2.9 (Final)

569 20 124
                                    

"evet"

Alkış

"evet"

Alkış

Bu kadardı. İki 'evet' ve imzalar ile evliydik artık. İmzalarımızdan sonra şahitler olarak jisoo ve junmyeon'da imzaları atmışlardı. Nikah memuru evlilik cüzdanını bana verdiğinde gülümsedim. İş yerinden arkadaşlarım, chanyeol ve chaeyoung, jongin'nin ablaları doldurmuştu koltukları. Jongin ve ben ayağa kalkarken alkış sesleri tekrar yükselmişti. Jonginle birbirimize gülümseyerek baktık. Sonra dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Alkış sesleri tekrar yükselirken gözlerimi kapatmıştım.

Dudaklarımızı ayırdığımızda gözlerimi kaçırmıştım. Yanaklarımın yandığını hissediyordum. Nikah memuru giderken herkes sırası ile bizi tebrik ediyordu. Chaeyoung ve chanyeol fazla yanımızda kalamamıştılar, avustralya'ya geri döneceklerdi ve uçaklarını kaçırmamak için acele etmeleri gerekiyordu.

Jongin'nin ablaları'da eşleri ile bizi tebrik ettiklerinde gülümseyerek teşekkür ettim. İlk defa jongin'nin ablalarını görüyor ve konuşuyordum. Bu yüzden baya heyecanlanmıştım.

"en yakın zamanda bir daha görüşelim. Biraz ani oldu, seni daha iyi tanımayı çok isteriz jennie"

Jongin'nin söylediğine göre en büyük ablasıydı. Kocamın gülümseyip başımı olumluca salladım.

"bende çok isterim sizi daha yakından tanımayı, daha önce hiç konuşma şansımız olmamıştı"

Bizimle vedalaşıp gittiklerinde acaba ablalarına rezil oldum mu diye düşünüyordum. Herkes gittiğinde sadece junmyeon, jisoo ve biz kalmıştık.

"jennie, gel gelinliğini çıkartalım"

"tamam"

Jisoo ve ben gelin odasına girip üstümdeki gelinliği çıkarttık. Üstüme dizimin biraz altına gelen beyaz bir elbise geçirip belime kemer taktım. Saçımı açık bırakıp spor ayakkabı giydim. Yüzümdeki sadece makyaj'a dokunmayıp çantamı omzuma attım ve jisoo ile odadan çıktım. Parmağımdaki yüzüğe bakıp gülümsedim. Biz artık evliydik.

Tahmin ettiğim gibi jongin benden daha çabuk hazırlanmış kapının önünde junmyeon ile konuşuyordu. Jisoo ile yanlarına giderken jongin bizi fark etmiş, gülümsemişti. Yanına gelince parmaklarını parmaklarım arasından geçirnişti. Dışarı çıkıp etrafta biraz dolaşmaya başladık.

"yalnız jongin, jennie'yi öptüğünde jennie'nin yanakları kıpkırmızı olmuştu"

Junmyeon gülerek konuştuğunda başımı başka tarafa çevirmiştim. Jisoo junmyeon'un koluna vurmuş, jongin ise kıkırdamıştı. Konuyu değiştirip başka şeylerden konuşmaya başladık. Ben yorulunca arabalara doğru ilerlemiş ve hepimiz junmyeon'un arabasına binip arabada gezmiştik.

Hava kararınca junmyeon bizi eve bırakmıştı. Vedalaşıp eve doğru ilerlerken onlarda araba ile ilerlemişlerdi. Eve girip ayakkabılarımı terlik ile değiştirip odaya doğru ilerledim. Jongin'de peşimden gelirken odaya girdim ve dolaba doğru ilerleyip üstümü değiştirdim. Jongin'de kıyafet alıp üstünü değiştirirken kıyafetimi kirliler sepetine atıp mutfağa doğru ilerledim. Yorgun ve açtım. Eminim jongin'de öyleydi.

Yemek yapmaya başlarken jongin salona "açım" diyerek girmişti.

"hazırlıyorum birşeyler otur sen"

Ses vermediğinde pek umursamayıp yemeği yapmaya devam ettim. Çok geçmeden sırtımda hissettiğim sıcaklık ve iki yanımdan tezgaha koyulan eller ile ilk başta irkilmiştim. Jongin'nin kıkırtısını işitirken göz devirip işime geri döndüm.

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin