1.7

605 34 92
                                    

Kim Jennie

"bu dediklerinde eminsin jennie unnie dimi?"

"elbette. O benim kuzenim yıllarımız birlikte geçti bizim nasıl yanlış bilebilirim ki?"

"haklısın... Emm şey nasıl kızlardan hoşlanır peki?"

"bilmem. Doğal ol yeter chae"

"efendim?"

"dışarı çıkmam lazım kapatıyorum chae"

"tamam"

Yatağın üstündeki kai'nin oyuncağını alıp çantaya koyduktan sonra çanta'nın ağzını kapattım ve elime alıp merdivenlerden indim. Kai'nin sevdiği oyuncakları jongin'e götürmek için bir çantanın içinde toplarken chae beni aramıştı ve chanyeol hakkında sorular sormaya başlamıştı. Nedenini sorduğumda ise cevabı 'aramıza yeni katıldığı için tanımak istedim' olmuştu. Jisung içinde yapsaydı anlardım ama sadece chanyeol'e yapmıştı.

Telefonumu pantolonumun cebine attıktan sonra evden çıkıp durağa gitmiştim elimde kai'nin oyuncakları olan çanta ile. Araba geldiğinde arabaya binip koltuğa oturdum. Yanıma kulaklığımı almadığım için camdan dışarı izleye başladım.

Ortalama yarım saat sonra evine yakın olan durakta inip yolu hatırladığım yerden ilerlemeye başladım. Evlere baka baka ilerlerken kaybolmamış olmayı diliyordum. Yoksa jongini aramak zorunda kalacaktım ve rezil olucaktım biraz.

Gözlerim tanıdık eve ulaştığında gülümsemiştim. Adımlarımı hızlandırıp bahçe kapısını açtım ve bahçeden evin kapısına ulaştım. Kapının önünde durup biraz soluklandım. Dayanamayıp evin camından kendime bakıp saçımı, kahkülümü düzelttim. Kapının önünde yerimi alıp kapı ziline bastım. Kapı açılmayınca tekrar bastım. Evde mi değildi yoksa uyuyor muydu?

Duyduğum köpek sesi ile soluma baktığım. Kai evin camlı kısmındaki sürgülü kapıdan çıkıp hızla yanıma koşmuştu. Eğilip kollarımı iki yana açtığımda kai hızla kollarıma girmişti. Biraz sarıldıktan sonra kai'yi kucağıma alıp çantayıda alıp geldiği tarafa doğru ilerledim. Evden bahçeye doğru açılan camlı sürgülü kapıdan gelmişti. Büyük ihtimalle jongin açık unutmuştu ama kai kaçmamıştı.

Camın önünde durup ayakkabılarımı çıkardım ve çanta ile elime aldım. İçeri girer girmez salon ile karşılaşmıştım. Kai'yi yere bırakıp camlı kapıyı kapattım ve kapıya doğru gittim. Ayakkabılarımı kenara koyup terlik giydim. İzinsiz bir şekilde evine girmiştim, yanlıştı ama açmamıştı.

Tekrar salona girip kai'yi kucağıma aldım ve merdivenlerden çıkıp jongin'nin odasının önünde durdum. Yapıp yapmamak arasında kalsamda kapı kolunu kavrayıp yavaşça indirdim. Aynı şekilde kapıyı açıp kafamı içeri doğru soktum. Yatakta bacaklarını ve kolunu iki yana açmış uyuyan jongin ile karşılaştığımda gülmeden edememiştim.

Bedenimide odaya sokup jongin'nin yatağına doğru ilerledim. Başımı biraz eğip yüzüne baktım. Şirindi, uyurken şirin duruyordu. Bir süre yüzünü inceledim. Sadece yüzünü inceledim.

Daha sonra kucağımdaki kai'yi jongin'nin karnının üstüne koydum. Kai'de beni anlamış gibi jongin'nin yüzünü yalamaya başladı. Bir süre sonra jongin hareketlenip kai'yi durdurmaya çalıştı. Kai'yide tutup bana sırtını dönecek şekilde yan yatıp sarıldı. Gerçekten şirindi.

Jongin'nin kulağına eğilip fısıldadım "o oyuncak ayı değil canlı bir köpek çok sıkıyorsun hayvanı"

Biraz geri çekilip yüzüne baktığımda bişeyler mırıldandımıştı. Bu yüzümde gülümsememe neden olmuştu. Sonra beklemediğim şekilde yüzünü bana çevirmişti. Yüzümdeki gülümse yüzümde kalıp solarken yakınlığımızdan dolayı kalbimin hızlandığını ve nefessiz kaldığımı hissetmiştim. Ama bizim yaptığımız tek şey bakışmaktı. Gözlerimizin içine bakmaktı.

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin