Kim Jennie
"teşekkür ederim"
Telefonu kapatıp yanıma attım ve beyaz tavan ile bakışmaya başladım. Yutkunup oturur hale geldim yatakta. Elimle saçlarımı karıştırdıktan sonra yataktan kalktım ve banyoya gidip duş aldım.
Çıkınca üstümü giyindim ve saçlarımı taradım. Yatağımı düzeltip telefonumu cebime koydum ve odadan çıktım. Mutfağa gidip birşeyler atıştırdıktan sonra kapıya ilerledim. Ceketimi giyip çantamı omzuma attım ve evden çıktım.
Junmyeon ile buluşacağım cafe yürümeye mesafesi olduğu için arabaya binme gereği duymadım. Havada almak istiyordum. Zaten son günlerde her şey beni daraltıyordu, arabalardan oldukça kaçıyordum.
Cafe'ye geldiğimde durmadan kapıyı açıp içeri girdim. Önceden gördüğüm ve jisoo'da bana fotoğrafını gösterdiği için yüzünübiliyordum. Etrafta göz gezdirirken adımı duyduğumda kafamı o tarafa çevirdim. Junmyeon hafif gülümseme ile bana bakıyordu. Yanına doğru giderken yüzünü daha çok incele'ye bilmiştim. Biraz... Çökmüş gibiydi.
Sandalye'yi çekip karşısına oturdum. Ceketimi sandalye'ye asıp ona döndüm.
"teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim junmyeon"
"önemli değil jennie. Benimle konuşmak istediğin özel konuyu merak ettim açıkcası"
Lafa nasıl gireceğimi düşünürken yanımıza yaklaşan bedenle ona çevirmiştim bakışlarımı.
"ne alırdınız?"
"su"
Junmyeon sipariş etmişti ama garson ona baktığına başıyla reddetmişti. Kız yanımızdan uzaklaştığında masaya bakmakla yetinmiştim. Nasıl konuya başlıyacağımı bilmiyordum ve bu beni geriyordu.
"konu ne jennie?"
Sessizliğimizden sıkılmış olacak ya da konuyu gerçekten merak ediyorki konuştuğunda ona bakmıştım. Yüzüne bakınca ister istemez düşünmeden edemiyordum yüzünün halini. Göz altı belirginleşmişti, yüzü hatırladığım ten rengine göre solmuştu. İlk gördüğüm zaman oldukça iyi duruyordu ama şimdi çökmüş gibiydi. Neden bu hale gelmişti merak ediyordum.
Önüme koyulan bardak ile gözlerim kızı bulduğunda başımı eğmiş, teşekkür mırıldanmıştım. O gittiğinde bardağı kavrayıp sudan bir yudum almıştım. Bardağı yerine bırakırken artık daha fazla uzatamicağımı ve uzatmamda saçma olduğu için konuşmak için dudaklarımı aradım. Ama yüzüne bakamıyordum.
"o. Beni öldürecekmiydi?"
"kim? Kim seni öldürecekmiydi?"
Başımı kaldırıp ona baktım. Bana merakla bakıyordu. Onun katil olduğunu bildiğini biliyordum. Buna emindim. Çünkü duymuştum. Jongin, junmyeon'a katil olduğunu söylediğini duymuştum.
"kai"
Ağzımdan çıkan isim ile yüz ifadesi değişmişti. Gerilmişti. Şuan junmyeon'un gözünde bir tehdit olarak göründüğümü biliyordum ama junmyeon'un beni öldüreceğini zannetmiyordum. Jongin'e söylese... Bilemiyordum. Belki zaten beni öldürecekti. Tek fark bilerek ölecek olmamdı.
"nasıl?"
Bardağımdan bir yudum daha aldım. Masaya geri bıraktığımda kollarımı gögsümde birleştirip arkama yaslandım.
"biliyorum junmyeon lütfen bana oyun oynamaya çalışma. Kai'nin kuzenisin onun... Ne olduğunu bildiğini biliyorum. Sana söylemişti. Senden tek istediğim soruma cevap vermen. Benide diğer birlikte olduğu kızlar gibi sonunda. Yani onu yapıcakmıydı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Aşk - JenKai
FanfictionSanatla ilgilenen ama seri katil Kim Jongin. Etkilendiği kadınlarla çıkıp onları öldürüyor. Gittiği bir müzikal'de sahnede keman çalan Kim Jennie'yi görünce onu elde etmeyi aklına koyuyor. ... *Kitabın şarkısı -> Alec Benjamin/If I Killed Someone Fo...