0.8

879 53 137
                                    

Kim Jongin

Yüzümde hissettiğim ıslaklık ve yanağımdaki hareketle gözlerimi açmıştım. Kai karşımda durmuş yüzümü yalıyordu. Bu gülümsememe neden olurken başını okşayıp yerimde kalmıştım. Kısa bir duş alıp kai ile mutfağa gitmiştik. İlk onun kabına yemek koymuş ardından kendime kahvaltı hazırlamıştım.

Kahvaltıdan sonra kai ile bahçeye çıkıp oynamaya başlamıştık. Önden ben koşuyor o beni kovalıyor, bazen üstüme atlamaya çalışıyordu. En sonda kendimi yere attığımda kai'de üstüme çıkmış, yüzümü yalamaya başlamıştı. Sanırım uzun zaman sonra ilk defa bu kadar saf kahkaha atıyordum.

"mutluluğun bol olsun"

Duyduğum sesle başımı arkama çevirmiştim. Kollarını gögsünde bağlamış gururluca gülümseyen junmyeon'u görmüştüm. O da beni uzun zaman sonra böyle görmüştü. Gülümseyip kai'nin başını kaşıyıp ayağa kalkmıştım. Junmyeon'un yanına yürüyüp yanında durdum.

"hayırdır niye burdasın?"

"sanada merhaba jong"

Kahkaha atıp kai'ye bakmıştım sonra tekrar junmyeon'a baktım. O yüzüme parıldayan gözlerle bakıyordu. Gülümsüyor, kahkaha atıyordum. Ben gülümser ve kahkaha atardım ama onlar masum değildi. Arkalarında şeytanlıklar vardı. Ama bu sefer benden beklenmeyecek bir masumlukla gülüyor, kahkaha atıp eğleniyordum. Bunların hepsi kai sayesindeydi. Bir günde ne hale getirmişti bu köpek beni.

"günaydın en sevdiğim kuzenim junmyeon"

"sanki başka kuzenin varda 'en sevdiğim kuzenim' diyorsun"

Diye alayla gülmüştü, sonra kai'ye bakmıştı, bir süre onu incelemişti. Etrafını koklayan köpeğimi.

"adı ne?"

"kai"

Hiç tereddüt etmeden söylediğim için junmyeon bir süre yüzüme bakmış sonra tekrar kai'ye bakmıştım. Hala ismini kimin koyduğunu merak ediyordum ve bunu sonra araştıracaktım ama şuan içimden bununla uğraşmak gelmiyordu. Ben o kızı özlemiştim. Kim Jennie'yi. Kaç gündür görmüyordum onun yüzünü bilmiyorum. 1..2. Sanırım 2. Ama görmek istiyordum onu.

"bu akşam müzikal var, seninkide her zamanki gibi sahnede"

Junmyeon sanki aklımı okumuş gibi kelimeleri dudaklarından çıkarttığında genişçe gülümsemiştim. Tekrar müziğini dinleyip onun yüzünü görebilecektim. Aklıma gelen şeyle yüzümdeki geniş gülümseme solmuştu.

"benim bilet almam lazım o zaman. Umarım biletler tükenmemiştir"

İçeri girecekken junmyeon kolumdan tutup gitmemi engellemişti, kaşlarımı çatıp ona baktım. Hem haber veriyor hemde engelliyordu.

"hallettim ben onu, akşam gideriz"

"gideriz?"

Tek kaşımı kaldırıp sorumu ona yönettiğimde kolumu bırakmış üstündeki ceketin ceplerine sokup sırıtmaya başlamıştı. Junmyeon böyle şeylerden nefret ederdi ve geleceğini söylüyordu.

"Sen nefret edersin böyle yerlerden hayırdır niye geliyorsun?"

Sırıtışı hala devam ederken yüzünü bana çevirmişti.

"bir tek sen kızlardan etkilenmiyorsun herhalde, bizimde takıldığımız kızlar var"

Dediği şeyle bende gülerken ellerimi belime koymuştum.

"ne zamandır beri bir kızla takıyorsun sen? Ve benim niye haberim yok? Üstelik aynı yerde"

Sorularımı peşpeşe yöneltmiştim. Junmyeon'un uzun zamandır ağzından hiç kız lafı duymamıştım ve şimdi müzikalden biri ile takıldığını söylüyordu.

Katil Aşk - JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin