirimizden ayrıldığımızda ablam yüzündeki gülümsemeyi silmemişti. Ablamla gülüşlerimiz çok benzerdi. Ben biraz küçük ablama benzerdim.

"hoş geldin jongin ama keşke geleceğini söyleseydin birşey hazırlardım"

"yabancı değilim abla kardeşinim"

"biliyorum benim yakışıklı kardeşimsin ama yinede bir iki şey hazırlardım"

Saçlarımı okşayalarak söylediklerinde saçlarıma bakıyordu, bense yüzüne bakıyordum sadece. Gülümsedim.

"boşver abla, e beni içeri almicak mısın?"

Elini saçlarımdan çekip bana bakmıştı, yüzü düşmüştü biraz. İçerde o vardı ve benim ondan nefret ettiğimi biliyordu. Her gelişimde tartışırdık. Tadımız kaçardı, bu yüzden nadir gelirdim.

Omzunun üstünden arkasına bakıp geri bana bakmıştı. Birşey yokmuş gibi gülümsedi.

"geç içeri hadi"

Kenara çekildiğinde gülümseyip içeri girdim. Girişte ayakkabılarımı çıkarırken ablamda bana terlik çıkarıp ayaklarımın yanına bırakmıştı. Gülümseyip giydim ve salona doğru ilerledim, ablamda arkamdan geliyordu.

Yaşlandığı için iyice çökmüştü, yüzünden ne kadar huysuz biri olduğunu yoldan geçen her hangi bir insan anlayabilirdi. Gerçekten ablam nasıl katlanıyordu ona anlamıyordum, onun yanında bir gün geçirirsem ikimizden biri mezarlığı boylardı, ki büyük ihtimalle o, o olurdu bende hapsi boylardım. O'nun yüzünden ablamda dilediği gibi dışarı çıkıp gezemiyor, evlenemiyor. Bu yüzden ondan daha çok nefret ediyordum.


Beni görünce anında kaşları çatılmıştı.

"ne işin var burda?"

"ablamı görmeye geldim malum dilediği gibi dışarı çıkamıyor"

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin